It never gets old tradutor Turco
52 parallel translation
I hear that all the time, but it never gets old.
Bunu sık sık duymak hoşuma gidiyor!
It never gets old, does it?
Hiç büyümeyeceksin, değil mi?
Oh, rape humor. It never gets old.
Tecavüz esprileri hiç eskimiyor.
Oh, you know, you're preaching to the choir.But thanks.It never gets old.
Kuzguna yavrusunu anlatıyorsun, ama eksik olma. Dinlemekten bıkmam.
It never gets old.
Her zaman aynı şey.
I'll tell you, it never gets old.
Bu hiç eskimiyor.
I'm sure it never gets old.
Asla eskimediğine eminim.
I know I've done it four other times, but it never gets old.
Biliyorum daha önce dört kez yaptım ama hala yaşlı sayılmam.
It never gets old hearing how great you are.
Ne kadar harika olduğunu duymak her zaman güzeldir.
- It never gets old.
- Bu parçayı seviyorum.
- It never gets old.
- Asla eskimiyor.
It never gets old, does it?
Burası hiç yaşlanmıyor değl mi?
It never gets old!
Hiç bayatlamaz!
- It never gets old! - [Sighs]
Bundan zor sıkılacağım.
It never gets old.
İnsan bundan hiç sıkılmaz ki.
It never gets old.
Hiç eskimiyor.
It never gets old, does it?
Asla modası geçmez, değil mi?
Oh, and it never gets old.
Hiç eskimiyor.
It never gets old, does it?
Hiç yaşlanmıyor, değil mi?
- And it never gets old, like the good Captain Fantastic himself.
- Bu espri asla yaşlanmaz. Tıpkı Kaptan Şahane gibi.
- See, it never gets old.
- Bu şaka hiç eskimiyor.
If it was never new and it never gets old, then it's a folk song.
Folk şarkısı olunca ne yeni gibi gelir ne de eskir zaten.
If it was never new, and it never gets old, then it's a folk song.
Folk şarkısı olunca ne yeni gibi gelir ne de eskir zaten.
Watching humanity, it never gets old, does it?
İnsanlığı izlemek hiç eskimiyor değil mi?
I don't get recognized very much, but, uh, it never gets old.
Pek tanıyan olmuyor ama fotoğraf yaşlanmıyor.
It never gets old.
Bu espri hiç eskimiyor.
It never gets old for you guys, does it?
Bunu yapmaktan hiç bıkmıyorsunuz değil mi?
- It never gets old.
- Hiç eskimez.
It never gets old.
Modası hiç geçmiyor.
We know, but it never gets old asking.
Biliyoruz tabi, ama asla sormaktan vazgeçmeyiz.
Oh gosh, it never gets old.
Tanrım, hiç yaşlanmıyor.
It never gets old. Where are you from, exactly?
Hiç eskimiyor.
It never gets old, bossing handsome young men around.
Etrafta patronluk taslayan genç cerrahlar hiç azalmıyor.
You know, Jimmy, something about a spine snapping... it never gets old.
Biliyor musun Jimmy, omurga kırmanın en iyi yanı hiç eskimez.
It never gets old.
Bu hiç eskimiyor.
It just never gets old, does it?
Asla eskimiyor, değil mi?
- That just never gets old, does it?
- Hiç yaşlanmıyor, değil mi?
That joke never gets old, does it?
Bu şaka asla eskimiyor, değil mi?
It just never gets old.
Bu asla yaşlanmıyor.
Never gets old, does it?
- Hiç yaşlanmayacak değil mi?
They say that if you work on it, your voice never gets old.
derler ki üstünde çalisirsan sesin asla yaslanmaz..
It's quite a sight. That view never gets old.
Manzara ne güzel.
That never gets old for you, does it?
Unut gitsin. Bu hiç eskimiyo değil mi?
Ah, that never gets old, does it? Mmhmm.
Şu laf da hiç eskimiyor değil mi?
I haven't heard enough about it all week because hearing about that never gets old!
Bir haftadır bunu dinliyorum ama sorun yok, çünkü hiç eskimiyor parti işi.
Never gets old, does it?
Hiç yaşlanmıyor, değil mi?
It just never gets old.
Hiçbir zaman eskimeyen bir taktik.
- Never gets old, does it?
Hiç eskimiyor değil mi?
It really never gets old.
Hep aynı keyfi veriyor.
Never gets old, does it?
Hiç eskimiyor değil mi?
View never gets old, does it?
Manzarası hiç eskimiyor, değil mi?