Just a few tradutor Turco
10,629 parallel translation
Just a few years, that's all I asked, then he would be free to do whatever he wanted.
Yalnızca birkaç yıl, tek istediğim buydu. Ardından ne yapmak istiyorsa yapabilecekti.
The convoy was on the road just a few hours, headed towards Brazil.
Konvoy yola çıkalı birkaç saat olmuştu Brezilya'ya doğru ilerliyordu.
You know, just a few kinks we're working out.
Birkaç karışıklığı çözmeye çalışıyoruz işte.
And now, just a few short weeks later, you and Richard are, uh "pfft," you know?
Şimdi ise bir kaç hafta sonra, Richard'la mutsuzsunuz.
Just a few old friends.
Sadece birkaç eski dostu gelecek.
We're just a few floors below you.
Bir kat aşağıdayız.
Just a few forms to fill out. Pen.
Doldurmanız gereken bir kaç evrak var.
The entry shaft goes down 13 miles at a 42-degree angle. Now, the U.S. detonated nukes just a few hundred feet under Nevada's soil.
Amerika nükleer bombaları Nevada topraklarında bir kaç yüz metre aşağıda patlattı.
Just a few minor adjustments.
Bir kaç küçük ayarlama yapmam lazım.
Eventually they gave up, and then, just a few weeks ago, that container ended up being sold at an auction.
Onlar da önünde sonunda pes etmişler. Daha sonra, o konteynır, sadece birkaç hafta önce açık arttırmada satılmış. Vic de işe burada dahil oluyor.
Just a few more signatures, and we'll be finished.
Birkaç imzadan sonra işimiz bitecek.
Its current path has it just a few minutes from you, headed towards the Olympic and Westwood stop.
Şu andaki güzergâhı sizden bir kaç dakika ileride Olympic ve Westwood durağına doğru yönelmiş durumda.
With the Lofts and Residences at SodoSopa, all the action was just a few steps away.
SopoSoda'daki Terasler ve Rezidanslar ile bütün aksiyon sadece birkaç adım ötenizde.
Negotiators who have been working here all week are said to have just a few final details to iron out.
Hafta boyunca burada çalışan arabulucular anlaşılması gereken son bir kaç detay kaldığını söylediler.
Ralph, get in here! Ralph, I understand you've just been accepted to Harvard, MIT, Caltech, to name a few.
Ralph, anladığıma göre Harvard, MIT, Caltech gibi bir kaç yere kabul edilmişsin.
You know, if you take the really long view of history, you have, essentially, a few thousand years of it being just one way.
İnsanlık tarihinde epey bir geriye doğru giderseniz görürsünüz ki bunun birkaç bin yılında düzen hep aynıdır.
Just brought a few extra things back home with me.
- Sadece birkaç parça bir şey getirmiştim
They're just signatory pages of a few lists of partners, so I didn't think that that warranted a redline.
Onlar, sadece bazı ortakların isminin bulunduğu imza sayfaları. Bu yüzden kırmızı çizgiye gerek olmadığını düşündüm.
- Hey! Hey. I just thought this was gonna be like a few people.
Sadece birkaç kişi gelir diye düşünmüştüm.
I'm going to ask a few questions just answer in a simple yes or no.
Bir iki soru soracagim sadece basitce evet ya da hayir diye cevaplayin.
Even, just for a few days.
Sadece bir kaç günlüğüne bile olsa.
We just want to ask you a few questions.
Sadece birkaç soru soracağız.
Look, I just gave him a few jabs to make it look good for the others, so they didn't think I was a rat.
Ben sadece diğerlerine iyi görünmek için onu biraz silkeledim. Hain olduğumu anlamasınlar diye.
We just moved here from Spokane a few months ago.
Birkaç ay önce Spokane'den taşındık.
I just have to solve a few cases with her to show her that, together, we are still magic.
Onunla bir kaç dava çözersem birlikte halen iyi olduğumuzu görebilir.
We just have a few questions about the prison experiment... and how you helped Peter escape from it.
Hapishane deneyi ile ilgili bir kaç soru daha soracağız... Peter'a kaçması için nasıl yardım ettin.
We just have a few more I's to dot.
Biz sadece birkaç var Ben en nokta daha.
Just buy me a few seconds.
- Bana birkaç saniye kazandır.
I just got a few questions.
Sadece birkaç soru soracağım.
I'm not agreeing now. Come on, Angie. I just sent out a few postcards.
Hadi ama Angie, yalnızca birkaç davet gönderdim.
I just need to ask you a few standard questions. Sure.
Birkaç klasik soru soracağım.
It's weird, having her just pop up like that. But, you know, we were only dating for a few weeks.
Öylece ortaya çıkması garip ama sadece birkaç hafta boyunca çıktık.
So, uh, just stack'em in the pharmacy, and then there's gonna be a few more loads in the trucks.
Ve kamyonda birkaç kutu daha var.
We just have a few questions about the murder of Justin Fletcher.
Justin Fletcher'ın ölümü hakkında bir kaç sorumuz var.
Just needs a few stitches.
Bir kaç dikişe ihtiyacı var.
It's a case that we're investigating. We just have a few questions for him and we'll be on our way.
Ona bir kaç soru soracağız ve sonra ayrılacağız.
Just give me a few more minutes.
Sadece birkaç dakika daha verin.
Why don't you just take a few of them and rest?
- Neden birkaç tane alıp dinlenmiyorsun?
Yeah, it-it's just that there's a few holes in Rowenna's past and I thought, being the adoptive parents, you might be able to -
Rowenna'nın geçmişiyle ilgili karanlıkta kalmış bir kaç durum var, düşündüm de koruyucu ailesini biliyor olabilirsiniz...
After a night out eating and shopping in SodoSopa, just take a few steps, and you're home.
SodoSopa'da yemek yiyip alışveriş yaptığınız bir geceden sonra birkaç adım atın ve evinizdesiniz.
I did not spend three years fighting my way across ten thousand miles of zombie crazed America just so I could be a human blood bag for a few billionaires in Hawaii.
3 yıldır Hawaii'deki birkaç milyarder için kan torbası olayım diye zombilerle dolu koca Amerika'yı kat etmedim ben.
It's just short term, a few weeks.
- Birkaç haftalık kısa bir iş.
Just gonna ask you a few questions, then you're free to go.
Sadece birkaç soru soracağız sonra gideceksin.
Um, I just needed to ask her a few more questions.
Birkaç soru daha sormam gerekiyordu.
Just need to ask you a few questions about Justin Ross.
Size Justin Ross ile ilgili birkaç soru sormam gerekiyor.
Just... give me a few more packs instead?
Onun yerine birkaç demet daha verir misin?
I've just been around the Annalise block a few times and know she's just using you till Bonnie's back.
Annalise'in bu yollarından birkaç kez geçtim ve Bonnie dönene kadar seni kullanıyor, biliyorum.
Are you okay to walk? Would you mind just getting up and taking a few steps for me?
Kalkıp birkaç adım atar mısın benim için?
Okay, yes, I did borrow that book that Mom gave you when you turned 13, but I just had a few questions that needed clarifying.
Tamam kabul ediyorum, 13 yaşına girdiğinde annemin sana verdiği kitabı ödünç aldım ama açıklık getirilmesi gereken birkaç sorum vardı.
I just need help pushing a few crates.
- Sadece sandıkları itmek için birine ihtiyacım var.
I only had a few seconds so I just went for the back page.
Birkaç saniyem vardı ben de arka cebime koydum.
just a few days 42
just a few more minutes 52
just a few more seconds 27
just a few minutes 47
just a few questions 68
just a few days ago 19
just a few words 20
just a few minutes ago 23
just a few more questions 23
just a few hours 18
just a few more minutes 52
just a few more seconds 27
just a few minutes 47
just a few questions 68
just a few days ago 19
just a few words 20
just a few minutes ago 23
just a few more questions 23
just a few hours 18
just a few more 20
just answer the questions 19
just a little 454
just a man 25
just a joke 49
just answer me 27
just answer the question 165
just a second 863
just a moment 860
just a reminder 42
just answer the questions 19
just a little 454
just a man 25
just a joke 49
just answer me 27
just answer the question 165
just a second 863
just a moment 860
just a reminder 42
just a sec 327
just asking 127
just ask 167
just ask him 36
just a minute 1540
just a bit 103
just answer 21
just a little bit 285
just after 43
just as you are 21
just asking 127
just ask 167
just ask him 36
just a minute 1540
just a bit 103
just answer 21
just a little bit 285
just after 43
just as you are 21