Leave now tradutor Turco
9,765 parallel translation
You can get up and leave now if you want.
İstersen şu an kalkıp gidebilirsin.
We think we can make it if we leave now.
Şimdi çıkarsak yetişebiliriz.
Hey, I think it'll be awkward if you leave now.
Bana bak, şimdi gidersen mesele garip bir hâl alacak bence.
I'm gonna leave now.
Şimdi gideceğim.
Why you asked us to give it a chance, and I'm telling you our best chance is if we leave now.
Bizden bir şans tanımamızı istedin, o şansı ancak buradan gidersek elde edebiliriz.
Leave now!
Git hemen!
If I choose to leave now, my infiltration of the Vagos will have to end.
Eğer şimdi ayrılmayı seçersem, Vago ile ilişkim bitmek zorunda.
We should leave now before the immunes ever find out we were here.
Bağışıklar buraya geldiğimizi öğrenmeden buradan gitmemiz gerek.
So we are gonna leave now.
O yüzden artık gidiyoruz.
You can leave now.
Artık gidebilirsin.
You need to leave now.
Hemen gitmelisiniz.
So if I leave now, the only ones getting hit by rain are you guys.
Şimdi açılırsam, tek ıslananalar siz olacaksınız.
Maybe we should leave now.
Belki de şimdi gitmeliyiz.
You can leave now, Cass.
Gidebilirsin Cass.
We should leave now.
Hemen buradan gitmeliyiz.
Ah. Yes. I'm going to leave now.
Tamam, hemen geliyorum.
Now, promise me you'll leave her be and wipe down your backseats annually...
Şimdi, onu rahat bırakacağınıza..... söz verin ve yıllık koltuklarınıza geri dönün.
I will leave now, teach his message as I go.
Şimdi gidiyorum, ilerlerken onun mesajını öğreteceğim.
She's packing up now to leave him. She just wants me to drop - these pictures by first.
- Eşyalarını toplayıp onu terk edecek, önce resimleri getirmemi istedi.
Now leave my house.
Şimdi evimi terk et.
And now you want to leave me in here?
Şimdi de beni içeride mi bırakacaksın?
You know, uh, I don't know if I can leave Jonathan right now.
Yalnız, Jonathan'ı bu aralar bırakabilir miyim bilemiyorum.
You go on and on about me going off to uni and now you can't even leave Stamford.
Üniversiteye gitmem için diretiyorsun ama Stamford'tan bile ayrılamıyorsun.
Why don't you leave right now while you can?
Neden hala çıkıp gidebilecekken burada duruyorsun?
I have... 21 days saved up, but, uh, I don't wanna leave right now.
Yirmi bir gün birikti de şu sıralar gitmek istemiyorum.
L'll leave, now.
Birazdan ayrılacağım.
L'll leave, now.
Şimdi gidiyorum.
Now please leave my office.
Şimdi lütfen ofisimi terk edin.
We can assume since we're just hearing about this one now that this beast has only recently arrived. Perhaps it has not had enough time to feed to leave the area yet.
Şu an sadece bu olayı duyduğumuzu varsayarsak bu yaratık daha oraya yeni gitti, belki de orayı terk etmek için yeterli besini henüz alamadı.
Now I have the strength to leave this tiny town and cause some real damage.
Şimdi, bu küçük şehri terk edecek gücüm var artık ciddi zararlar verebilirim.
Now gather every artifact you can. We can't leave them lying around for Prospero to find.
Alabildiğiniz kadar eser alın, onları Prospero'nun ellerine bırakamayız.
Now I shall my leave.
Şimdi gideceğim.
Okay, well, honey, we can't just leave right now.
Ama şu an öylece gidemeyiz hayatım.
Okay, now we can leave.
Tamam, şimdi gidebiliriz.
So you might as well leave right now.
O zaman şimdi gitsen de aynı şey.
We need to leave. Now.
Hemen buradan uzaklaşmalıyız.
Don't leave me not right now, not when it's about to be my turn.
Beni şimdi terketme lütfen Şimdi bunun sırası değil.
It's been a month, and - - and now it's just weird that I didn't tell him in the first place, so every morning, I leave for work.
Bir ay oldu. En başından söylemediğim için de işler garip bir hâl aldı. Her sabah işe gidiyorum diye çıkıyorum.
And now I still can't leave because somebody double-parked behind me!
Üstelik başka yere gidemiyorum bile! Arabamın arkasına park etmişler.
Leave us now.
Ş imdi bizi bırak.
Now, please, will you all just leave me alone?
Şimdi lütfen hepiniz beni rahat bırakır mısınız?
Now, Hector told me to leave here with either collateral, or your left hand, so which one is going to be?
Hektor buradan ya maddi bir teminat ya da sol elini almadan ayrılmamamı söyledi. Hangisi olsun istersin?
- That was the last part of my, you know, "The police are going to leave you alone now."
- Polis şimdi seni rahat bırakacak Fikrimin son aşamasıydı.
And they were going to leave me alone now.
Ve artık beni rahat bırakacaklardı.
Take your things and leave my home right now.
Eşyalarını al ve hemen evimi terk et.
Leave this property now or I'm calling the police.
Buradan hemen gidin yoksa polis çağıracağım.
The good brother recently went bad, and I was hoping to leave you in the care of the bad brother, who actually is less bad now than the good brother.
İyi kardeş bu aralar yoldan çıktı seni kötü kardeşe teslim etmeyi düşünüyordum ki kendisi şu an iyi kardeşten daha az kötü.
Now leave it.
- Unut onu.
But you don't have to leave right now.
Şu anda gitmen gerekmiyor.
Penny's close. Can't leave right now.
- Penny yakınlarda, şu an gelemem.
Leave right now!
Çık dışarı.
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66