It never works tradutor Turco
146 parallel translation
It never works.
Hiç yürümez.
It never works.
Hiç olmaz.
It never works out.
Asla işe yaramaz.
You see, it never works.
Gördün mü, işe yaramıyor.
About being in love with someone... and how it never works out the first time?
Birisine aşık olmak ama ilk seferinde hiç yürümediğine dair söylediklerini?
The men I date, it never works out.
Çıktığım adamlarla hiç iyi gitmedi.
It never works.
Hiç uçamazsınız ki.
- It never works.
- Hiçbir zaman çalışmıyor.
- It never works.
- Evet, ama hiç çalışmıyor.
- It never works.
- Evet, ama hiç çalıştığını görmedim ki!
Damn. It never works!
Kahretsin, asla yapamayacağım.
It never works and we both get upset.
İşler yolunda gitmiyor. Sonra ikimiz için de iyi olmaz.
It never works out.
Hiç işe yaramaz.
Since I took over the vineyard, each time I try to get interested in a man, it never works.
Üzüm bağlarını devraldığımdan beri ne zaman bir erkekle ilgilensem kesinlikle ilişki kuramıyorum.
Anyhow, it never works out.
Herneyse, asla işe yaramaz.
It never works out... because I am into legs and hair and butts myself.
Tamam. Asla işe yaramaz çünkü benim bacaklarım saçım ve popom var zaten.
You're always trying to have these casual flings and relationships... and it never works because the women always fall in love with you...
Çünkü sen ilişkilerinde her zaman dikkatli davranırdın ama... bu asla işe yaramazdı, kadınlar yine sana âşık olurdu...
Believe me, it never works out as well as you think.
İnan bana, asla düşündüğün gibi olmuyor.
It never works.
Ama işe yaramıyor.
It never works.
Kesinlikle işe yaramıyor.
No, you don't, and the thing is, Dawson, it never works.
Hayır, etmedin. Sorun şu ki Dawson, asla işe yaramıyor.
It never works!
Bu işe yaramaz!
Or as he should have said, "It never works."
Ya da hiç işe yaramıyor demeliydi.
You keep trying to fill up this void with sex, but it never works.
Bu boşluğu, seksle doldurmayı deniyorsun ancak hiç işe yaramıyor.
It never works.
İşe yaramaz.
It never works.
Hiçbir zaman işe yaramaz.
It never works out so well for the bait.
Bu kadar yem varken. Balık yemi yutmaz.
It never works.
Asla yürümez.
And then, when it doesn't work out, because it never works out... we pack up and move again, and there's nothing I can do about it.
Sonra ilişki yürümeyince, çünkü yürümesi mümkün değildir... eşyalarımızı toplayıp yola düşeriz. Elimden bir şey gelmez.
It never works in zombie-movies!
Zombi filmlerinde bu, asla işe yaramaz!
It never works... maybe there's a problem with the oven.
Ne yaptıysam olmadı, belki de sorun fırında.
For us, it means that we never can be free together, and that your son works himself to death.
Bizim için, bu asla tekrar özgür olamayacağımız anlamına geliyor, ve senin oğlun ölesiye çalışıyor.
I'll see to it he never works again.
Bir daha asla çalışamaması için elimden geleni ardıma koymayacağım.
I've never doubted that it works, sir.
- Hiç şüphem yoktu.
I'll see to it he never works again in this town.
Onun bu şehirde bir daha çalışamamasını sağlayacağım.
I don't know how it works,'cause I never eat breakfast.
Nasıl çalıştığını bilmiyorum, çünkü hiç kahvaltı etmem.
It's not much of a life for a woman if her heart never works.
Kalbi hiç çalışmayan bir kadın, pek yaşıyor sayılmaz.
I'll have it taken down immediately and make sure that lunatic never works in this town again.
Hemen indirteceğim ve onun bu şehirde bir daha çalışmaması için elimden geleni yapacağım.
Mr. Rothstein, your people never will understand... the way it works out here.
Bay Rothstein, sizinkiler burada işlerin nasıl yürüdüğünü... asla anlamayacak.
"Thinking about how love never works out " But I guess that's the way it goes
Aşkın asla işe yaramadığını düşünüyorum.
And no offense to everybody who still works here but you have no idea how good it feels to say that as of this moment I will never have to make coffee again.
ve burda çalışanlar yanlış anlamasın ama şunu söylemek ne kadar güzel bilemezsiniz Şu andan itibaren "Artık kahve yapmak zorunda kalmayacağım."
Now that I consider it, a man who sucks at kissing never works out! What?
Ne oldu?
Are you two fighting again? Now that I consider it, a man who sucks at kissing never works out! What?
Yine mi tartıştınız?
But the other option, losing yourself, hoping it all goes away I know that never works.
Ama diğer seçenek ; kendini kaybetmek ve her şeyden kaçmak bu işe yaramaz, biliyorum.
I've never actually used it myself, but I think it works.
Aslında bunu kendim için hiç kullanmadım, ama bence işe yarar.
It never feels right when it works.
- İşe yarayınca gelmez tabii.
Let's just forget about it. No, that never works.
Unutalım, tamam mı?
If we abduct khasinau, or worse yet, kill him, most certainly we will never have an opportunity to learn what it is he is after or how he works or with whom.
Khasinau'yu kaçırırsak ya da daha kötüsü onu öldürürsek... neyin peşinde olduğunu öğrenme fırsatını elimizden kaçırmış oluruz. Ya da nasıl ve kimlerle birlikte çalıştığını.
Anyway, it never works. It's just superstition.
Hemde, hiçbir işe yaramıyor.
But, if it works out that I never see you again, that's fine too. Bye-bye.
Ama duruma göre bir daha asla sizi göremeyecek olursam, onun da sakıncası yok.
Romance between agents, Kate... it never works.
- Ajanlar arası ilişki Kate asla yürümez.