Housekeeping tradutor Turco
669 parallel translation
Housekeeping!
Oda temizliği!
For Suellen to set up housekeeping.
Bayan Suellen'ın düzenlemesi için.
He ought to be good for a month or two's housekeeping.
Bir ya da iki aylığına ona kahyalık yapmak iyi olurdu.
Father's giving Stanley some of Grandma's furniture to start housekeeping.
Babam Stanley'e evini düzenlemesi için Büyükannemin bazı mobilyalarını veriyor.
You wouldn't want to set up housekeeping in a padded cell.
Tımarhanede bir hücrede yaşamak istemezsin, değil mi?
That's the seal of good housekeeping.
Yemeği beğendi galiba.
That includes housekeeping.
Oda temizliği de bunun içinde.
My daughter takes care of the housekeeping.
Kızım temizlik işlerine bakıyor.
WE'LL LEAVE HIM TO DO THE HOUSEKEEPING.
- Birlikte evi toplamaktan kurtulmuyoruz.
She's very sensitive about her housekeeping budget.
O ev harcamaları konusunda çok hassas.
What's all this housekeeping?
Bu temizlik nereden çıktı şimdi?
Just housekeeping.
Sadece topluyorum.
That comes out of housekeeping. Let me get it, then.
- Ama evin masrafı sayılır.
I think we ought to forget about setting up housekeeping here and start walking.
Butrada ev idaresini unutmalı ve yürümeye başlamalıyız.
And she turns the housekeeping over to the feeble-minded grandmother, who's a very sweet old lady, but who don't think it's necessary to pay the grocery bills as long as she's got money to play the numbers.
Evin idaresini yarım akıllı büyükanneye bıraktı ki aslında çok tatlı yaşlı bir hanımdır ama loto oynayacak parası olduğu sürece bakkal faturalarını pek kafaya takmaz.
Any complaints on my housekeeping?
Temizlikle ilgili herhangi bir sorun var mı?
She probably got herself another housekeeping job somewhere... and she's lying low.
Bu kadın muhtemelen başka bir yerde başka bir hizmetçilik işi bulmuştur ve yatıyordur.
Know how much we have to set up housekeeping?
Bir yuva kurmak için ne kadara para gerekiyor, biliyor musun?
I can hardly see her doing her own housekeeping, can you?
Ev işlerini yaparken onu hayal edemiyorum bile.
Possibly Good Housekeeping?
Ve belki Good Housekeeping dergisinde?
This looked like just the place my brother would set up housekeeping.
Tam da kardeşimin yerleşip yuva kuracağı bir yere benziyordu.
He ain't supposed to know about housekeeping.
Ev işlerinden anlaması gerekmiyor.
How many women could save enough out of their housekeeping... to buy such a beautiful mink coat as this?
Kaç kadın ev masraflarından kısıp vizon kürk alabilir?
She saves out of the housekeeping money.
Ev geçim parasından arttırır.
$ 30,000 out of the housekeeping money.
Geçim parasından 30,000 dolar?
Keep the housekeeping bills down, eh?
Evi çevirme masraflarını kısmak, ha?
If I'm to lose my rank and fall to housekeeping, I want to know the reason.
Basmabeyincinin karısıyken yine ev hanımı olduysam nedenini bilmek isterim.
It's been given the Good Housekeeping Seal of Approval.
En Bakımlı Ev ödülünü aldı.
That's a lot of housekeeping.
Evi idare edebilecek bir sürü kişi var.
You think I want your housekeeping money?
Bir kadının temizlik parasını alacak birine benziyor muyum?
This place is only for housekeeping.
Senin burada ne işin var.
Housekeeping to level 5.
Gözetçiden, Seviye 5'e.
Good Housekeeping seal of approval.
Evde Kullanmak için onaylanmıştır.
I know enough about myself to know that whatever lies in store for me it's not going to be setting up housekeeping with somebody in Tuscarora and darning socks and doing all that. I'd go out of my mind.
Kaderimde ne olursa olsun ; bunun Tuscacora'da birisiyle ev idare etmek,. çorap yamamak ve tüm bunlar olmadığını bilecek kadar kendimi tanıyorum.
- And some housekeeping money
- Biraz da bakım parası.
We bought pots and pans, dishes and stuff like that, and started setting up housekeeping.
Kap kacak ve tabak gibi şeyler aldık ve evi düzenlemeye başladık.
Instruct Midway to include this in their housekeeping traffic tomorrow.
Midway'e emir verin, bunu sabah bakım raporuna dahil etsinler.
Since I started taking Lithium, I feel more sensible than this month's Good Housekeeping.
Lityum kullandığımdan beri ayın evkadınından halliceyim.
- Bring me all the housekeeping money.
- Bütün paramı bana getir.
It's better than the Good Housekeeping Seal of Approval.
Bu tasdikli ev idaresi belgesinden iyidir.
I'm not much for housekeeping.
Ev işleri ile ilgilenmiyorum.
He even gave me my housekeeping allowance in advance.
Ben daha istemeden, ev iznimi bile verdi.
- I wanted to see how you are at housekeeping.
- Kahyalıkta ne durumdasın görmek istedim.
Here's housekeeping money.
Al sana mutfak parası.
She could at least do the housekeeping.
Bari şu ev işlerini yap.
Set up housekeeping, and, as the saying goes, live happily ever after?
Zamanını ev işlerine ayırıp, ne derler hani, kalan ömrünü mutlu mu geçireceksin?
For ten years, Don Rodrigo's cook has been giving me... all of her old Good Housekeeping magazines. Ah.
Don Rodrigo'nun aşçısı var ya o bana eski dergilerini vermişti.
Someone with your qualifications could easily find a good job in either food service or housekeeping.
Senin vasıflarında biri kolaylıkla iyi bir iş bulabilir ya restoran işinde yada temizlik işinde.
A little light housekeeping?
Küçük fingirdek hizmetçi?
i think someone's been slacking off... on her housekeeping.
Sanırım birileri ev temizliğni tam yapamıyor.
Ed lost all interest in both criminal justice and housekeeping'.
Ed artık yasalar, adalet ve ev işleriyle ilgilenmez olmuştu.