I'm different now tradutor Turco
414 parallel translation
I'm different now.
Artık farklı biriyim.
Am I different now?
Şimdi farklı mıyım?
I know I made a bad start. But things are different now.
Seninle kötü bir başlangıç yaptığımın farkındayım, ama artık her şey farklı.
But if I'd been all that I thought I was, things would be different now.
Fakat zannettiğim gibi olsaydım şimdi her şey çok daha farklı olurdu.
We're not in the ship now The whole position's entirely different You seem to forget that I'm a high party member, one of the first million in 1930.
Artık gemide değiliz Bütün pozisyonlar değişti 1930'da partiye üye olan ilk bir milyon kişiden birisi olduğumu unutmuşsun.
Now, I'm a different man behind a desk, as any stenographer can tell you.
Masa arkasında farklı bir adamım, her stenograf size söyler bunu.
I tell you, darling, it's all different now.
Söylüyorum canım, artık değiştim.
I'm different now, Peg.
Artık farklı biriyim Peg.
Ben, I got to talk a different way now, I know that.
Ben, şimdi seninle bir kez daha Konuşalım mı?
Anything else, we'd have done it, just as we will for you. But, I, uh... I think you ought to realize... that we've got different responsibilities now, Joe.
Başka bir şey olsa senin için de yapacağımız gibi yapardık ama sanırım artık farklı sorumluluklarımızın olduğunu anlamalısın Joe.
Oh, I'm going to be such a different person now.
Artık çok farklı birisi olacağım.
Well, I haven't liked anything you've done for a long time now, so why should this be different?
Şey, şu ana kadar çok zamandır yaptığın hiçbir şeyden hoşlanmadım, bu durumda, şimdiki niçin farklı olsun?
- I'll be different from now on. I promise!
- Şu andan itibaren farklı olacağım.
I'm completely different now.
Şimdi tamamen farklı biriyim.
I'm starting to see this thing different, now.
Artık farklı düşünmeye başladım.
I'm a very different woman now.
Artık çok farklı bir kadınım.
But now, I'm here for a different reason.
Ama şimdi farklı bir neden için buradayım.
But I'm different now.
Ama artık farklıyım.
Honus, if I'm gonna look different, you might as well smell different... now take the soap maybe it's got a false bottom...
Honus, eğer biraz farklı görünmek, farklı kokmak istiyorsan, al şu sabunu.. Belki farklı bie şey vardır.
... and they eat different because I am not a Cheyenne, Solider Blue, and I never will be but I can tell you right now that I'd rather be one than any rump butt soldier... of any blood thirsty army you can name!
... ve yedikleri farklı. Çünkü ben bir Cheyenne kadını değilim, mavi asker... Asla olamayacağım ama sana gerçeği söyleyeceğim...
I know I'm different, but from now on I'm gonna try to be the same.
Farklı olduğumu biliyorum, ama bundan sonra... aynı olmaya çalışacağım.
And now I feel... I'm becoming a different man.
Ama şimdi kendimi farklı bir insan gibi hissetmeye başladım.
But my wife and I are traveling'different roads now.
Ama karım ve ben şimdi ayrı yollarda yürüyoruz.
Because I'm different now.
Çünkü artık farklıyım.
Now instead of the identification test I told you all about, I'm going to do something different.
Şimdi, size bahsettiğim tanımlama testi yerine farklı bir şey yapacağım.
Now, the only other things that I remember... other than constantly trying to guide this thing... which was always involved with either movement, rhythm, repetition or song... Or chanting, because, uh, two people in my group... had brought musical instruments, a flute and a drum... which, of course, are sacred instruments... was that sometimes the room would break up... into six or seven different things going on at once.
Sürekli olarak rehberlik etmeye çalıştığım bu olaydan başka hatırladığım diğer şeylerse muhakkak bir hareketle, bir ritimle, bir tekerrürle, şarkıyla veya bir ilahiyle alakalı, çünkü gruptan iki kişi yanlarında müzik aleti getirmişlerdi, flüt ve davul bunlar tabii ki kutsal enstrümanlardı...
I have worked now for many different governments.
Birçok hükümetle çalıştım.
I'm a whole different person now.
Şimdi tamamen farklıyım.
I'm gonna try something a little different now.
Şimdi farklı bir şey deneyeceğim.
Now I'm going to make up a different pie chart with a different set of information.
/ Şimdi farklı bir pasta grafiğinde, / farklı bir veriyi görelim.
But I know I'm a different person now
Ama farklı biri olduğumu biliyorum.
All right. I'm walking out of here right now thinking you paid $ 1000 for this jacket unless you tell me different.
Sen bana farklı bir şey söylemedikçe bu cekete 1000 dolar verdiğini farzederek buradan çıkıyorum.
Maybe if I hadn't been so selfish... maybe if I could have told her I loved her... maybe things would be different now.
Eğer bu kadar bencil olmasaydım belki onu sevdiğimi söyleyebilirdim. Ve her şey çok farklı olurdu.
Now, what kind of a prick would I be if I turned on'em the first time somethin'... different and better came along, eh?
Şimdi, daha iyi bir şey geldiği anda, onlara sırtımı çevirirsem.. .. ne tarz bir dallama olurum? He?
Now I ain't sayin'that my way would have been different had my mother been alive when I was a kid,'cause that's all you hear in the joint.
Çocukken annemi kaybetmemiş olsaydım, bu yollara düşmezdim demeyeceğim, kodeste herkes öyle der ya.
Now, I regard the soul as an essentially feminine accessory... anima quite different from animus, the male variant.
Ben ruhun, çok kadınsı bir aksesuar olduğuna inanırım anima ; erkek versiyonu olan animus'tan çok farklıdır.
I know we have different friends now... - But sometimes I miss you so much!
Biliyorum şu an farklı arkadaşlarımız var ama bazen seni çok fazla özlüyorum!
I wonder, if I was there now, how would things be different.
Merak ediyorum, şimdi orada olsaydım, neler farklı olurdu.
- It's just, I lead a very different life now.
- Bilirim, yaparsın. - Artık farklı bir yaşantım var.
Guys, do I look different now that I'm a college grad?
Üniversite mezunu olarak daha farklı görünüyor muyum?
I look at Jacob now and I think about how different our lives might have been.
Jacob'a baktığım zaman hayatlarımızın ne kadar farklı olabileceğini düşünüyorum.
I don't know, you know, since that orchard thing, it... People are different now. They're...
Bilemiyorum, yani şu çocuk olayından sonra, insanlar artık çok farklı, bundan hoşlanmadım.
It's very different now. I can help you.
Artık çok farklı, sana yardım edebilirim.
I just want her to see that things are different now, that I'm different now.
Şimdi durumun farklı olduğunu anlamasını istiyorum, ben değiştim.
- I'm different now.
- Şimdi farklıyım.
I'm different now anyway! Hey, that's right, let me use your lavender perfume! I'm different now anyway!
Hey, doğru, lavanta parfümünü kullanmama izin versene!
Now, far from Haley, I believed it would finally be different that the past could be left behind us.
Artık, Haley'den çok uzakta, Arkamızda bıraktığımız geçmişin sonunun farklı olabileceğine inanıyorum.
I often wonder how different my life would be now... if I had made them aware of my presence a moment sooner.
Bir çok kez, dikkatini az daha önce çekmiş olsaydım,.. ... hayatımın ne kadar farklı olabileceğini düşündüm.
I'm a totally different person now.
Artık tamamen farklı biriyim.
Now, I've had many a different blow job, by any number of different bitches.
Ama, ben çok saksofon çaldırdım hem de bir sürü insanla.
Katrina. I've changed. I'm different now.
Katrina, ben değiştim.
i'm different 70
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
now it's my turn 140
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now tell me 164
now listen up 51
now come on 347
now let's see 22
now's the time 127
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now tell me 164
now listen up 51
now come on 347
now let's see 22
now's the time 127