English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / Hurry up and go

Hurry up and go tradutor Turco

186 parallel translation
Hurry up and go.
Git.
Hurry up and go to sleep.
Şimdi uyu.
Grandma should hurry up and go too.
Büyükanne acele edip, senin de bu dünyadan göçüp gitmen lazım.
I said hurry up and go.
Sana dedim ki, acele et ve git.
Hurry up and GO!
Acele et ve git!
Hurry up and go!
Hadi birlikte gidin.
Hurry up and go!
Acele et ve git!
Hurry up and go home!
Koş da eve git!
Hurry up and go.
Hemen ödeyin ve gidin.
Hurry up and go on home to Mama.
Acele et ve annenin yanına dön.
Hurry up and go.
Çabuk ol, git.
I am locking up the school so hurry up and go home.
Okulu kitliyorum, sen de acele et ve evine dön.
Hurry up and go ask them!
Acele et ve sor onlara.
Hurry up and go ask!
Oturup durma, git sor!
Hurry up and go home!
Yürü evine!
Hurry up and go home, you brat!
Dön evine çabuk!
Hurry up and go take your shift!
Acele et ve vardiyanı devral.
Hurry up and go get reinforcements!
Destek birliklerini çağırın!
Perhaps you'd like to focus on the task at hand so you can hurry up and go and leave me to my work.
Belki dikkatini elindeki işe versen iyi olur. Böylece bir an önce gidip beni rahat bırakabilirsin.
Orjust hurry up and go?
Ya da acele gitsem mi?
Hurry up and go.
Çabuk ol, gidelim.
Hurry up and go!
Çabuk gidelim!
Just hurry up and go.
Haydi acele et ve git.
I don't wanna go up. I wanna get down, and in a hurry.
Yukarı çıkmak değil, aşağı inmek istiyorum, acil.
Joseph, go down the path and hurry them up.
Joseph, aşağı git, ve acele etmelerini söyle.
- Go and buy up every burro in town. Hurry.
- Git kasabadaki tüm merkepleri al.
We got some bucks to make around here. Go ahead and marry her, but hurry it up.
Devam et ve evlen onunla!
Hurry up, let's go home and make that telephone call.
Hadi, eve gidip şu telefon görüşmesini yapalım.
Let's hurry and cover it up with palm leaves so he'll go to sleep and the pirates won't know he's there.
Çabuk, palmiye yapraklarıyla üstünü örtelim... Uyuyacak ve korsanlar orada olduğunu bilmeyecekler.
- I'll just go and hurry her up.
- Gidip acele etmesini söyleyeyim.
Hurry up and buy so we can go home early.
Alın da, artık biz de evimize gidelim be.
Hurry up go and do something!
Çabuk git, bir şeyler yap.
Hurry up, go and find him quick!
- Çabuk dağılın arayın bulun onu.
All right, hurry up, go up and change.
Tamam, acele et haydi. Git üstünü giyin.
Peter, go and get my tools, hurry up.
Peter git ve benim aletlerimi getir, çabuk ol.
Hurry up. Go inside and help. Go inside quick.
İçeri gelin ve yardım edin içeri çabuk.
Hurry. Go up and look
Hadi, çıkıp, bakalım.
Yes, but my client's held up, and I'll be in a hurry, so I'd better go over her file.
Olur ama müvekkilimin işi uzamış ve acele etmem gerekecek. Dosyasını gözden geçirsem iyi olur.
Then I'll go and turn on the shower, and Al will hurry up and get into bed and pretend to fall asleep before I get out.
Sonra gidip duşu açıyorum ve Al, hızla yukarı çıkıp yatağa giriyor. Ben yatağa gelmeden önce uyuyor numarası yapıyor.
I wanna go out and have some fun, so will you just hurry up?
Buradan gidip eğlenmek istiyorum, Biraz acele edermisin?
Let's hurry up and get that couch inside before Peg wants to go sit on it.
Çabuk ol. Peg oturmak istemeden önce kanepeyi içeri taşımalıyım.
Hurry up. Go and watch the jars!
Acele et, dükkana göz kulak ol!
But just go ahead and do it, and hurry up because I'm freezing.
Peki. Ama sadece devam et ve yap şunu, ve acele et çünkü donuyorum.
Hurry up and get better, so you can go to summer school!
Acele et ve iyileş, daha yaz okuluna gideceksin!
Go and find some men to help him, hurry up!
Gidin ve ona yardım için birkaç adam bulun. Acele edin!
Hurry up and go see the colonel.
Yapma! Derhal Albay'ın ofisine git!
I told her to hurry up and decide. or I'd go and fetch Poursadeghi.
Çabuk karar vermesini... yoksa gidip Poursadeghi'yi getireceğimi söyledim.
Go freshen up and hurry down -
Şimdi git temizlenip hemen dön.
Hurry up and eat your dinner because afterwards we can go upstairs and have dessert.
Acele et ve yemeğini ye çünkü sonra yukarı çıkarız ve tatlıyı orada yiyebiliriz.
Sajid, go and hurry those boys up.
Sajid, git de yukarıdakilere biraz acele etmelerini söyle.
Go on, and hurry up!
Git haydi, acele et!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]