I see it now tradutor Turco
1,712 parallel translation
Yes, yes, I see it now.
Evet, evet, neye benzeyeceğini görüyorum.
Yeah, I see it now.
Şimdi anlıyorum.
Yes, i can see it clearly now.
Şu an çok net görüyorum.
I can see it now
Şu an görebiliyorum.
Well, now see, I wouldn't have to think about it.
Hımm anladım Bunun hakkında hiç böyle düşünmemiştim
I can see it, now.
Şimdi görebiliyorum.
I can see it now.
Bunu şimdi görebiliyorum.
It's best if I see him now.
Konuşmam çok daha iyi olur.
what is so important that i need to see it right now?
Şu anda görmeye ihtiyacım olacak kadar önemli olan şey nedir?
- No. - It's very important I see the brain now.
- Beyni şu anda görmem gerek, çok önemli.
I can see it now.
Şimdi anlıyorum.
I can see it now,
Bunu şimdi görebiliyorum.
Now that I see it, I wish I could get married again.
Onu görünce benim de yeniden evlenesim geliyor.
It's just that I hardly see you now as it is, so what's it going to be like when you start traveling?
Seni şimdi bile zor görüyorum, bir de dolaşmaya başlayınca ne olacak?
Can I get in line now to not see it?
Filmi görmemek için sıraya girebilir miyim?
Yeah, listen, it's great to see you, Hector, but I'm really busy right now.
Bak, seni görmek güzeldi, ama sahiden çok meşgulüm.
Well, now, you see, I have an officer down, and I have a witness says that you did it.
Evet, şimdi görüyorsunuz ki aşağıda ölü bir memur var,... ve de sizin yaptığınızı söyleyen bir görgü tanığı.
I see it right now.
Şimdi bile.
You see if I go home now, then I'm going home alone And it's a little scary
Şimdi eve gidersem, yani eve yalnız gitmem biraz ürkütücü.
Like excitement that you're with me now or faith that I'll be a good mama, even if my life ain't such a good place and the world as I see it ain't so pretty like they'd have you believe in this book.
Hayatım pek iyi bir yer olmasa ve benim gözümde dünya bu kitapta inanmanı istedikleri gibi güzel olmasa da.
I don't wanna go see it now.
Artık gitmek istemiyorum.
I can see it now.
Evet, görebiliyorum...
Joke all you want, but you got a steady job now, and I wouldn't wanna see you screw it up.
İstediğin kadar şaka yapabilirsin, ama artık düzgün bir işin var ve bunun içine ettiğini görmek istemiyorum.
But now I see it's all bullshit!
Ama şimdi hepsinin saçmalık olduğunu görüyorum!
I've had it in my pocket for, let's see, four years now.
Uzun süredir cebimde duruyor, bir düşüneyim tam dört sene oldu.
Now I can't see a damn thing anymore. Unless it's at close range.
Şimdiyse, yakınımda olmadığı sürece hiçbir şeyi göremiyorum.
Like now, I see your lips moving, and I hear you talking but it just doesn't feel real to me.
Şimdiki gibi, dudaklarının oynadığını görüyorum ve konuştuğunu duyuyorum ama bana gerçek gelmiyor.
I can see it now.
Şimdi görebiliyorum.
Now, I didn't start it, but be sure as hell I mean to see it through.
Şimdi, bunu ben başlatmadım, ama sonundan eminim.
I can see it on my tombstone now.
Bunu daha şimdiden mezar taşımda görebiliyorum.
And now, if you would turn to the window and look out of it, you will see the exact word which I have just implanted into your brain.
Ve şimdi, dönüp pencereden bakarsan, beynine yüklediğim kelimeyi göreceksin.
Now I shall never see him again and it is all my own fault.
Onu asla bir daha göremeyeceğim ve her şey benim hatam.
Now that I look at it objectively, Miss Crawford, I like what I see too much to want to change it.
Tarafsızca baktığımda Bn. Crawford, değiştirilmek istenen şeyleri görmekten çok hoşlanıyorum.
I see how it is now.
Şimdi böyle olduk.
- He said that you should read it now, and that I should wait to see if there was a reply.
- Şimdi okumanı istedi ve cevap vermen için beklememi söyledi.
Well, now that's a matter of interpretation and the way I see it, I'm selling people, hope.
Bu bakış açısına göre değişir, ben insanlara umut satıyorum.
I'll see to it now.
Bununla hemen ilgileneceğim.
Just thought while I had it, I'd drive over and see if you were into going now.
... tabii şimdi binmek istiyorsan, ayrı mesele.
Oh, see, now I know you're full of it, because if Tais was here, we'd be the last people she'd hang with.
Bunlarla dolu olduğunu biliyorum Çünkü eğer Tais burda olsaydı Onun güvenebileceği tek insanlar biz olurduk
Now I there's someone I'd like to see roasted - then it's him!
Kızartılmış olarak görmek istediklerimden biri.
I see how it is now, huh?
Şimdi, anlıyorum, huh?
- Look, Brian, I know you're upset now, but I think it's important to see things in perspective.
Jillian gitti. Bak Brian biliyorum şimdi üzgünsün, ama bence perspektifi görmek daha önemli.
I may be fucked up right now but I can see it, he's not the guy for you.
Şu sıralar zıvanadan çıkmış olabilirim ama o adamın senin için uygun kişi olmadığını görebiliyorum.
Not that it makes me less nervous, but now I can see exactly how nervous I am.
Heyecanımı almıyor, ama şimdi ne kadar heyecanlı olduğumu ölçebiliyorum.
Of course, now I kick myself for not seeing the signs, but sometimes the truth is hardest to see when it's right in front of you.
Elbette, işaretleri görmediğim için aklıma tüküreyim, ama bazen görülmesi en zor olan şeyler tam önünüzdeki gerçeklerdir.
The way I see it, now that we're back together, you belong with us.
Benim gördüğüm böyle, artık bir araya geldiğimize göre senin yerin bizim yanımız.
But now I can see it in your eyes.
Ama artık bunu gözlerinde görebiliyorum.
I can see it now : "Nussbaumer and Berg make up under the Christmas tree."
Gözümün önünde canlandırabiliyorum : "Nussbaumer ile Berg, Noel Ağacı Altında Barıştılar."
I thought you and your friends were just a bunch of gross cripples, but I've been in a wheelchair for 45 minutes now, and I see how tough it is.
Senin ve arkadaşlarının sadece bir grup iğrenç sakatlar olduğunu düşünmüştüm... ama tekerlekli sandalyede oturduğum şu 45 dakika boyunca... sizin halinizin ne olduğunu anladım.
I know you don't see it that way right now, but please, you do not want the alternative.
Şu anda sana doğru görünmediğini biliyorum ama lütfen diğer yolu seçme.
Lj and I- - we can see it now.
LJ ve ben bunu görüyoruz.
i see 10118
i see you 502
i see what you did there 35
i see you every day 16
i see your point 119
i see how it is 35
i see what you mean 147
i see love 28
i see it in your eyes 21
i see nothing 55
i see you 502
i see what you did there 35
i see you every day 16
i see your point 119
i see how it is 35
i see what you mean 147
i see love 28
i see it in your eyes 21
i see nothing 55