Ready to order tradutor Turco
351 parallel translation
You ready to order now?
Sipariş verecek misiniz?
Ready to order your men down, captain?
Kaptan, adamlarını aşağı indirme emrini vermeye hazır mısın?
Well, you ready to order now?
Artık sipariş verecek misiniz?
Ready to order?
Ne yiyeceğinize karar verebildiniz mi?
- They're ready to order, Basil.
Sipariş vermek için bekliyorlar.
We're ready to order now.
Siparişlerimizi alabilirsiniz.
- You folks ready to order?
- Siparişe hazır mısınız?
- I'm ready to order?
- Siparişe hazır mıyım?
- You kids ready to order now?
- Karar verdiniz mi çocuklar?
Ready to order?
Karar verdiniz mi?
- You ready to order? - Yes.
- Sipariş verecek misiniz?
Are you ready to order here?
Burada sipariş vermeye hazır mısınız?
Are you ready to order?
Sipariş vermek için hazır mısınız?
- We're ready to order now.
- Sipariş vermeye hazırız.
- Ready to order? - Yeah, I am.
- Sipariş vermek için hazır mısınız?
- Ready to order? - Hi.
- Ismarlamaya hazır mısınız?
You ready to order?
Sipariş verecek misin?
Ready to order?
Sipariş alabilir miyim?
Excuse me, gentlemen, are you ready to order?
- Siparişlere hazır mısınız?
Are you gentlemen ready to order?
Siz beyler siparis vermeye hazir misiniz?
Ready to order, sir?
Siparişe hazır mısınız, efendim?
Are you ready to order now?
Sipariş verecek misiniz?
Are you kids ready to order yet?
Çocuklar hala karar veremediniz mi?
Who's ready to order? I think I'll start with some vichyssoise. Five weeks to go.
Evet, bir maden suyu istiyorum.
- What are you doing? - We ready to order?
Peki, bir şey söylemiyor musun?
Are you ready to order?
Bir şey alır mıydınız?
Are you ready to order?
Sipariş vermeye hazır mısınız?
You folks ready to order?
Seçtiniz mi?
- Are you ready to order yet, sir?
- Siparişinizi alabilir miyim?
Are you ready to order yet, sir?
Sipariş vermeye hazır mısınız beyefendi?
Ready To Order? Yeah. Hi.
- Sipariş vermeye hazır mısınız?
- Ready to order?
- Ne sipariş edeceksiniz?
Are you ready to order, sir?
Siparişiniz hazır mı efendim?
Are you ready to order?
- Hazır mısınız?
- Ready to order? - Yes.
Sipariş verecek misiniz?
Sir, your Norwegian brother is ready to be taken into the New World Order.
Bayım, Norveçli kardeşiniz Yeni Dünya Düzeni'ne götürülmeye hazır.
Well, sort of a handmade-to-order ready-made suit off the rack.
Bir nevi ısmarlama gibi ama aslında hazır yapım.
But tonight all our citizens that are on the side of law and order are ready to fight back.
Ama bu gece, bütün vatandaşlarımız,... kanunların yanında ve kendilerini savunmaya hazırlar.
Ready to transport on my order.
Emrimle nakle hazır olun.
Therein the importance of France becomes clear, as France becomes, in this new division, the outer edge, the last bastion on the Atlantic of this immense continent, faced with another large continent, America, which is ready to take over the ancient order of things, the ancient riches and capitalist creeds, the ancient gold and the ancient man, in order to make it their last refuge, their last fortress, and their last army.
Fransa bu yeni bölümde, bu dış kenarda bu muazzam kıtanın Atlantik'teki son tabyası olurken ve başka büyük bir kıtanın, kendilerinin son sığınaklarını son kalelerini ve son ordularını yapmak için eski zenginlikleri ve kapitalist öğretileri eski altınları ve eski adamları eski dünya düzenini ele geçirmeye hazır olan Amerika'yla yüz yüze gelirken bu sayede Fransa'nın önemi daha da anlaşılıyor.
Doesn't a man who's ready to give up his life just to make cursed contact in order to know more about it have the right to get drunk?
Daha fazlasını bilmek için kurulacak lanetli bir "temas" uğruna canından vaz geçmeye hazır bir adamın sarhoş olma hakkı yok mudur?
May I remind you to have your passports and landing cards ready in order to avoid unnecessary delay.
Zaman kaybını önlemek için pasaportlarınızı ve uçuş kartlarınızı hazırlar mısınız?
Are you ready to order?
Sipariş vermek ister misiniz?
We're nearly ready to order.
Sipariş vermeye hazırız.
... By order of the federal authorities and personally to US President a warrant citizens not stay at home, regardless of how tightly strengthen them and to what extent ready for a siege.
ABD Başkanının yönetiminde olan, Federal Hükümete bağlı O.E.P.'nin çıkardığı emre göre, Evleri ne kadar güvenli olursa olsun vatandaşların, özel mülkiyet hakları artık ortadan kalkmıştır...
This is Robbins, we have three units ready to scramble on your order.
Ben Robbins, sizin emriniz üzerine harekete geçecek üç birim hazır.
the penniless, the unemployed, the soldiers... but really everybody is ready to swear on any cause, if it means a return to order.
Çulsuz, işsiz, asker ama aslında nizam gelecekse herkes herhangi bir ülküye yemin etmeye hazır.
And in order to be completely ready, he made us promise him to teach you how to lambada.
- Tam hazır olmanız için de size lambada öğretmesi için ondan söz aldı.
Are we ready to order?
Siparişinizi alabilir miyim?
If you're ready to accept that, I could suggest... ( Girl's voice )'May I take your order, please?
Bunu kabul etmeye hazırsan, sana şunu önerebilirim ki... Siparişinizi alabilir miyim, lütfen?
Are you ready... to confront the Devil himself in order to protect me?
Beni korumak için Şeytan'ın kendisiyle yüzleşmeye hazır mısınız?
ready to go home 19
ready to roll 40
ready to go 350
ready to fire 23
order 688
orders 163
ordered 48
orderly 54
order in the court 34
orders are orders 26
ready to roll 40
ready to go 350
ready to fire 23
order 688
orders 163
ordered 48
orderly 54
order in the court 34
orders are orders 26
order up 62
order bride 19
order arms 19
ready 6018
ready or not 106
ready when you are 132
ready as i'll ever be 16
ready and waiting 18
ready now 19
ready for lunch 19
order bride 19
order arms 19
ready 6018
ready or not 106
ready when you are 132
ready as i'll ever be 16
ready and waiting 18
ready now 19
ready for lunch 19