In a million years tradutor Turco
744 parallel translation
Listen, no one could teach you to dance in a million years.
Bak, kimse sana dans etmeyi öğretemez.
Not in a million years.
Milyon yılda bile olmaz.
I bet you couldn't guess in a million years what I have in my pocket.
Cebimde ne olduğunu bir milyon yıl geçse de bilemeyeceğine bahse girerim.
I'd never put the two of you together in a million years.
İkinizin birlikte olabileceğini hiç düşünmezdim.
That cop in there, he'll never guess in a million years you both are in a deal together.
Şu polis var ya ikinizin bu işte ortak olduğu aklına hayatta gelmez.
They'll never let your stuff on the market in a million years.
Senin zımbırtının piyasaya çıkmasına asla izin vermezler.
I wouldn't do that to her in a million years.
Bunu ona milyon yıl geçse gene yapmam.
I wouldn't apologize to you in a million years.
Milyon yıl da geçse senden özür dilemem.
Not in a million years.
Bir milyon yıl geçse bile.
Never in a million years.
Bin yıl geçse de asla.
I wouldn't take your IOU in a million years.
Bir milyon yıI boyunca borç senedi ödemek istemiyorum.
I'd have never guessed that in a million years.
Asla aklıma gelmezdi.
Not in a million years.
Hayatta.
No, not in a million years.
Asla, bunu ancak rüyanda görürsün.
You couldn't make that shot again in a million years.
Yıllarca uğraşsan o vuruşu tekrarlayamazsın.
Not in a million years.
Hayatta tahmin edemezdim.
They'd never elect me captain in a million years.
Bir milyon yıl yaşasam bile kaptan seçilmem imkansız.
If it's to ask me to marry you, never, not in a million years!
Eğer benimle evlenmek istiyorsan, unut - bin yıl geçse olmaz.
Not in a million years, Dolly Levi.
Bin yıl geçse olmaz, Dolly Levi.
But a case like yours happens once in a million years.
Ama seninki gibi bir vaka bir milyon yılda bir gelir.
Never in a million years!
Asla bir milyon yıl da olsa!
I wouldn't do a thing like that, not in a million years.
Ben böyle bir şey yapmazdım, bir milyon yılda da olsa.
I would never believe that in a million years.
Böyle bir şeye dünyada inanmam.
Yes. Listen, you'll never guess in a million years.
Dinle, asla tahmin edemezsin.
But you were going out with Yale then and I would never in a million years interfere...
Ama o zamanlar sen Yale'le birlikteydin. En azından bir milyon yıl süreyle buna karışmak istemezdim.
Even if I wanted to get married, which I don't, he'd never ask me in a million years.
Evlenmek istemiyorum ama isteseydim bile milyon yıl geçse, bana teklif etmezdi.
Something guys like Coach'll never understand in a million years.
Bunu, koç gibiler yüz senede anlayamazlar.
At the rate of $ 1 million a year I'll have to close this place in 60 years.
Yılda 1 milyon dolardan burayı 60 yıl içinde kapatmak zorunda kalırım.
A million years of history are waiting for us in that ice.
Milyonlarca yıllık tarih bu buzun altında bizi bekliyor.
The record of life is written on the land, where, 15 million years later, in the upper reaches of the Amazon, man is still trying to read it.
"Yaşamın kayıtları karalarda yazıldı..." "ta ki, 15 milyon yıl sonra, içindeki üst kısım Amazon'a ulaştı..." "insanlar hala bunu öğrenmeye çalışıyor."
Ethically, as well as technologically...... they were a million years ahead of humankind...... for in unlocking the mysteries of nature...... they had conquered even their baser selves.
Teknolojik açıdan olduğu kadar ahlaken de insan ırkından bir milyon yıI ileride imişler. Çünkü doğanın esrarını çözerken kendi aşağı benliklerini bile fethetmişler.
Alta, about a million years from now... ... the human race will have crawled up to where...... the Krell stood in their great moment of triumph and tragedy...
Alta, bundan bir milyon yıl sonra insan ırkı da Krell'in büyük zafer ve trajedi anında durdukları noktaya çıkmış olacak.
In 50 million years, you'll be a monkey in a tree.
50 milyon yıl içinde ağaçlarda bir maymun olacaksın.
You'll never guess it in a hundred million years.
Yüz milyon yıl geçse aklına gelmezdi.
I bet they haven't had snow in New Orleans for a million years.
Bahse girerim New Orleans'a milyonlarca yıldır kar yağmamıştır.
( DOCTOR ) What happened on Skaro was a million years in the future!
Skaro'da olanlar milyonlarca yıl sonra olacak olanlardı.
The sun in this system has been fading steadily for half a million years.
Bu sistemdeki güneş yarım milyon yıldır, sabit hızla solmakta.
I'm a thousand years old and in my time I've helped commit a million murders.
Bin yaşındayım ve hayatım boyunca bir milyon cinayetin işlenmesine yardım ettim.
Never in a... million years.
Milyon yıl... geçse de.
The beef cattle population now stands at two million, but the new scheme is expected to double that in a few years.
Şu anda iki milyon civarında olan besi sığırı sayısının yeni proje ile bir kaç yılda ikiye katlanması bekleniyor.
A million years people have been coming and dragging in to watch it.
Milyonlarca yıl insanlar geldiler, ve izlemek için zorla içeri girdiler.
More than 16 million of young Americans they make over again a tradition American of 300 years, the conscription, through which, since primórdios of the colonial time, the apt citizens if subjected to serve in the national defense.
16 milyondan fazla genç Amerikalı sömürge zamanlarından kalma 300 yıllık askere alma geleneğini yeniden canlandırıyor. Eli silah tutan herkes ulusal güvenliği sağlamak için göreve çağrılıyor.
Not quite three million, but our investment can be amortised in two years. It is a show-place. Look at that wasted space.
3 milyon değil, ama yatırımımız iki yılda masrafını çıkarır.
extremely indignant... because of the death of 20 million men... but in 200 or 300 years... there'II be a Iot more of us, 30 billion or more.
.. öldürülüyor diye öfkeleniyoruz. 200 - 300 yıl sonra.. 30 milyardan fazla insan olacak.
40 years during which fascism locked up in Spanish jails... over a million political prisoners and countless death sentences... were passed by the Spanish courts.
Faşizm'in İspanyol hapishanelerinde 40 yıl boyunca kilitli kaldığı sırada bir milyonun üzerinde siyasi suçlu ve sayısız idam cezası İspanyol mahkemelerinden geçti.
That change in Australia's climate can be traced right back to a time some 45 million years ago when the continent first split away from Antarctica.
Avustralya iklimindeki o değişiklik bundan 45 milyon yıl kadar önce kıtanın Antarktika'dan ilk kez koptuğu dönemde başlıyor.
No, the fact of the matter is that the accidental isolation of marsupials in Australia, brought about by the drifting of the continents some 45 million years ago, has given them a long, long time in which to weave variations on the basic model.
Hayır, gerçek şu ki, 45 milyon yıl önce kıtaların hareketleri sonucu şansa bağlı olarak Avustralya'nın izole kalmış olması onlara bu temel yöntemi çeşitlendirmek için uzun bir zaman vermiş oldu.
We humans have set foot on another world in a place called the Sea of Tranquility an astonishing achievement for creatures such as we whose earliest footsteps, 3 ½ million years old are preserved in the volcanic ash of East Africa.
Biz insanlar başka bir dünyaya ayak bastık.. "Sükunet Denizi" adında bir yerde... Bizim gibi ilk adımları 3 buçuk yıl öncesine dayanan ve
'The ape descendant will greet him in return'but, in deference to a million years of human evolution,'won't attempt to pick fleas off him.
Maymun soyu selamına karşılık verecek, ama milyonlarca yıl süren insan evrimi sonucu, üzerindeki pireleri ayıklamaya kalkmayacak.
Ladies and gentlemen, the Universe as we know it has been in existence for 170,000 million billion years, and will be ending in a little over ten minutes'time.
Bayanlar ve baylar, bizim bildiğimiz evren 170 bin milyon milyar yıldır varlığını sürdürüyor, ve on dakika içinde sona erecek.
I suppose some people might expect better treatment after having waited 576,000 million years in a car park. But not me.
Bazı insanlar, bir araba parkında 576.000 milyon yıl bekledikten sonra, biraz daha iyi bir muamele bekleyebilir.
in a sense 166
in a row 31
in another life 66
in any case 862
in a nutshell 86
in an hour 114
in a few days 103
in and out 206
in a way 872
in a week 88
in a row 31
in another life 66
in any case 862
in a nutshell 86
in an hour 114
in a few days 103
in and out 206
in a way 872
in a week 88
in any event 133
in a good way 122
in a few minutes 93
in addition 208
in advance 48
in a meeting 17
in africa 59
in an ideal world 29
in a moment 128
in a minute 428
in a good way 122
in a few minutes 93
in addition 208
in advance 48
in a meeting 17
in africa 59
in an ideal world 29
in a moment 128
in a minute 428
in a second 81
in all likelihood 54
in all 68
in a month 82
in a 180
in a year 54
in any way 55
in a few hours 80
in america 213
in a word 105
in all likelihood 54
in all 68
in a month 82
in a 180
in a year 54
in any way 55
in a few hours 80
in america 213
in a word 105