I need more time tradutor Turco
1,098 parallel translation
- I need more time.
Biraz daha zamana ihtiyacım var.
Because I need more time.
Daha zamana ihtiyacım var.
I just... I need more time.
Sadece benim... zamana ihtiyacım var.
I need more time to check out what he's up to.
Neyin peşinde olduğunu anlamak için daha fazla zamana ihtiyacım var.
Look, I need more time. All right?
Bak, daha çok zamana ihtiyacım var tamam mı?
I need more time to finish the last rites.
Benim biraz zamana ihtiyacım var.
I need more time. Big deal.
Biraz daha zamana ihtiyacımız var.
I need more time.
Biraz daha zamana ihtiyacım var.
I just want to be sure, I need more time to check my data.
Sadece emin olmak istedim, Verileri kontrol etmek için daha fazla zamana ihtiyacım var.
Sir, I need more time to prepare this case. I need your permission to go to Yemen...
Efendim, davayı hazırlamak için daha fazla zamana ihtiyacım var.
I need more time.
Tam 4800 kilometre uzakta.
I need more time.
Zamana ihtiyacım var.
If I hear any excuses, any bullshit like, "I can only get part of it"... or "I need more time," the deal is off.
Eğer herhangi bir özür, "sadece bu kadar bulabildim" ya da "zamana ihtiyacım var" gibi bir saçmalık duyarsam anlaşma iptal olur.
I'll get your money, but I need more time. Give me a day.
Ama biraz zaman lazım bana bir gün ver.
I need more time. Well, time's up.
Zaman doldu.
I need more time.
Daha çok zamana ihtiyacım var.
I need more time.
Daha fazla zamana ihtiyacım var.
You know, I'm getting to a point in my life where I need something more than just a good time.
Biliyorsun ki, hayatımda iyi vakit geçirmekten daha fazlasına ihtiyacım olan bir noktaya geliyorum.
I would've thought all that time you spent spying on us might've given you a little more insight into the Maquis, but after looking over what you've already written, I can see you need a little help.
İçimizde bir ajan aradığın süre içerisinde, düşündüm durdum, ama hali hazırda yazmış olduğun şeyi gördüğümde, bunun gerçekleşmesi için bir miktar yardıma ihtiyacım olacaktı.
- OK, do it quietly. We need more time before we hand over... - What should I do?
- Tamam, sessiz ol ve... gerekirse bir şeyler teklif et, ama o arazi bayan Doss'a... geçmeden biraz zaman kazanmamız gerek.
I need some more time, all right?
Biraz daha zamana ihtiyacım var, tamam mı?
If you need some more time, I guess I can wait.
Eğer daha fazla zamana ihtiyacın varsa sanırım bekleyebilirim.
No, I don't need more time, Robbie.
Hayır, daha fazla zamana ihtiyacım yok Robbie.
I just need a little bit more time, that's all.
Biraz daha zamana ihtiyacım var, hepsi bu.
- I'm gonna need a little more time.
— Biraz daha zamana ihtiyacım var.
I guess you just need to take some more time.
Galiba biraz daha zamana ihtiyacınız var.
I fear I may need more time in the sarcophagus to gain strength.
Sanırım, güçlenmek için taşmezarda biraz daha vakit geçirmeliyim.
Well I think you need to spend more time with your friends.
Bence arkadaşlarınla daha fazla zaman geçirmelisin.
You know, I'm getting to a point in my life where I need something more than just a good time.
Biliyorsun, hayatımda iyi vakit geçirmekten daha çoğuna ihtiyacım olduğu bir noktadayım.
I guess I just need a little more time.
Sanırım biraz zamana ihtiyacım var...
Look, I just need a bit more time to sort things out, turn things around.
- Pekala. Bak, Sadece biraz zamana ihtiyacım var... bir şeyleri düzene sokmam gerek.
I need a little more time.
Biraz daha zamana ihtiyacım var.
With that bedrock, I'll need more time.
Biraz daha zamana ihtiyacım olacak
I think I need a little more time.
zamana ihtiyacım var.
No, I just need to spend a little more time training.
Hayır, sadece biraz daha fazla çalışmam gerekiyor.
"I need more'me'time before we can have'we'time."
"Bir birlikteliğe başlamadan önce kendime zaman tanımalıyım."
It was a huge thing for me because I'd just rearranged... my entire schedule, committed to this art thing... and I just need to rearrange it one more time.
Benim için çok önemliydi çünkü bütün ders programımı değiştirip, sanat derslerine kendimi adamıştım. ... ve şimdi bir daha ders programımı değiştirmek istiyorum.
I'LL TELL HIM I'M TUTORING YOU AND THAT YOU'RE GETTING THE HANG OF IT, BUT YOU JUST NEED A LITTLE MORE TIME.
Sana ders verdiğimi, senin de olayı kaptığını ama biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu söylerim.
If you need more time with the menu, I can come back.
Bakın, menüye bakmak için daha çok zaman isterseniz sonra gelebilirim.
I need to spend more time alone.
Biraz yalnız kalmam gerekiyor.
I feel like I need to spend more time alone.
Biraz yalnız kalmam gerektiğini hissediyorum.
I guess I just need a bit more sack time, huh?
Sanırım, sadece biraz fazla boş zamana ihtiyacım var, ha?
I need you to cover for me one more time.
- Beni yine idare etmen lazım.
Please, I just need a little more time.
Lütfen, biraz daha zamana ihtiyacım var.
Tell them I'm a good guy. That I'll pay, I just need more time.
Zaman tanırlarsa ödeyeceğimi söyle.
I just need a little more time to grow into my leadership role.
Liderliğe alışmak için biraz zamana ihtiyacım var.
Look, I just need more time.
Bakın, sadece biraz daha ihtiyacım var.
I... I think I just, I need a little more time.
Bence biraz daha zamana ihtiyacım var.
Look, I just need more time.
Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var.
My emotions are much more complex than that I need time to heal.
Duygularım bundan daha karışık. İyileşmeye ihtiyacım var.
I just- - I need a little more time.
Biraz daha zamana ihtiyacım var.
i need coffee 49
i need money 156
i need a vacation 23
i need your help 2061
i need to pee 72
i need help 596
i need more 115
i need a miracle 23
i need to tell you something 251
i need to go 254
i need money 156
i need a vacation 23
i need your help 2061
i need to pee 72
i need help 596
i need more 115
i need a miracle 23
i need to tell you something 251
i need to go 254