Looks good tradutor Turco
6,046 parallel translation
- The lamb looks good. - Ugh.
Kuzu iyi gibi.
Looks good.
Güzel görünüyor.
looks good on you.
Çok yakışmış sana.
I got the test results from your physical, and everything looks good.
Test sonuçlarınızı aldım her şey yolunda görünüyor.
Selective intubation looks good.
Selektif entübasyon iyi görünüyor.
Looks good from here, private hill.
Buradan iyi görünüyor Er Hill.
I brought you this shirt, I want you to tailor it properly and make it looks good.
Bir kamisim var. Güzelce diktirip giyersin.
Well, everything here looks good.
Burada her şey yolunda görünüyor.
Shoulder looks good.
Omuzun iyi durumda.
Yes. Looks good, this here.
Temiz görünüyor.
So I took a look at most of your results, and everything looks good so far.
Test sonuçlarının çoğuna baktım da şimdilik her şey yolunda gözüküyor.
Looks good. Compound clear.
Burası iyi gözüküyor, bina temiz.
Tail looks good.
Kuyruk güzel görünüyor.
Yeah. This looks good, though.
Dolap güzel oldu bu arada.
Thank you, thank you. So everything looks good?
Her şey yolunda mı?
Looks good to me.
- Bana uygun.
WOW, THE OMELETTE LOOKS GOOD. MAYBE WITH FRIES.
Vay canına, omlet iyi görünüyor.
- All right. - So that looks good.
- Bu iyi görünüyor.
Hey, Jeff Strongman looks good in that hat.
O kadar da kaba değilim. - Jeff Strongman şapka yakışmış.
Aye. It looks good on ya.
Evet.Üstünde güzel duruyor.
It actually looks good, Sheldon.
Aslinda gayet iyi oldu Sheldon.
Which one looks good to you?
Hangisini beğenirsin?
The incision looks good.
- Kesik iyi görünüyor.
Russ : It looks good.
Güzel görünüyor.
From where I'm sitting, it looks like things are playing out pretty good for you.
Benim bakış açımdan hayat senin için baya iyi gidiyor gibi.
Looks good.
İyi görünüyor.
Well, that's good,'cause it looks like my wife could use a new pony!
Güzel çünkü karım yeni midilli alacak!
Retina looks fine, which is good.
Retinada sorun yok ki bu iyi haber.
I know what this looks like, but... I... Jordan is a really good kid.
Nasıl göründüğünü biliyorum, fakat Jordan iyi bir çocuktur.
He looks pretty good for a guy that just got shot.
Vurulan birine göre oldukça iyi görünüyor.
Heart looks... pretty good.
Kalp... oldukça iyi görünüyor.
Who travels 10 hours and looks this good?
Kim 10 saat seyahat yapıp da böyle güzel görünebilir?
This looks like a good spot.
Burası iyi bir yer gibi görünüyor.
Now I guess the only good thing is it looks like I'm dying, too.
Sanırım şu anda iyi olan tek şey benim de adım adım ölüme yaklaşıyor olmam.
Good morning. Ooh, that toast looks delicious.
Günaydın, tost çok lezzetli görünüyor.
Looks like you have a good eye
Maldan iyi anlayan bir gözünüz var.
Or if she suddenly lost her good looks.
Birden o güzelliğini kaybetse?
Claire, that looks so good.
Claire, çok güzel görünüyor.
Man, this looks pretty damn good, huh?
- Gayet iyi görünüyor, değil mi?
Looks like she got some good news.
Görünüşe göre iyi haberler almış.
Nicolas, just because your wife gave me permission does not mean I'm gonna let you take me over To that king-size bed with what looks like really good sheets and make love to me all night long.
Nicolas, karın izin verdi diye beni bu çarşafları güzel görünen büyük yatağa atmana ve bütün gece benimle sevişmene izin verecek değilim.
Well, it looks like the best way onto the camp... is septic. It's good for the dogs.
Kampa girmenin en iyi yolu kanalizasyon gibi duruyor.
We're heading into trials and it looks very good.
Denemeler yapıyoruz ve sonuçlar çok iyi.
That looks like a perfectly good saxophone case.
Gerçekten güzel bir saksafon kabına benziyor.
And by the looks of that bone chip, I'd say his throat was cut pretty good, too.
Kemik kırıklarına bakarak boğazının düzgün bir şekilde kesildiğini söyleyebilirim.
Uh-oh, looks like he's taking a break. Good.
- Görünüşe göre mola veriyor.
It looks so good, doesn't it?
Çok iyi görünüyor, değil mi?
I have so much green under my fingernails it looks like I had really good sex with shrek.
Tırnağım o kadar yeşil oldu ki gören Shrek'le seks yaptım zanneder.
Looks like you were getting a little too hot for your own good.
- Kendi iyiliğin için biraz aşırıya kaçıyor gibiydin.
Gordon, that looks so good on you.
Gordon, sana çok yakıştı.
Looks good, George.
Güzel oldu George, sağ ol.
looks good to me 22
looks good on you 39
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
looks good on you 39
good 48980
good night 12775
good morning 12476
goodbye 8643
good luck 6133
good evening 5411
goodnight 1676
goody 261
good morning to you 106
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
goodness 671
good job 2434
goodspeed 27
goodweather 34
goodie 48
good boy 1464
good luck tomorrow 38
goodwin 111
good afternoon 2327
good morning to you too 27
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705
good to see you 2547
good for you 2168
good to hear from you 16
good girl 941
good to know 481
good call 326
good work 1533
good day 1886
good one 705