English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / It's done now

It's done now tradutor Turco

585 parallel translation
Now watch me and see how it's done.
Şimdi beni izle de gör nasıl yapılıyor! Suratına acıklı bir ifade ver.
Now it's all done.
Şimdi her şey tamam.
Anyway, it's done now.
Neyse, herşey halloldu.
Yes, it's done now.
Evet, halloldu.
If Paul had done it, he wouldn't have waited till now to tell me.
Paul yapmış olsaydı o gün söylerdi.
So now it's nothing, nothing to be done?
Şimdi hiç bir şey mi, hiçbir şey yapılmayacak mı?
Oh, well, it's done now.
Olan oldu artık.
Now it's been done.
Artık bitti.
It feels fine to have done something worthy, and then I think of all the things that have to be done between now and then?
Kayda değer bir şey yapmış olmak güzel ama bir de bugünden o ana kadar yapılacak şeyler!
Forget it. It's done and now we've got to fix it.
Biz o işi hallederiz.
I didn't mean to kill Alan, but it's done and now it's our lives against hers.
Şimdi hayatlarımız onunkine karşı!
The only reason I ain't done it up to now is that I kind of like kicking her. She's all I've got.
Çünkü sesi çıkmıyor!
I don't know what's in their crazy heads or what their scheme is... but killing me right away isn't part of it, or they'd have done that by now.
Kafalarından ne geçiyor ya da ne planlıyorlar bilmiyorum. Ama beni öldürmek isteselerdi, çoktan öldürmüşlerdi.
Anything else, we'd have done it, just as we will for you. But, I, uh... I think you ought to realize... that we've got different responsibilities now, Joe.
Başka bir şey olsa senin için de yapacağımız gibi yapardık ama sanırım artık farklı sorumluluklarımızın olduğunu anlamalısın Joe.
Steady now and it's done!
Kımırdamayın sakın ve bitti!
Now how could anyone from the outside have done it?
Dışarıdan gelen herhangi biri bunu nasıl yapmış olabilir?
Now, we've agreed that it's to be done on a Wednesday because that's the girl's afternoon off.
Şimdi, Çarşamba günü yapılmasında anlaştık çünkü o gün kızın öğleden sonrası boş.
And now Werner's done it up.
Şimdi de Werner restore etmiş.
You pulled me out of exactly the same spot one time now I've done it for you.
Bir keresinde beni aynı pozisyondan çekip almıştın şimdi de ben aynısını senin için yapıyorum.
But now it's done and I am clean.
Ama şimdi bitti ve ben temizim.
There's nothing to be done about it now.
Artık yapabilecek bir şey yok.
Now, let's do it as it should be done.
İşi usulüne göre yapalım. Buna delik açabilirim.
It's done with now so we won't talk about it anymore.
Bu yüzden bu konuda konuşmak gereksiz.
There are several prescribed methods, pills, gas, electrocution - and it can be done immediately, or an hour from now or any specific time that you request.
Pek çok saptanmış yöntem vardır, Bay Woodsworth. İlaç, gaz, elektrikli sandalye. Bunlar hemen, bir saat sonra veya istediğin herhangi bir zaman uygulanabilir.
Let's kill him now and get it done with, right, men?
Hadi onu öldürüp bu işi bitirelim, değil mi?
In an adultery suit it's now enough to bring circumstantial proof and he's done for.
Yasalara göre, zinayı kanıtlamak için suçüstü yapmaya gerek yok. Tek bir kanıtla kocanın işi tamamdır.
Now this is something that's gotta be done and I'm gonna do it... now!
Bu işi yapmak gerekiyor, ben de yapacağιm. Hemen!
If it's too rich for you... hang us now and be done with it.
Eğer kabul etmeyeceksen... bizi şimdi as da kurtulalιm.
It's done now.
Şimdi hallettik.
Now it's too late. It's done.
Arfık çok geç.
Now, it might be done by generating a strong pinpoint charge of M-rays on some of these selected wavelengths and tying them in with the combined output of all our engines. Right away, sir.
Belki yoğunlaştırılmış güçlü M-ışınlarını yaratabilir ve tüm üretilen enerjimiz toplamıyla bunu birleştirebiliriz.
Now, that's how it's done.
Demek böyle yapılıyor.
I've done my job, it's all up to you from now on.
Bundan sonrası size kalmış.
Say now because once done, it is done.
Şimdi söyle. Bir kere bu olunca, yapılmış oluyor.
I've just been trying for years, to get holding of the Caine's land and now they have done it.
Yıllardır Caine'nin arazisini elde tutmaya çalışıyordum ve şimdi onlar bunu yok ettiler.
It's over and it's done and it's finished. Now get out.
Artık bitti, sona erdi, tamamlandı.
- All right, now he's done it.
- Evet, artık çok ileri gitti. - Kim?
- Now he's really done it.
- Gerçekten ileri gitti. - Kim?
Now he's done it!
Şimdi işi mahvetti!
But it's done, and I'm over it now.
Ama bitti. Ve ben geçtim.
It's all over, Sheriff. The arrangement's done now.
Artık bitti, Şerif.
It was all a nightmare, and now it's done.
Hepsi birer kâbus ve artık hepsi sona erdi.
Now, you've done your duty. That's enough, isn't it?
Siz görevinizi yaptıysanız, yeter değil mi?
It's all done now, Yuki your vengeance... everything.
Artık her şey bitti, Yuki... İntikamın... Her şey...
It's all done now.
Artık bitti.
I've never done such a thing before and I wouldn't do it now... except there's a look in your eye that tells me I've got to.
Daha önce böyle bir şeyi hiç yapmamıştım. Ve şu an da yapmazdım aslında ama bana bunu yapmak zorunda oluduğumu söyleyen o gözlerindeki bakış beni buna zorluyor.
Now that it's out in the open... that the world knows who Elmyr is and what he's done... and now that Elmyr accepts it and says to the world...
Ama şimdi herşey ortaya çıktı... artık Elmyr'in ne yaptığını herkes biliyor... ve Elmyr de bunu kabul edip tüm dünyaya...
It's painful to leave the school, but we came as Rascals and we want to leave as Rascals.... if we have done anything to offend you up until now, forgive us.
Okuldan ayrılmak acı bir şey ama, biz Hababam gibi geldik Hababam gibi gitmek istiyoruz. - Gerek öğrenci kardeşlerimize, gerekse sevgili hocalarımıza şimdiye kadar ne kusur ettikse, affola.
Now that you know what you've done is wrong it's pointless to carry on...
Artık, yaptıklarınızın yanlış olduğunu öğrendiniz devam etmenizin bir anlamı yok...
It's done now.
Olan oldu.
Now it's done all the time.
Şimdi her zaman evlenebiliyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]