It hasn't changed tradutor Turco
189 parallel translation
I guess I'm glad that it hasn't changed at all these past fourteen years.
14 yıl geçti ve hiçbirşey değişmedi. Sanırım bu şekilde mutlu oluyorum.
This place hasn't changed a bit and looks exactly the same as it did 15 years ago.
Tıpkı 15 yıl önceki gibi.
- My character has changed, hasn't it?
- Karakterim değişmiş, değil mi?
It's funny how your voice hasn't changed.
Sesinin değişmemesi tuhaf.
Well, the place hasn't changed much, has it?
Etraf pek fazla değişmemiş, değil mi?
It's you that hasn't changed.
Sen de değişmemişsin.
It hasn't changed in millions of years.
Bu milyonlarca yıldır değişmemiş.
My face hasn't changed, has it?
Yüzüm hiç değişmemiş, değil mi?
It hasn't changed.
Değişmemiş.
It's all changed now, hasn't it?
Şimdi her şey değişti, değil mi?
How strange, it hasn't changed at all.
Amma tuhaf! Burası hiç değişmemiş.
It hasn't changed.
Her şey aynı işte.Sen gittiğinden beri hiçbir şey değişmedi, değişmiş mi?
It hasn't changed.
Değişmedi.
Why hasn't it changed?
Neden değişmedi?
It hasn't changed at all.
Hiç değişmemiş.
It hasn't changed
O hep aynı.
That hasn't changed, has it?
Fikriniz değişti mi?
It hasn't changed me.
Beni değiştirmedi.
It hasn't changed a bit.
Hiçbir şey değişmemiş.
Hasn't changed a jot, has it?
Hiç değişmemiş değil mi?
It hasn't changed much.
Pek değişmedi.
It hasn't changed since then.
O zamandan beri hiç değişmedi.
It hasn't changed.
Hiç değişmemiş.
It hasn't changed a bit.
Hiç değişmemiş.
It hasn't changed. You have.
Burası değişmedi, sen değiştin.
- but because it hasn't changed much in the past 25 years.
Son 25 yılda fazla değişmediği için.
I hope he hasn't changed it.
Umarım değiştirmemiştir.
I've shut off the tachyon pulses in the other two time periods, but it hasn't changed the anomaly.
Diğer iki ışını kapattım ama anormallik değişmedi.
I'm glad to see it hasn't changed much.
Fazla değişmediğini gördüğüme memnun oldum.
Hasn't really changed much, has it?
Çok da fazla değişmemiş, değil mi?
It hasn't changed anything.
Hiçbir şeyi değiştirmedi.
But I guess everything's changed, hasn't it?
Ama sanırım, her şey değişti, öyle değil mi?
Since it changed there hasn't been any relationship.
Değiştiğinden beri, ilişki diye bir şey olmadı.
I just hope it hasn't been changed.
Umarım değişmemiştir.
That hasn't changed, and it's not going to.
Bu değişmedi ve değişmeyecek de.
It hasn't changed a bit
Hiç büyümemişler.
Well... place hasn't changed much, has it?
Şey... Burası pek değişmemiş, değil mi?
And I had to accept that because your ship is more powerful than ours, but the situation has changed, hasn't it?
Ve ben bunu kabul etmiştim, çünkü sizin geminiz bizimkinden çok güçlüydü, ama durum değişti, öyle değil mi?
Place sure hasn't changed much, has it? No.
- Burası pek değişmemiş, değil mi?
It hasn't changed your life, has it, you sherry-swilling, foie-gras-munching hypocrite?
Sherry ve kaz ciğeri ezmesi meraklısı, ikiyüzlü adam.
It hasn't changed since that magical evening when I knocked you up.
Seni hamile bıraktığım büyülü geceden beri hiç değişmemiş.
This building is the same from day one! It hasn't been changed!
Bu bina hiçbir zaman tadilat görmemiş.
It just hasn't changed form yet, Louis. Now, shut up.
Henüz şekil değiştirmemiştir Louis, şimdi kapat şu çeneni!
Well, the bridge hasn't changed much, has it?
Köprü pek değişmemiş sanırım.
Believe it or not, I have changed, and it hasn't been easy considering that the one person I count on the most can't even see it.
İster inan ister inanma, değiştim. Özellikle de en çok güvendiğim insanın bunu göremediğini düşünürsek.
- It hasn't changed.
- Değişmedi.
It hasn't changed.
Değişen bir şey yok.
That hasn't changed, nor does it change what I've done.
Bu ne değişti, ne de yaptıklarımı değiştirdi.
And the thing that helps me deal with it is having a place that hasn't changed like everything else in my life.
Ve bununIa baş etmemi sağIayan şey... ... hayatım gibi değişime uğramamış bir yerin oIması.
And this place, it hasn't changed.
Burası hiç değişmemiş.
I guess it hasn't changed.
Galiba hiç değişmemiş.
it hasn't happened yet 22
it hasn't 96
it hasn't been easy 41
it hasn't been that long 20
changed 111
changed your mind 19
changed my life 21
changed my mind 48
it happened to me 43
it has been a long time 28
it hasn't 96
it hasn't been easy 41
it hasn't been that long 20
changed 111
changed your mind 19
changed my life 21
changed my mind 48
it happened to me 43
it has been a long time 28
it has been a while 26
it happens sometimes 54
it happens 817
it happened 362
it happened a long time ago 18
it has begun 40
it has 378
it happens a lot 19
it happened again 60
it happened so fast 92
it happens sometimes 54
it happens 817
it happened 362
it happened a long time ago 18
it has begun 40
it has 378
it happens a lot 19
it happened again 60
it happened so fast 92