Many more tradutor Turco
3,100 parallel translation
Many more lay dead in the mines.
Birçoğu da madenlerde öldü.
Do you know how many more friends
Buraya taşındığımızdan beri...
After the tsunami, there were many more children than we could place.
Tsunamiden sonra, yerleştirebileceğimiz çok çocuk vardı.
We used your expertise to stop a convicted murderer from dropping who knows how many more bodies.
Senin uzmanlığını mahkûm olmuş katilleri kim bilir arkasında kaç ceset daha bırakmadan yakalamak için kullanıyoruz.
There are many more sorrows In this world other than love.
Bu dünyada aşktan çok gözyaşı var.
Unless Daphne gets some more playing time, I'm not gonna be at too many more games.
Eğer Daphne uzun bir süre oynamayacak olursa artık maçlara o kadar çok gelmeyeceğim.
How many more have come to die with you?
Seninle ölmek için daha kaç kişi geldi?
I have to make many more documentaries and show them in every country in the world,
Benim daha çok belgesel yapmam gerekiyor.
Chief. H-how many more people were you going to let die before your bank account hit the right number?
Banka hesabın istediğin rakama ulaşana kadar daha kaç insanın ölmesine izin verecektin?
How many more of them are out there, huh?
Onlardan daha kaç tane var? Binlerce mi?
How many more chances are you going to give that kid?
Bu çocuğa daha ne kadar şans vereceksin?
But what if many more people were to suffer because of the letter?
Ama ya bu mektup yüzünden çok daha fazla insan acı çekecekse?
This is just coming from a man who has many more years of experience than both Sam Power and you put together.
Bunu, Sam Power'la ikinizin toplamından daha tecrübeli bir adam söylüyor.
I have many more in the drawers.
Çekmecede sürüyle var.
How many more moments like this am I gonna get with her?
Onunla buna benzer başka daha kaç anım olabilir ki?
And I suspect we'll see many more, because the vibrations are weakening the barrier between our two universes.
Korkarım daha çok deprem göreceğiz. Çünkü bu titreşimler iki evren arasındaki bariyeri güçsüzleştiriyor.
If this is indeed how Jones intends to collapse our universes, how many more quakes will it take to make that happen?
Eğer dünyaları yok etmeye çalışan gerçekten Jones ise sonuca ulaşması için kaç deprem olması gerekiyor?
How many more years can you play?
Kaç yıl daha çalabileceksin?
You possess many more impressively calibrated sensory organs than any computer.
Bilgisayarlardan çok daha etkili duyu organlarına sahipsiniz.
How many more are out there?
Daha ne kadar böyle kız var?
He sends it packing, but many more are waiting in the wings.
Kapı dışarı ediliyor fakat hazırda bekleyen daha pek çok var.
Then many more join the party.
Sonra daha fazlası onlara katılıyor.
How many more surprises?
Daha ne kadar sürprizle karşılaşacağız?
They're having so many more.
Çok daha fazlasını alıyorlar demektir.
At Shannon House, we rescue hundreds of girls each year, but we leave many more behind.
Shannon Evi'nde, her yıl yüzlerce kızı kurtarıyoruz ; ama çok daha fazlası var.
So, how many more rooms to go?
Kaç oda kaldı.
- Many more have been!
- Çok fazla! O kadın geliyor!
How many more?
- Daha kaç kişi var?
Look, in the right hands, under the right leadership, Division can save so many more lives.
Dinle, doğru ellerde ve doğru yönetim ile Bölüm çok daha fazla hayatı kurtarabilir.
I don't know how many more fake outs my heart can take.
Kalbim daha kaç tane sahte teklife dayanabilir bilmiyorum.
I love you, and I look forward to spending many more birthdays together.
Seni seviyorum ve beraber daha birçok doğum günü geçirmeyi zevkle bekliyorum.
I don't know how many more nights we have left.
Kaç gecemiz kaldığını bilmiyorum.
Or maybe he's kicked so many white boys'asses, he just ain't keeping track no more.
Ya da belki de o kadar çok beyaz adamın kıçına tekmeyi basmıştır ki, artık hesabını tutmuyordur.
More like the type that asks too many questions.
- Çok soru soruyor.
There are many unpleasant things in life, so I will not add any more.
Hayatta yeterince tatsız şey var daha fazlasını yaratmama gerek yok.
Little is known about the prehistoric lllyrians, but Osmanagich thinks they were more sophisticated than many experts have suggested.
Tarih öncesi İliryalılar hakkında çok az şey biliniyor ama Osmanagiç, onların bir çok uzmanın öne sürdüğünden çok daha ileri olduğunu düşünüyor.
Unfortunately, unlike the two of you, I understand there are a great many things more important than my... personal desires.
Ne yazık ki siz ikinizin aksine ben şahsi arzularımdan daha önemli pek çok şey olduğunun farkındayım.
Many of you watch me grow up here.... In this place that my father started more than 20 years ago.
Çoğunuz, babamın 20 yıl önce açtığı bu yerde benim büyüyüşüme tanık oldu.
Sea snakes have more potent venom than many of their land-living relatives and they put it to good use.
Deniz yılanlarının karada yaşayan akrabalarından daha etkili bir zehri vardır. Ve bunun hakkını veriyor.
How many more ways can I screw up this day?
Bu geceyi, daha başka ne kadar batırabilirim?
There's not that many of them around any more.
Artık onlardan çok fazla kalmadı.
Too big, too corporate, too many fiefdoms, and one more reason... you.
Çok büyük, çok kurumsal, çok fazla alan, ama tek bir neden var... siz.
Many will travel another thousand miles or more before they reach their nest sites.
Birçoğu yuvalarının olduğu alana ulaşmak için 1000 km daha uçacak.
Like so many birds, they have managed to prosper in a continent that we have changed more than any other.
Ve çoğu kuş gibi onlar da çehresini diğer kıtalardan daha fazla değiştirdiğimiz bu topraklarda gönenç içinde yaşamayı başarıyorlar.
Well, I've discussed that many times, and there's really nothing more to say.
Şehrin problemlerini çözmek için neler yapabileceğimizi konuşmayı tercih ederim.
- There are so many other people in the competition who are just more interesting to us. So, I think it's between the two of them, and should we send both home?
İki kişi arasında kaldım, ikisini de mi evine göndermeliyiz?
- And Max, I thought, was sweet, but I think that there are so many other people in the competition who are just more interesting to us.
- ve Max... Bence Max yetenekli ama bu yarışmada ondan çok daha iyileri de var.
I'm not exactly sure, but whether it's many, many weeks more or only three weeks more or... or six months from when she moved in or a year from when she first conceived or three months from the middle of June...
Tam olarak emin değilim, ama aşağı yukarı bir sürü bir sürü hafta daha ya da sadece üç hafta daha ya da... ya da taşındığından altı ay sonra ya da ilk karar verişinden bir yıl sonra ya da Haziran'ın ortasında üç hafta sonra...
As you've heard, there are many people who care about Neal, people who see him as more than just a criminal.
Siz de duymuşsunuzdur Neal'a değer veren çok insan var. Onda bir suçludan çok daha fazlasını görüyorlar.
By six million years ago, the triumph of grasses had caused the death of many types of animals, while creating vast herds of new ones, the more familiar plant eaters we know today.
6 milyon yıl kadar önce, otların zaferi, yeni olan engin sürüleri yaratırken bir çok hayvanın ölümüne yol açtı, bugün bizim bildiğimiz daha benzer otçullar.
support, even building materials. Many researchers believe that the overt NASA missions are really a cover for what they call a secret space program and that the secret space program is using different technology than rockets, more of an alien-type technology, some kind of antigravity type of CHILDRESS :
Birçok araştrımacı, göz önündeki NASA misyonlarının aslında gizli uzay programını örtmek için yaptığı söylüyor.
more 1904
moreno 58
moretti 68
moreau 46
morello 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
moreno 58
moretti 68
moreau 46
morello 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
more tea 49
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30
more than anything else 28
more than enough 37
more than me 30
more than you'll ever know 22
more to the point 94
more than anything 252
more than you 43
more than ever 118
more than you can imagine 30
more than anything else 28
more than enough 37
more than me 30
more than you'll ever know 22
more to the point 94
more than anything 252