I need a drink tradutor Turco
965 parallel translation
It's getting on my nerves. I need a drink.
Sinirlerim iyice bozulmuş anlaşılan.
I need a drink.
Sake içmeden duramayacağım.
I need a drink.
Bir içkiye ihtiyacım var.
I don't mean to be rude, I need a drink.
Kaba olmak istemem ama bir içkiye ihtiyacım var.
I think I need a drink.
Bir içkiye ihtiyacım var.
Come on. I need a drink.
Haydi, bir içkiye ihtiyacım var.
I need a drink after that.
Bunun üzerine şimdi bana bir içki lazım.
I need a drink.
Bana içki lazım.
I need a drink.
İçki istiyorum.
I need a drink.
Bir şeyler içmeliyim.
- It is cold and I need a drink.
- Hava soğuk, içki içmeliyim.
I need a drink before I go on.
Gösteriden önce bir içkiye ihtiyacım var.
I need a drink.
İçkiye ihtiyacım var.
I need a drink.
İçmeye ihtiyacım var.
- I need a drink.
- Bir içkiye ihtiyacım var.
I need a drink before the food.
Yemeğe başlamadan önce su içmem lazım.
And I need a drink. So relax.
Rahatlamak için içkiye ihtiyacım var.
Nobody ever asks me if I need a drink.
Sana bir içki lazım mı diye soran yok.
Oh, my God, I need a drink!
Tanrım! Bir içkiye ihtiyacım var.
- I need a drink.
- İçki istiyorum.
I need a drink.
Bir şey içmem gerekiyor.
I don't know about you, buster, but I need a drink.
Seni bilmem, Buster, ama benim birşeyler içmem lazım.
I need a drink now
Ama şimdi istiyorum.
Then I need a drink.
- Öyleyse bir içkiye ihtiyacım var.
- I need a drink.
- Bir içki içeceğim.
That news is so Goddamn great, I need a drink.
- Harika! Bu o kadar iyi bir haber ki, içkiye ihtiyacım var.
I need a drink!
Bir içkiye ihtiyacım var!
Hey, Bill, I need a drink worse than the breath of life itself.
Baksana BiII, bir içkiye canm verirdim.
Oh, I need a drink.
Canım içki istedi.
God, I need a drink.
Tanrım, bir içkiye ihtiyacım var.
I need a drink.
Bana bir içki lazım.
I'm sorry that I can't join you in a drink since I have a meeting that I need to get to.
Görüşmem olduğundan seninle birlikte içemem.
Wait. There's something that I need to tell you before I can join you in a drink.
Bekle, içmeden önce söyleyeyim.
Unless there's a new ruling, I don't need an escort to get a drink.
Yeni bir adet falan çıkmadıysa bir içki içmek için eşlikçiye ihtiyacım yok.
- You must need a drink badly. - I do not.
- Bir içkiye çok ihtiyacın olmalı.
If there's to be a discussion, I'll need another drink.
Tartışacaksak içkiye ihtiyacım olacak.
What I need is a drink.
İhtiyacım olan şey bir içki.
After that one, I think you'll need a drink.
Bundan sonra, sanırım bir içkiye ihtiyacınız olacak.
I guess you need a drink.
Sanırım bir içkiye ihtiyacın var.
I do need a drink.
Kesinlikle bir içkiye ihtiyacım var.
I'll just have a drink. What I really need is some sleep.
Aslında ihtiyacım olan biraz uyku.
I think we need a little drink.
Sanırım biraz içkiye ihtiyacımız var.
I need a drink.
İçebilir miyim?
Yes, I very much need a drink.
Evet, bir içkiye gerçekten çok ihtiyacım var.
Excellency, I think you need a cold drink.
Ekselansları sizin soğuk bir içeceğe ihtiyacınız var.
I need a chamomile drink.
Bir papatya çayı içmem lazım.
- I don't need a drink before I...
- Daha önce hiç içki içmezdim- -
I expect you need a decent drink.
Sanırım iyi bir içkiye ihtiyacın var.
I don't need a drink I'll be all right
İçkiye ihtiyacım yok. Düzeleceğim.
I need a cup of coffee or a drink.
Bir kahve ya da içecek bir şey istiyorum.
I don't know about you two, but I need a stiff drink.
Bakın. Kendiniz görün.
i need coffee 49
i need money 156
i need a vacation 23
i need your help 2061
i need to pee 72
i need more 115
i need help 596
i need a miracle 23
i need to tell you something 251
i need you 1542
i need money 156
i need a vacation 23
i need your help 2061
i need to pee 72
i need more 115
i need help 596
i need a miracle 23
i need to tell you something 251
i need you 1542