House rules tradutor Turco
428 parallel translation
I must've broken one of the house rules.
Evdeki kurallardan birini çiğnedim herhâlde.
What? If you find something, you've got a murderer, and they don't care anything about a couple of house rules.
Bir şey bulursan bir katili yakalamış olursun ve hiç kimse bir iki ev kuralını umursamaz.
No house rules?
Kural yok?
No house rules.
Kuralyok.
House rules.
Kurallar böyle.
House rules for minors.
Küçükler için şirket kuralı.
Tell her the house rules :
Ona ev kurallarını anlat :
You can't change the house rules just like that.
Ev kurallarını böyle kolay değiştiremezsin.
- Those are the house rules.
- Bu evin kuralları böyle.
You know the house rules.
Burasının kurallarını biliyorsun.
Against the house rules to answer that kind of question, sir.
Böyle sorulara cevap vermemiz yasaktır, efendim.
$ 8 a day, in advance. House rules.
Günlüğü 8 dolar, peşin alırım.
House rules.
Malum, kurallarımız böyle.
Every piece of paper is counter-signed, that's house rules... by Louis Paul, the acting manager... and the man in the cage, Marxie Heller.
Üstüne onay alan senetler - ki kuraldır -..... o Louis Paul, yardımcı müdür. Fişleri veren de, Marxie Heller.
- That's house rules too.
- Bu da kural gereği.
House rules.
Buranın kuralıdır.
Casinos have house rules.
Kumarhanelerin kendi kuralları vardır.
Washington DC Enactment of the Civil Rights Bill by July 4th was assured today when Representative Howard Smith announced a meeting of the House Rules Committee.
Washington DC Temsilci HowardSmith Meclis Kuralları Komitesinin toplantısını bildirmesiyle Yurttaşlık Hakları Yasasının 4 Temmuz'da çıkması kesinleşti
House rules.
Evin kuralları.
Sorry, Rick, those are the house rules.
Üzgünüm, Rick. Restoran'ın kuralları böyle.
You know the house rules as good as I do, Paul.
Kulüp kurallarını sen de benim kadar biliyorsun.
I don't like the house rules, Murph.
Bu kulüp kuralları hoşuma gitmiyor, Murph.
She'll explain the house rules.
Evin kurallarını sana anlatır.
House rules.
Müessese kuralları.
- House rules.
- İşyeri politikası.
House rules.
İşletme kuralları.
In the reformatory one lived according to the house-rules.
Islahevinde yaşayanlar, oranın kurallarına göre yaşardı.
Love rules in this house, yes, indeed.
Aşk hüküm sürüyor bu evde. Cidden.
It's one of the rules of my house.
Evimin kurallarından biridir.
According to Mr. Hoyle. the rules say that a full house beats three of a kind.
Mr. Hoyle'a dayanarak, kurallar full house'un 3'lüyü geçeceğini söyler.
- A house without rules is not a home.
- Kuralsız bir ev, yuva olamaz.
House rules.
Kurallar.
In order to avenge our family, the house - hold of the Executioner Ogami and to vindicate my honor, I will abandon my samurai life and I shall become a true demon, bound by no rules!
Ailemizin ve cellat Ogami'nin ev halkının intikamını almak ve onurumu korumak için samuray hayatımdan feragât edip hiçbir kural tanımayan gerçek bir kötü olacağım!
First, that the Delta house did knowingly violate... the rules governing pledge recruitment... by serving alcohol to freshmen during pledge week... and after established drinking hours.
Birincisi, Delta Evi, üyelik başvurularının yapıldığı hafta... brinci sınıf öğrencilerine alkollü içki ikram ederek... üyelik kurallarını bilerek ihlal etmiştir. Hem de bu işi... belirlenen alkol saatlerinin dışında yapmıştır.
Madam Teresa, I know it's against the rules of the house.
Bayan Teresa, biliyorum o evin kurallarına aykırıdır.
My house, my rules.
Evimde benim kurallarım geçer.
it's time to restate the rules of the house.
- Evet, sanırım bir defa daha evin kurallarını belirtmek gerekiyor...
- When I'm in your house, I make the rules.
- Ben evinizdeysem, kuralları ben koyarım.
That's the rules of the house.
Mekanın kurallarındandır.
Pumpkin in order for a house to be a home, only one can make the rules.
Bir tanem.
And in this house, those rules are made by the man.
Bir evin yuva olabilmesi için kuralları bir kişinin koyması gerekir ve bu evde kuralları evin erkeği koyuyor.
Tre, I gotta lay down the rules of the house.
Evin kurallarını koyayım.
Eddie, look, as long as I live in their house, I've got to live by their rules.
Eddie, bak, kendi evimde yaşayana kadar, onların sözünden çıkmamam gerekiyor.
Well, I don't know about you, but in my house, there are rules.
Şey, sizi bilmem ama, bizim evde kesin kurallar vardır.
Now, it's time to lay down the ground rules of the house.
Şimdi, evin temel kurallarını koymanın vakti geldi.
You wanna live here you respect the rules of our house.
Burada yaşamak istiyorsan bu evin kurallarına uyacaksın. Cezalısın!
Rules of the house.
Evin kuralları ;
- In your house you make up the rules.
Kendi evinde kuralları sen koyarsın.
This house has a number of rules.
Bu evde bazı kurallar vardır.
It's against the rules. Only dogs and cats allowed in the house.
Kurallara karşı bu, sadece kediler ve köpeklere izin var.
This is my house, and I make the rules!
Burası benim evim, ve kuralları ben koyarım!
rules 163
rules are rules 75
house 1583
housewife 19
houses 83
housekeeping 91
housekeeper 25
house fire 20
house counsel 18
rules are rules 75
house 1583
housewife 19
houses 83
housekeeping 91
housekeeper 25
house fire 20
house counsel 18