English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ J ] / Just remember this

Just remember this tradutor Turco

587 parallel translation
Just remember this Please do
Sadece bunu hatırla Lütfen
Just remember this, Mr. Potter, that this rabble you're talking about, they do most of the working and paying and living and dying in this community.
Bunu unutmayın. Sözünü ettiğiniz ayaktakımı, bu cemiyetteki bütün işleri yapan takım.
" Just remember this :
" Sadece şunu hatırla :
And just remember this. I'm not committing suicide. I'm killing you.
Sadece hatırladığım şu... intihar etmeyeceğim... seni öldüreceğim.
But just remember this people don't always act the way you expect them to.
Fakat şunu unutma insanlar her zaman senin umduğun gibi davranmazlar.
Just remember this :
Şunu unutma :
Just remember this.
Sadece bunu hatırlıyorum.
Suit yourself, but just remember this :
Ama şunu unutma :
But just remember this.
Güzel. Ama şunu aklınızdan çıkarmayın.
Just remember this, if she's in, I'm out.
Şunu unutma : o varsa, ben yokum.
Alright, just remember this...
Tamam, sadece aklında bulunsun...
OK, Larry, but you just remember this conversation.
Tamam, Larry sadece bu konuşmayı unutma.
But just remember this :
Fakat şunu unutmayın.
Just remember this.
Yalnız aklında bir şey tut.
Look, you've just got to do this just this once, because remember, this is for Jim.
Dine sadece bir kereliğine, Çünkü hatırlarsın, söz konusu Jim.
I just thought of something. Listen, you remember once you were telling me that... when we passed away we'd come back on this earth in some other form?
Hatırlıyor musun, ölünce başka bir formda dünyaya tekrar geleceğimizi söylemiştin.
Remember, this ain't just rustling.
Unutmayın.
I shall always remember this room just as it is now... the lamplight, you at the piano,
Bu odayı sonsuza dek şu anki haliyle hatırlayacağım... lamba, piyano çalan sen,
Now, just remember that this thing isn't as black as it appeared.
Geliyor.
Just remember, I'm coming out of this in one piece, Miss Carson.
Yalnız şunu unutma Bayan Carson, bu işten tek parça halinde sıyrılacağım.
You see, we're used to men getting shot... and the boys just haven't stopped to remember... that this is your grandfather and the only one you've got.
Biliyorsun biz ateşi kesmek istiyoruz... ve çocuklar unutmaması lazım ki... Büyükbabanın sahip olduğu tek şey sensin.
When we started on this safari, you made it clear... I was just a job with no joy in it, remember?
Bu işe koyulduğumuzda benim sadece bir iş olduğumu bunun hiç eğlencesi olmadığını açıkça beyan etmiştin, unuttun mu?
But just remember, if it's the last thing I do... no matter what happens about this Commie setup, I'm gonna see that ya get it.
Ama unutma, bu Komi meselesi nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın... Yapacağım son şey olsa da seni içeri atacağım.
Well, just remember, it can happen to you, too, if you're covering up for this guy, so don't try to walk out on us.
Sadece hatırlayın, Sizinde başınıza gelebilir. Eğer bu adamı saklıyorsanız sakın bizden kaçmak için uğraşmayın.
Christine, even if it were true... just remember, all this inheritance stuff is pure rubbish.
Christine, doğruluk payı olsa bile unutma ki bütün bu genetik saçmalık bir safsatadan ibaret.
oK, then, just remember that this has to be twelve to nothing, either way.
Peki, o zaman, biliyorsunuz bu, her iki durumda da onikiye sıfır olmalı.
Well, then remember this, if the brain can play one sort of trick on you, it can play another, just as it's doing now.
Öyleyse, şunu anımsa, beyin sana bir tür oyun oynayabiliyorsa, tam da şimdi olduğu gibi, bir oyun daha oynayabilir.
And just remember, they hold the purse strings to this "folly" of ours.
Unutma, bu "çılgınlığın" finansı onlardan.
Just remember that there are legal ways to convince Mr Cady... that this can be a pretty poor place to live in.
Bay Cady'yi buranın yerleşmek için oldukça kötü bir yer olduğuna... ikna etmek için yasal yollar olduğunu da unutma.
Just remember that this water belongs to us.
Sen bunu düşün!
When I was here last time, if I remember rightly, they'd just perfected this thing.
Buraya son geldiğimde, doğru hatırlıyorsam... O şeyi mükemmelleştirmişlerdi.
You just remember that this happens to be my home cricket pitch.
Burası benim çöplüğüm, unutma.
This day is too important to me. Just remember for the next time to have more respect for the other fellow's feelings.
Bir dahaki sefere karşındakinin hislerine saygı duymaya dikkat et.
Just remember, in this country they drive on the wrong side of the road.
Unutmayın, bu ülkede arabalar yolun yanlış tarafından gider.
Just remember you owe this life of luxury to me.
Unutma ki tüm bu lüks yaşantıyı bana borçlusun!
- And I can take or leave it if I please - l'll always remember you just like this.
Sizi hep böyle hatırlayacağım.
- I remember seeing Reich with a.45 at this man's back... just walking him down Main Street.
Reich'ı o adamın peşinde 45'liğiyle ana caddede yürürken gördüğümü hatırlıyorum.
I'll spare you this time Remember, just this time
bu sefer bağışlıyorum ama, sadece bu seferlik
Just remember, everything depends on this.
Her şeyin buna bağlı olduğunu unutma.
Remember this is just a rough estimate.
Unutmayın rakamlar tahminidir.
I remember coming to places like this just to look at each other.
Birbirimize bakmak için böyle yerlere gelirdik.
Remember, this is killer bee season in the North Woods, so don't provoke any flying yellow things, you're just asking for trouble.
Unutmayın, şu anda kuzey ormanlarında katil arı mevsimi. O yüzden sakın uçan sarı nesneleri tahrik etmeyin. Sadece belaya davetiye çıkarmış olursunuz.
I just want you to know that I think this behavior is really crappy and when it comes time to do any favors, I'm gonna remember this.
Hepinizin bilmesini isterim ki bence bu çok rezil bir davranış ve benden bir şey istediğinizde bunu unutmayacağım.
And then I remember just running through the woods as fast as I could... with this incredible laugh coming out of me... and really being in that state, you know, where laughter and tears seem to merge.
İçimde inanılmaz bir gülme isteğiyle ormanda koşabildiğim kadar hızlı koşarken hatırladım ve öyle bir durumdaydım ki, kahkaha ve gözyaşları artık bir bütün olmuşlardı.
Just remember, this is business, not pleasure.
Unutma, iş üstündeyiz eğlence değil.
What you have to remember is, this is just a temporary situation.
Bunun sadece geçici bir durum olduğunu hatırlamalısın.
We were in New York, in bed, just like this, remember?
Biz New York'daydık, yatakta, aynen bu şekilde, hatırladın mı?
Just remember last year at this time we were in a fucking cage, okay?
Geçen yıl bu zamanlarda boktan bir kodesteydik, unutma sakın.
Just remember you didn't see this, right?
Sadece bunu görmedin. Tamam mı?
Just remember how comforting it will be to look around this magnificent home and always see a little bit of Edwina in everything.
Düşünsene, bu harika eve bakıp herşeyde bir parça Edwina görmek ne kadar rahatlatıcı olacak.
This wedding is really turning this entire house inside out. And I just came down to tell you that we did remember.
Bu düğün evin altını üstüne getirdi ve sadece sana hatırladığımızı söylemek için aşağıya indim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]