I knew her tradutor Turco
4,257 parallel translation
Yeah, but I knew her first.
Evet ama onu önce ben tanıdım.
I knew her as Raven.
Ben onu Raven olarak tanıdım.
Like I always knew that I wanted to be one.
Başkan olmak istediğimi her zaman biliyordum sanki.
This whole crib-recall thing has got me literally rethinking everything I thought I knew about parenting.
Beşiklerin geri çağrılması meselesi beni gerçek anlamda ebeveynlikle ilgili bildiğim her şeyi tekrar düşünmeye itti.
I knew the bravest love is born again with each new day.
En cesur aşkın her yeni günle tekrar doğduğunu biliyordum.
I kind of- - I pretended to like her just'cause I knew that you liked her.
Onu seviyormuş gibi davrandım çünkü sen seviyordun.
The moment we met, I knew that only by sliding myself into her cold, stiff, unyielding mound would I ever feel like a real man again.
Tanıştığımız anda anlamıştım kendimi tekrar erkek gibi hissetmemin tek yolu kendimi onun o soğuk, sert, katı tepelerine sokmaktı.
She knew all about me, said I had a gift.
Hakkımda her şeyi biliyordu, bir yeteneğim olduğunu söyledi.
Many things, actually, but you already knew that, thanks to my fancy S.H.I.E.L.D. house-arrest gizmo tracking my every key swipe, my online activity, my cholesterol.
Aslında birçok şey ama sen bunu zaten biliyordun her bastığım tuşu, çevrimiçi hareketlerimi, kolesterolümü takip eden süslü S.H.I.E.L.D. ev hapsi cihazım sağ olsun.
I always knew that was her color!
Onun renginin bu olduğunu biliyordum.
Well, I was gonna come see you at the hospital, but I knew you had your family there, and they always carry loaded weapons.
Söyleyecektim sen gel de gör hastanede, ama biliyordum hani aile var, ve onlar her zaman yanımda olan dolu silahları.
I've noticed a faint trace of a woman's perfume on the chairman once in awhile but I never knew that he'd sneak her in here to have a secret rendezvous.
Bazen Başkan'dan kadın kokusu alıyordum ama onunla gizlice burada görüştüğünü bilmiyordum.
For a man who breaks off his engagements like it's his hobby... I knew that you wouldn't care about a article that you won't even read about. But I heard that Tae Yi Ryung is her old schoolmate?
Bu işle hiçbir bağlantısı olmayan birisi olduğun için okuyamayacağın bir haber yüzünden "beni ilgilendirmez" diyeceğini biliyordum ama Tae Yi Ryeong'un onun sınıf arkadaşı olduğunu duydum.
Maybe whoever did this knew of my connection to Daniel and Pam.
Belki Daniel ve Pam'i tanıdığımı bilen ve her şeyi yapan kişi tarafından.
It's not like I didn't suspect that you knew, but the chance that you didn't always stopped me.
Bildiğinden şüphelendiğimden çok, bilmiyor olman ihtimalin beni her zaman durdurdu.
I know he's only got minimal gestures, but did he give you any indication he knew her?
Asgari el hareketleri yapabildiğini biliyorum ama onu tanıdığını belli etti mi?
I knew something like this would happen. I warned her, didn't I?
Başına böyle bir şeyin geleceğini biliyordum.
Always knew I liked that guy.
Her zamanki gibi o adamı sevdim.
You care for her, so I knew she'd be delightful.
Sen onu önemsiyorsun ki bu müthiş olduğunu gösterir.
I did landscaping nearby, so every time I saw them throw out a backdrop, we knew it was vacation time.
Yakın çevreyi düzenliyordum, her arka plan attıklarını gördüğümde, tatil zamanı gelmiş demekti.
"I knew everything about you and every part of you."
Her yerini ve her şeyini biliyordum.
- So whoever killed Haley knew exactly where to find her abdominal aorta.
- Haley'i öldüren kişi abdominal aortun yerini tam olarak biliyordu.
I didn't know what happened to her. All I knew was nobody was gonna believe me when I said it wasn't me.
Başına ne geldiğini bilmiyordum ama suçlu olmadığıma inanmayacağınızı biliyordum.
Thought about her and... knew I could never be with her.
Onu düşünüyordum ve asla onunla olamayacağımı biliyordum.
I mean, I thought I knew everything, but really I knew nothing.
Yani her şeyi bildiğimi sanıyordum, ama hiçbir şey bilmiyormuşum.
I never knew Nina was so much like her mother, so strong-willed.
Nina'nın annesine bu kadar benzediğini bilmiyordum,... bu kadar iradesi güçlü.
And in that moment, I knew that there was nothing that I wouldn't do to protect her for the rest of her life.
Ve şuanda, geri kalan hayatında da,... biliyorum ki onu güvende tutabilmek için yapmayacağım şey yok.
There was no I.D. on her body and the coroner still doesn't know her identity, yet you knew so fast.
Cesette kimlik yoktu ve adli tabip hala kimliğini bilmiyor ama sen çok hızlı öğrenmişsin.
I knew it freaked her out, but I was away.
Bunun onu korkuttuğunu biliyorum ama ben burada değildim.
I always knew that I would see him again.
Onu tekrar göreceğimi her zaman bilirdim.
John, if the same people that killed Cooper came here, that means they knew details - about his life.
John, eğer Cooper'i öldürenler buraya geldiyse o halde onun hayatı hakkında her şeyi biliyor olmalılar.
I knew of her.
- Tanıyorum tabii.
I always knew francis had a past.
Francis'in bir geçmişi olduğunu her zaman biliyordum.
The man I knew put his country first... Above all else.
Benim tanıdığım adam ülkesini her şeyin önüne koyardı her şeyim.
Back in high school, I knew this girl, and I really liked her and I wanted to bake her an amazing cake.
Lisedeyken bir kız vardı ondan çok hoşlanıyordum ve ona inanılmaz bir kek pişirmek istiyordum.
You knew how I felt about her!
Onun hakkında ne hissettiğimi biliyordun!
People could die anytime 11 years ago, I knew that my son got Heart Disease Down Syndrome
İnsanlar her an ölebilir. 11 yıl önce, oğlumun Kalp Hastalığı ve Down Sendromu ortaya çıktı.
And then I just held her in my arms because she told me she never knew her mother, and I said,
Sonra onu kollarıma aldım çünkü annemi hiç tanıyamadım dedi.
I never really knew her. "
Annemi tanımadım bile.
You always knew I liked you.
Seni sevdiğimi her zaman biliyordun.
You always knew that I liked you.
Seni sevdiğimi her zaman biliyordun.
I always knew you'd do something amazing with your life.
Her zaman hayatta iyi şeyler yapacağını biliyordum.
This girl I once knew, her boyfriend secretly filmed them having sex.
Tanıdığım bir kızın erkek arkadaşı, birlikte oldukları sırada videoya kaydetmiş.
When I saw her back, there was this little heart there, and I knew it was her.
Onun sırtını gördüğümde, Şu küçük sevimli kalp oradaydı ve o olduğunu anladım hemen.
- Because I'd read to her in the womb, she knew my voice immediately.
- Anne karnındayken ona kitap okuduğumdan sesimi anında tanıdı.
I knew I shouldn't have given her those flowers.
Ona o çiçekleri vermemeliydim.
( ANDREAS ) I knew that my teacher was secretly in love with my sister Lisl, and it didn't make things easier that her husband was Italian.
Öğretmenimin kız kardeşim Lisl'e ilgi duyduğunu biliyordum. kocasının İtalyan olması da işleri kolaylaştırmadı.
I first met Elliot two years ago and I knew right away all I needed to know about him.. that he made my daughter happy.
Elliot ile ilk kez iki sene önce tanıştım ve biliyorum ki onun hakkında ihtiyacım olan her şeyi biliyorum ve kızımı mutlu ettiğini de.
But three months ago he started to threaten me and my daughter, and I knew that if I delivered him the complete works,
Ama üç ay önce, beni ve kızımı tehdit etmeye başladı. Ve yaptığım her şeyi ona teslim etmezsem öldürüleceğimi biliyordum.
I told her that I knew I'd been an asshole.
Pislik gibi davrandığımı bildiğimi söyledim
And then we were on the beach, all covered in tomatoes, and there was this sunset and suddenly it was three years ago and I looked into his eyes and I knew...
Sonra her yerimiz domates içindeyken plaja gittik. Güneş batıyordu ve bir anda üç yıl öncesine gittim ve o anda anladım.
i knew it 3235
i knew you'd like it 33
i knew it was coming 17
i knew it was too good to be true 27
i knew you could do it 105
i knew you'd come 123
i knew it all along 22
i knew you had it in you 28
i knew you would 138
i knew it was you 83
i knew you'd like it 33
i knew it was coming 17
i knew it was too good to be true 27
i knew you could do it 105
i knew you'd come 123
i knew it all along 22
i knew you had it in you 28
i knew you would 138
i knew it was you 83