English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ J ] / Just goes to show

Just goes to show tradutor Turco

224 parallel translation
What amazes me is that scientists are finding life aplenty in environments similar to that, and that just goes to show that life can flourish in even the harshest conditions.
Bilim adamlarının buna benzer bir ortamda yaşam bulması beni şaşırtıyor, Ve bu bize en sert koşullarda bile yaşamın gelişebileceğini gösteriyor.
But it just goes to show me how much you care.
Bu sadece, beni ne kadar önemsediğini gösterir.
- Hmm. - Just goes to show.
Her şeyi gözler önüne serdi.
Just goes to show you. $ 20 million, and you don't know how to dunk.
Bu sana ders olsun. 20 milyonun var ama kahveye çörek banmayı bilmiyorsun.
It just goes to show you what a piece of dry goods will do.
Bu, dizginleri bir kadına kaptırırsan neler olacağını gösterir.
Just goes to show you how wrong you can be.
Ne kadar yanılabileceğini göstermek için.
Just goes to show you what a fellow can do if he gets book learning.
Yakında mürekkep yalamış birinin neler yapabileceğini size gösterecek.
That just goes to show you... there ain't no gratitude for nothing.
Bunu, sana olan sevgimi göstermek için yaptım. Anlamıyor musun?
- Just goes to show you, don't it?
- Bir şeylerin ispatı adeta değil mi?
- It just goes to show... all those little troubles along the way just don't matter now.
- Bu da gösteriyor ki... hazırlık aşamasındaki o küçük problemlerimizin artık önemi yok.
That just goes to show you they didn't even know it was the same river - until this fellow Spengler got...
Aynı nehir olduğunu dahi bilmiyorlardı, ta ki şu Spengler gelip de.
Well, it just goes to show you, Blanche, you never know what's coming.
Blanche! Mevzu sen olunca nereden ne gelecek hiç bilinmiyor!
- Like I said, it just goes to show.
- Dediğim gibi, bu her şeyi kanıtlar.
That just goes to show you how easy it is to make a mistake.
Bu, sana, hata yapmanın ne kadar kolay olduğunu göstermek içindi.
Just goes to show how a person's whole life can be changed... just by somebody getting murdered.
Henüz biri tarafından öldürülen bir kişinin tüm hayatının... nasıl değişebildiğini gösterir
Just goes to show you.
Tam da sana göstermeğe gidiyor.
Well, it just goes to show you, Mr. Gauge I'm not a very good judge of life, am I?
Evet Bay Gauge hayatı yargılamak bana düşmez değil mi?
Just goes to show if you pray long enough, something happens.
Bu sana bir ders olsun, yeterince dua edersen dualarının kabul olduğunu görürsün.
Well, it just goes to show you two women can't live happily in the same house.
Şey, sadece sana iki kadının aynı evde mutlu olarak yaşayamayacağını gösteriyor.
Well. it just goes to show no matter how pleasant they are to have around a woman does slow a man up.
Evet, Bu sadece şunu gösterir güzelliği sorun değil, ama bir kadının etrafında olması erkeğini yumuşatır.
Just goes to show you anything can happen.
Her şeyin olabileceğini gösterir.
Yes, just goes to show what one can do with five bobs worth of plastic, a few photographs and the take from The Great Train Robbery.
Evet, sadece biraz plastik ve birkaç fotoğrafla büyük tren soygunundan kalan işi bitirmek istiyorum. Ne dersiniz çocuklar?
That just goes to show I been savin'it all for you.
Bu yalnız sana sakladığım bir gösteri.
Well, that just goes to show you.
Evet, öyle görünüyor.
It just goes to show you can't trust anybody.
İşte bu, kimseye güvenilmeyeceğini gösteriyor.
It just goes to show everybody needs exercise.
Gördün mü, Koç? Bu da demek oluyor ki, herkesin biraz egzersiz yapması gerek.
Just goes to show love can strike anywhere, anytime.
Aşkın ne zaman, nerede başına geleceğinin hiç belli olmadığını gösteriyor bu durum.
It just goes to show you, a good map will always get you where you wanna go.
Bu da gösteriyor ki, iyi bir harita sizi gitmek istediğiniz yere her zaman götürür.
It just goes to show -
Ve gösteri burada-- -
They say that in Hawaii of course and that means hello and goodbye, which just goes to show if you spend enough time in the sun you don't know whether you're coming or going.
Tabii o Hawaiice merhaba ve hoşça kal anlamına geliyor. Yani bu bu demek ki güneşin alnında yeterince vakit geçirirseniz geliyor musunuz gidiyor musunuz belli olmuyor.
Just goes to show you, you want something fixed right, hire an ugly man.
Bize ispat edecek. Bir şeyin düzgün tamir edilmesini istiyorsanız çirkin bir adam kiralayın.
Well, that just goes to show you never know.
Pekala, kaçırdığın fırsatı bilemeyeceksin.
It just goes to show what masochists people are, they listen 365 days a year.
Beni yılın 365 günü dinliyorlarsa bu onların mazoşist olmasındandır.
Peg, that just goes to show how little you know about cars.
Peg, bu senin araba konusunda ne kadar cahil olduğunu gösteriyor.
Well, it just goes to show you... be very careful of what you "ax" for for Christmas.
Evet, Noel'de dilek tutarken çok dikkatli olmanız gerektiği anlatıldı.
Just goes to show you, if you want to sell yourself... take a look in the mirror first.
Sizlere- - eğer kendinizi satmak istiyorsanız, ilk önce aynaya bakmalısınız, mesajını vermek istedik.
IT JUST GOES TO SHOW YOU WHAT HAPPENS WHEN YOU GET TOO CAUGHT UP IN YOUR WORK.
İşinize kendinizi fazla kaptırırsanız başınıza neler gelebileceğini göstermek istedik.
that it just goes to show how eating and sex are related.
Seks ve yemek yemenin birlikteliği gibi.
Well, it just goes to show you how important family really is.
Bu iş sana ailenin ne kadar önemli olduğunu göstermeye döndü.
It just goes to show you how uptight some parents can be.
Sadece kimi alilelerin nasıl baskıcı olduklarını göstermeye çalıştım.
- Flattery will get you nowhere, Maurice. - And seein'as how he kept his head when all those about him were losing theirs to the temporary delusión of the flu, it just goes to show that I was a great judge of quality manpower.
- Ve herkes şuurunu gribe kaptırmışken soğukkanlılığını nasıl koruduğuna bakılırsa, iyi adamdan anladığım bir kez daha ortaya çıkıyor.
JUST GOES TO SHOW YOU WHAT CAN HAPPEN WHEN YOU LET YOUR IMAGINATION RUN AWAY WITH YOU.
Hayal gücünüz size oyunlar ettiğinde neler olabileceğini gördünüz.
Just goes to show you what happens if you're alone too long.
Çok uzun süre yalnız kalınca insan böyle olur işte.
Just goes to show how stupid they are.
Ne aptal olduklarının bir kanıtı daha.
Which just goes to show how carefully they are designed to help people find a mate.
Ki, bu da kişilere partner bulmakta yardımcı olan bu mekanlara ilginin yoğunluğunu göstermektedir.
It just goes to show you, you never know what... What, you know, could happen to a vegetable. It could just take right off at any time.
Bu da gösteriyor ki, hiçbir zaman ne - bir sebzeye ne olacağını bilemezsiniz.
It just goes to show that we're a mighty nation, and we'll be there no matter what comes along.
Kölelik kaldırıldı, demokratik devrimler oldu, aklınıza ne gelirse hep bu şekilde olmuştur.
Well... just goes to show ya... that no matter how many books you read... there's some things in this world that you never, ever, ever, ever... ever fuckin'understand.
Şey... buradan anlaşılıyor ki... kaç tane kitap okumuş olursan ol... bu dünyada, asla, asla, ama asla... anlayamayacağın bazı şeyler vardır.
See, that just goes to show how much you do not know about me.
Gördün mü, bu sadece beni ne kadar tanımadığını gösteriyor.
Well, that just goes to show you, you're never too blond to learn.
Bu, öğrenmek için hiçbir zaman yeterince sarışın olmadığını gösteriyor.
Well, it just goes to show you what an amazing lack of control you have, Eva.
Ne kadar da iradesizsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]