It never happened tradutor Turco
1,547 parallel translation
§ But it never happened, y'all §
§ Ama dileğim asla gerçekleşmedi §
I just want you to know that it never happened.
Bilmeni istiyorum ki böyle bir şey hiç olmadı.
it's like it never happened.
Öyleyse bunlar hiç yaşanmadı.
It's like it never happened.
Hiç yaşanmamış gibi.
They kept saying I'd get a regular room after the first day, but... it never happened.
İlk günden sonra sürekli bana oda vereceklerini söylediler. Ama bu hiç olmadı.
It's like it never happened.
Sonra Kendall onun ayak işlerini yapmaya başlıyor.
I figured I'd send for them later, and it never happened.
Ona daha sonra göndermek istedim ama hiç yapamadım.
But I need it to look like it never happened.
Ama hiç olmamış gibi gözükmesi gerekiyor.
And it just got easier to pretend like it never happened.
Hiç yaşanmamış gibi davranmak daha kolay geldi.
I pretended it never happened.
Hiç olmamış gibi davrandım.
It's like it never happened.
Sanki hiçbir şey olmamış gibi.
It never happened to me.
Bana olmadı.
It never happened, okay?
Hiç yaşanmadı, tamam mı?
I can't have a heart attack and pretend like it never happened.
Kalp krizi geçirip bu hiç olmamış gibi davranamam.
Like it never happened.
Hiç olmamış gibi.
Nothing. So it never happened.
Demek ki öyle bir şey olmamış.
You get those machines out of here today back off the Tina-and-me thing forever, I'll pretend it never happened.
O makineleri gönderirsen Tina konusunu bırakırsan, hiç olmamış gibi davranacağım.
Like it never happened.
Sanki hiç olmamış gibi.
The only good news is that he's a total pig who will act like it never happened. Thank god.
bunun iyi tarafı ise, o kişinin, böyle bir şeyin asla olmamış gibi davranacak olan bir domuz olması. teşekkürler tanrım.
Well, erase the tape, because as far as i'm concerned, It never happened.
- Peki, sende sil o kasedi, Çünkü bana sorarsan, öyle birşey asla olmadı.
It's almost like it never happened.
Sanki hiçbir şey olmamış gibi.
It never happened.
Böyle bir şey hiç olmadı.
Like it never happened.
Hiçbirşey olmamış gibi.
But I guess it never happened
Ama ben onun asla olmayacağını tahmin ediyorum.
If you deny something, it means it never happened.
- Bir şeyi inkar edersen, hiç yaşanmadığı anlamına gelir.
It just never happened, somehow.
Bir türlü olmadı işte.
It's very hard. And it's doubly hard because it really has never happened before.
Çok zordur ve daha önce böyle bir şeyin yaşanmaması durumu daha da zorlaştırmaktadır.
It just never happened.
- Hiç fırsat çıkmadı.
This conversation never happened. Sure it did.
Bu konuşma hiç olmadı.
It never should've happened like that, not to Kent.
Bu şekilde olmamalıydı, Kente hele.
Never. It happened to me, too.
Bana da oldu.
Healing myself wasn't going to... It was never pending on what happened to him.
Kendimi iyileştirmek asla ona olan bir şeye bağlı değil.
We're gonna take this limousine back to the reception, and then you and I never happened. It does matter, all right?
Önemlidir, tamam mı?
It's never happened to me.
Bana hiç olmadı.
- That never happened before. - And it's not going to happen again,
- Daha önce hiç olmamıştı.
It makes you wonder what might have happened if these 2 people never had met.
İnsan, bu iki kişi hiç tanışmamış olsalardı ne olurdu demekten kendini alamıyor.
You can say what you want about this, say that you feel guilty, say that it was bad timing, vut don't you say that this should never have happened!
İstediğini söyleyebilirsin ama, suçluluk hissediyordun, ve kötü zaman geçiriyordun.. Sakın bunların olanları anlatabileceğini söyleme!
You know, the first time it happened, I felt so guilty, and I wasn't gonna tell Tom because it was never gonna happen again.
Bilirsiniz, birinci seferde, çok suçlu hissettim, ve Tom'a söyleyemedim, çünkü bu bir daha asla olmayacaktı.
It, s never happened to me before.
Daha önce hiç başıma gelmemişti.
It's certainly happened in the past, but... honestly, I never hurt anyone before.
Geçmişte oldu ama açıkçası daha önce hiç kimseye zarar vermemiştim.
In theory, it should never have happened.
Hayır. Teorik olarak hiç kazanmamış olması gerekirdi.
This is the extraordinary story of how treachery and greed brought down the greatest city of the ancient world, and why it should never have happened at all.
Bu, ihanetin ve açgözlülügün antik dünyanın en büyük şehrini nasıl çökerttiginin ve neden bunun asla bu şekilde olmaması gerektiginin olaganüstü öyküsü.
If I hadn't gone to the nurse's office It'd never had happened.
Eğer hemşireye gitmemiş olsaydım bunlar asla olmazdı.
God, it's like those dove commercials never even happened.
Tanrım! Sanki o Dove reklamları hiç olmamış gibi.
I think it's best if we just pretend this never happened.
Hiç olmamış gibi davranmak ikimiz için de iyi olacak.
Whatever happened to you, it's better to have loved and lost then to never have loved...
"Sevip de kaybetmek, hiç sevmemiş olmaktan iyidir" denmez miydi?
I'm really sorry it happened, and I know Lori will never forgive me.
Bunun olduğu için üzgünüm ve biliyorum ki Lori beni asla affetmeyecek.
Well, let's hope it lands better on Kyle, seeing as how yours never happened.
Umarım Kyle için daha faydalı olur çünkü senin kullanacağın bir durum olmadı.
I mean, if you're talkin'about that- - the time when we were in there in the truck and I couldn't get it up, that was just- - that's never happened to me before.Ok?
Tamam mı? Pikapta kaldıramadığım zamandan söz ediyorsan o hiç başıma gelmemişti ve o...
And it should have never happened, but nobody's to blame, really.
Tamam, bu hiç olmamalıydı, ama kimsenin suçu da değil.
Besides, I knew you never would have taken the shot... if it hadn't been for what happened between Ben and me.
Ayırca, Ben ile aramda olanlar olmasaydı, iğneyi asla vurunmayacağını biliyordum.