Hide me tradutor Turco
1,774 parallel translation
Just hide me.
- Beni saklayın.
Hide me.
Sakla beni.
I don't care if you hide me away as long as you come find me again.
Bir gün benden uzaklaşsan da, yeter ki geri dönmek iste, üzülmem.
Hey, you want to hide me, consider me hidden.
Beni saklamak istiyorsan, saklandım say.
You have to hide me, he's seen me in the mirror!
Beni saklamak zorundasınız, aynanın içinde olduğumu gördü!
- Hide me. - What?
- Sakla beni.
- Hide me!
- Beni saklayın!
Tell me that you won't hide me anymore.
Bundan sonra benden saklanmayacağını söyle.
Everywhere I ran, everywhere I tried to hide, people found me, dragged me out and attacked me, called me "freak," called me "monster."
Nereye gidersem gideyim, nereye saklanırsam saklanayım insanlar beni bulup çıkardı ve saldırdı. Bana ucube ve yaratık dediler.
And instead of saying, "Don't do that to me," you come hide in the kitchen.
Ve sen "Bana bunu yapma" demek yerine, gelip mutfakta saklanıyorsun.
Just go hide for me.
Şimdi git benim için saklan.
He gave me the 3.57 told me the address told me his partner's shift ended at 11 : 00 told me what kind of car he was gonna be driving up in told me where to hide so I wouldn't be seen told me, "two shots to bring him down two shots to the head to be sure."
Bana silah verdi,... adresi söyledi,... ortağının vardiyasının 23 : 00'te biteceğini söyledi,... ne tür bir arabayla geleceğini söyledi,... nereye gizleneceğimi söyledi,... onu devirmek için iki kurşun,... öldüğünden emin olmak için de kafasına iki kurşun sıkmamı söyledi.
Hey, whatever's wrong, You don't have to hide it from me.
Ters giden neyse benden saklamak zorunda değilsin.
Those 1,445 guys think they can hide their malt beverages from me?
1,445'çiler içkileri benden saklayacaklarını mı sanıyorlar?
And he thought it was a great idea to hide it from me, to make a point.
Bana ders vermek için parayı saklamanın iyi bir fikir olduğunu düşünmüş.
What is it? All right, so I'm keeping her gift here. I need someone to help me sneak it out, take it to the house and hide it.
- Pekâlâ hediyesini burada tutuyorum ve birinin buradan alıp, eve götürüp saklaması gerekiyor.
You can not hide from me!
Benden saklanamazsın!
You don't have to hide your feelings from me.
Duygularını saklamak zorunda değilsin.
Permit me to hide out here till British reinforcements arrive and massacre the entire lot of rebels.
Britanya destek kuvvetleri gelip bütün asileri katledene kadar burada saklanmama izin ver.
These are test results that davis was trying to hide from me.
Bunlar Davis'in benden sakladığı test sonuçları.
Listen to me - you must go and hide yourself.
Sana yardım edebilirim. Nehri biliyorum. Beni dinle.
Seems like a real big hassle to me, you know, unless you got something to hide.
Bence bu çok gereksiz bir münakaşa, saklayacak bir şeyiniz yoksa tabii.
Well, if you'd just trusted me instead of playing hide and seek...!
Saklambaç oynayacağınızı bana güvenebilirseniz! ...
You want to hide God from me again!
Tanrıyı yine benden saklamak istiyorsun!
Why are you trying to hide it even from me?
Neden benden bile saklamaya çalışıyorsun?
That's when you begged me to save your hide!
İşte burada hayatını kurtarmaya söz verene kadar ağladın.
They sleep with the wrong person and they hide it, but if you ask me it's the part that comes after that matters, the part where you make it right.
Bilirsin, yanlış insanla birlikte olur ve bunu saklarlar. Ama bana sorarsan, önemli olan sonrasında her şeyi tekrar yoluna koyduğun kısımdır.
Do you think you can hide from me?
Benden saklanabileceğini mi sanıyorsun?
You can't hide it from me anymore
Benden daha fazla saklayamazdın.
Cross me, and you'll have no place to hide anymore...
Eğer bana kazık atmaya kalkarsan girecek delik bulamazsın.
Now, ladies and gentlemen, these two people will come backstage with me to keep an eye on me to make sure there's no funny business, and these two people will hide my fee in cash somewhere in this auditorium.
Şimdi, bayanlar baylar... Bu iki kişi benimle odama gelecek ve işin içinde bir sahtekarlık olmadığına şahit olmaları için bu sırada diğer ikisi de paramı salonda bir yere saklayacak.
- Do you want to see me swallow this or shall I hide it in my huckleberry?
Ağzıma alırken ya da, kukuma sokarken görmek istermisiniz?
Boys, listen to me, we have to hide.
Çocuklar, beni dinleyin, saklanmamız gerekiyor.
He nearly died in his mother's arms... from this poison you've asked me to hide.
Saklamamı istediğiniz zehir yüzünden... neredeyse annesinin kollarında ölüyordu.
Don't hide from me, damn it!
Benden saklanma!
"How long wilt thou hide thy face from me?"
Yüzünü benden daha ne kadar saklayacaksın?
Hide me. Up.
Sakla beni.
Let me hide Myself in thee
Kör talih beni bırakmıyor.
Tell me, why do you hide...
Söyle bana, neden saklıyorsun...
She wants me to juke the stats for Carcetti, this quarter and the next, hide the crime, get him elected as governor and make her the Mayor.
Carcetti için rakamları çarpıtmamı istiyor. Bu ve gelecek çeyrek dönemde. Suç oranlarını gizleyip Carcetti'yi vali kendini de başkan yapmak için.
When they come for me I'll do everything I can... to hide what you are doing, but don't delude yourself
Geldiklerinde, yaptığınher şeyi gizlemek için elimden gelen... her şeyi yapacağım. Ama sakın yanlış yola sapma.
And them police is after me now, so's I come up here to hide out.
Polis şu an beni arıyor, o yüzden saklanmak için buraya geldim.
You can't hide from me, boy.
benden gizleyemezsin, oğlum.
He's killing again, and my father is trying to hide it from me.
Yeniden öldürüyor ve babam, bunu benden saklamaya çalışıyor.
Since the Shadow fell, he has helped me to hide that which must remain hidden. - Now his time has come again.
Bir kez gölge düştü bana yardım onu göm ve gerektiği kadar ve sır kalır.
Let me hide you in my heart.
Seni kalbimde gizleyeyim.
Mr. Galvez decided to hide the canister from me, so, uh, I had to find out where it was.
Galvez tüpü benden saklamaya kalktı. Ben de nerde olduğunu söyletmeye çalıştım.
You don't have to hide it from me.
Benden saklamak zorunda değilsin.
You can't hide from me. I will find you.
Seni öldüreceğim, seni bulacağım.
They want to get rid of me so way to hide, and come.
! Öldürdüklerini saklamak ve suçu benim üzerime atıp temize çıkmaya çalışıyorlar.
Of course, you hide from me.
Tabii, saklanıyordun.