I'm ready tradutor Turco
18,510 parallel translation
I'll be down when I'm ready.
Hazır olduğumda aşağı inerim.
Cos I've got all the words ready and I don't want something else getting in the way again.
Çünkü her şeyi hazırladım ve bir daha aramıza başka bir şeyin girmesini istemiyorum.
I'm ready for you to set me up with your friend.
Beni arkadasinla tanistirabilirsin.
Oh, yeah... I'm getting ready to shoot up.
Evet, bunlardan vurdurmaya başlıyorum.
I'm ready for my first shot.
İlk iğneme hazırım.
It ended because I wasn't ready to confront what was wrong with me, and I don't know if I'll ever be ready, but... I've been seeing someone, and I wanted to tell you about it.
Bitti çünkü bendeki sorunlarla nasıl mücadele etmeye hazır değildim hiç hazır olabilecek miyim bilmiyorum ama bu konuda yardım alıyorum ve bunu sana söylemek istedim.
You don't want a trial run to get me ready ; you want a trial run to show me that I'm outmatched.
Beni hazırlamak için duruşma yapmamı istemiyorsun bana kazanamayacağımı göstermek için istiyorsun.
Everything he's done up until now has prepared him for this, and I'm telling you, he's ready for it.
Bugüne kadar yaptığı her şey onu buna hazırladı. Sana söyleyeyim bunun için hazır.
Nope, but I am ready to plead guilty and never practice law again if you agree to not go after any of the partners at Pearson Specter.
Hayır ama suçu kabul etmeye ve bir daha avukatlık yapmamaya hazırım eğer Pearson Spector'daki herhangi bir ortağa daha bulaşmamayı kabul edersen.
I'm ready to take your deal.
- Teklifini kabul etmeye hazırım.
Robert and I were ready to embrace the man who was going to marry our daughter, and it turns out, that man is a liar.
Robert ve ben, kızımızla evlenecek olan adamı kucaklamaya hazırken o adam bir yalancı çıktı.
I'm trying to get you ready like Gloria Danner asked me to. - Harvey...
Gloria Danner'ın benden istediği şekliyle seni hazırlamaya çalışıyorum.
I-I thought I was, uh, ready for this.
Buna hazır olduğumu sanmıştım.
- Grace, I don't know if I'm ready.
- Grace, hazır mıyım bilmiyorum.
I'm ready, and you're not.
Ben hazırım ama sen değilsin. - Deniyorum.
- You know what I'm ready for?
- Neye hazırım, biliyor musun?
I ready. Come on.
Ben hazırım, gel.
she said that they would come for me when they think I'm ready.
Telefondaki ses hazır olduğumu düşündükleri an benim için geleceklerini söyledi.
I've transgressed, and I'm ready to accept my punishment.
Kuralları çiğnedim, cezamı çekmeye hazırım.
I mean, once you're ready, you pop a couple pills, and sayonara?
Yani hazır olduğunda, ağzına birkaç tane hap atıp hoşçakalın mı diyeceksin?
- What if I'm not ready for him to die?
- Tamam. - Peki ya ben onun ölmesine hazır değilsem?
I know it seems impossible, but one day you're gonna be ready for someone else.
İmkansız göründüğünün farkındayım ama bir gün bir başkası için hazır olacaksın.
So, you ready to share or are you just here for the good company and the stale Danishes? I was a cop, the 96th precinct.
Paylaşmaya hazır mısın yoksa... 96. bölgede polistim.
I thought about what you said, and I'm ready to do whatever it takes to bring my parents to justice.
Söylediklerinizi düşündüm ailemi adalete teslim etmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım.
And I hope you're ready for a long night at the Old Settler.
Umarım Old Settler'daki uzun geceye hazırsınızdır.
I'm ready for dinner.
Yemeğe hazırım.
- I'm ready!
- Ben hazırım.
I-I'm blown away. Well, I suppose you're ready to go home now.
Artık eve dönmeye hazırsın sanırım.
- I'm gonna be ready for them this time.
- Bu sefer onlara karşı hazırlıklı olacağım. - Üstten saldırıyorum.
Put me in, coach, I'm ready.
Beni oyuna sok koç. Hazırım ben.
We were ready to adopt, and I'm sure our family would have been full of love, but wanting a baby, it's a natural urge.
Evlat edinmeye hazırdık ve eminim ailemiz sevgi dolu olacaktı ama bir bebek sahibi olmayı istemek doğal bir dürtü.
I'm ready to aspirate the cancer cells.
Kanser hücrelerini ayırmaya hazırım.
Okay, I'm ready.
Tamam hazırım.
I'm not ready.
Hazır değilim.
- I'm ready.
- Hazırım ben.
I'll be ready.
Senin yardımınla da hazır olacağım.
But I'll be ready if it turns out I can't.
Eğer güvenemeyecek olursak da hazır olacağım.
She just had a fight with her dad and I'm getting the cake ready.
Babasıyla kavga etti ve ona bir pasta hazırlıyorum.
I'm ready. Good.
Hazırım.
Galavant, I'm starting to worry that Richard won't be ready when the real battle comes.
Galavant, gerçek savaş başladığında Richard'ın hazır olamayacağından endişeleniyorum.
And I'm ready to become my own person. Let's do this.
Artık kendim olmaya hazırım.
I don't know if I'm ready, Harley.
Hazır mıyım bilmiyorum, Harley.
I'm ready.
Hazırım.
What I'm about to say, I'm not sure you're ready.
Ama söyleyeceklerime senin hazır olduğunu sanmıyorum.
I'm ready to help.
Yardım etmeye hazırım.
I'm ready to help.
- Yardıma hazırım.
I'm all packed up, ready to go, Doc.
Her şey toplandı, gitmeye hazırız Doc.
I hope you're ready.
Hazırsınızdır umarım.
And now, I'm ready to accept who I really am.
Artık olduğum kişiyi kabullenmeye hazırım.
- I'm working with one now. - Are you ready?
- Şu anda birini kullanıyorum.
Pay attention to what I'm saying! Have the money ready!
- Dediklerime kulak verip parayı hazırla.
i'm ready to work 23
i'm ready for you 24
i'm ready to go 117
i'm ready when you are 33
i'm ready to talk 28
i'm ready now 64
i'm ready for it 19
i'm ready to die 19
i'm ready for anything 22
i'm ready for this 17
i'm ready for you 24
i'm ready to go 117
i'm ready when you are 33
i'm ready to talk 28
i'm ready now 64
i'm ready for it 19
i'm ready to die 19
i'm ready for anything 22
i'm ready for this 17
ready 6018
ready or not 106
ready when you are 132
ready as i'll ever be 16
ready to order 18
ready to go home 19
ready and waiting 18
ready to roll 40
ready to go 350
ready now 19
ready or not 106
ready when you are 132
ready as i'll ever be 16
ready to order 18
ready to go home 19
ready and waiting 18
ready to roll 40
ready to go 350
ready now 19