English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I'm right

I'm right tradutor Turco

108,815 parallel translation
Yeah, but right now, I'm ready for anything.
Ama şu anda, her şeye hazırım.
All right, I'm going to put on some coffee.
Biraz kahve alacağım.
I got it. You're right.
Anladım.
But my life right now, I feel like I'm on my way to being an adult.
Ama şu anda hayatımda yetişkin olma yolunda olduğumu hissediyorum.
And they didn't eat sitting, if I'm right.
Yanılmıyorsam oturarak yemezlerdi.
Yeah, see, I joined this mommy support group, you know, to make sure that I'm holding the baby up right, or you know, that I don't get too jealous when people compliment her.
Bakın şimdi, bir anne destek grubuna katıldım... işte, bebek nasıl tutulur, yada ne bileyim, başkalaarı bebeği sevdiğinde... nasıl kıskanılmaz falan.
Um, I got the call that you were hurt, so I came right over, and as for your shirt, I think the nurses are making a pillow husband out of it.
Sen kaza geçirince beni aradılar, ben de hemen geldim, üstünse, sanırım hemşireler gömleğinden... yastık koca yapacaklar.
I've done it right. I've done it hard.
İşimi doğru yaptım ve sıkı çalıştım.
I am the right man.
Ben doğru adamım.
No, all that's supposed to make me more brazen when I know I'm fucking right.
Hayır, haklı olduğumu biliyorsam..... bunlar beni sadece daha küstah yapar.
I'm not even gonna tell you who you sound like right now.
Şu an kim gibi konuştuğunu söylemeyeceğim bile.
I'm guessing things are tense and complicated right now, and this can't be helping.
Şu an gergin ve karmaşık bir durumda olduğunuzu ve bunun yardımcı olmadığını tahmin edebiliyorum.
I'm not gonna shield you from this, Bryan, all right?
Senden bu gerçeği saklamayacağım Bryan.
I'll be... I'll be right... right inside, in case you need anything.
Bir ihtiyacınız olursa içeride olacağım.
Us there at the beginning, right after I got struck by the thunderbolt like Michael with Apollonia.
Her şey orada başladı. Michael'ın Apollonia'ya çarpıldığı gibi sana çarpıldığım an.
And I'm reminding you of that night right now.
Şimdi sana o geceyi hatırlatıyorum.
You're right, I... I have to be more than just a voice in my father's ear.
Haklıydın, babamın... kulağındaki bir sesten fazlası olmalıyım.
While i'm gone, try not to kill anyone else, all right?
Ben yokken kimseyi öldürmemeye çalış, tamam mı?
I knew he was right.
Atımın haklı olduğunu biliyordum.
Oh, not dog running in his sleep cute, but I'm all right.
Uykusunda koşan bir köpek kadar değil ama idare ederim.
All right, look, I don't know Max that well.
Pekala, bak. Max'i o kadar iyi tanımıyorum.
All right, I'm closing my eyes and then I'm coming in.
Pekala, gözlerimi kapatıyorum. Sonra içeri giriyorum.
If I took out some dude who wanted to kill me, then I guess I shouldn't go back there right now.
Eğer beni öldürmek isteyen birilerini bulduysam sanırım oraya geri dönmemeliyim.
Put the gun away or I'm leaving right now.
- Silahını indir yoksa giderim.
I'll be right here, hon.
Ben burada olacağım tatlım.
How about I run through my theory, and you just let me know whether I'm on the right track, okay?
Ben kendi teorimi anlatayım sen de doğru olup olmadığını bana söyle, tamam mı?
I gotta split for a few, all right?
Benim biraz kaçmam lazım, tamam?
Am I right?
Haklı mıyım?
All right, man, I'm heading back to work.
Tamam dostum, işe dönmek zorundayım.
So, right now, I'm mostly a personal trainer.
O yüzden şu anda genellikle kişisel çalıştırıcıyım.
I've put it right next to my ball bag.
Mektubu taşaklarımın hemen yanına koydum.
Of course, I have a right!
Elbette, hakkım var!
I hope you're right, Marcus.
Umarım haklısındır, Marcus.
- He's in you right now. - So that mean I'm Jesus.
Yani ben İsa mıyım?
I can't imagine what you must be feeling right now and I... know that being stuck in this madhouse won't help, um
Şu an nasıl hissettiğini hayal edemem ve bu tımarhanede sıkışıp kalmanın yardımı dokunmayacağını biliyorum.
Probably best right now because i'm going to swing by and see you
Muhtemelen şu an için en iyisi geçerken bir uğrayıp seni göreceğim.
Right, well, I'm going to go to bed.
- Pekâlâ, yatmaya gidiyorum.
All right, I'll catch you later.
Tamam, seni sonra yakalarım.
I know this sounds insane, but this horseman, he was headless, right?
Kulağa delice geldiğini biliyorum. Ama bu atlı kafasızmış anladınız mı?
Right, well, I... According to Maryland law, it is within my rights to shoot you dead.
- Maryland yasalarına göre seni öldürme hakkım var.
I think we both know I don't have a board meeting today because, that's right,
Bence ikimiz de bugün kurul toplantım olmadığını biliyoruz, işte sebebini buldum.
I left because of a girl, all right?
Bir kız yüzünden ayrıldım. Oldu mu?
I'm all right.
Ben iyiyim.
You were right, I shouldn't have provoked him.
Haklıydın, onu kışkırtmamalıydım.
You should be ovulating five or six days from now, so I'll see you then and we will do our very best, all right?
Bundan beş ya da altı gün sonra uygun hâle gelebilirsin. O zaman tekrar gelirsin ve elimizden gelenin en iyisini yaparız tamam mı?
I just knew you'd pull the rug out right from under me when I finally gave in and slept with you.
Sonunda pes edip seninle yattığım zaman beni yüz üstü bırakacağını biliyordum.
Well, I hope you end up on the right side of things, Miranda.
Umarım senin için işler yolunda gider Miranda.
I'm telling you, take that crap off your air right now.
Kesin şu saçma sapan yayını!
So, I'm not prepared to answer that right now, but the medical team is gonna be briefing the press pool after the successful completion of President Kirkman's surgery.
Buna şu an bir cevabım yok. Ama ameliyat ekibi, operasyonun başarıyla tamamlanışını takiben size bilgi verecek.
We haven't always agreed on everything, but I've always felt that your heart was in the right place.
Her konuda anlaşamadığımızı biliyorum ama niyetinin iyi olduğunu daima hissetmişimdir.
I mean, we're all doing jobs we weren't doing before, right?
Ne demek. Hepimiz eskiden yapmadığımız işler yapıyoruz, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]