Maybe not for you tradutor Turco
528 parallel translation
Maybe not for you.
Belki senin için öyle.
Maybe not for you, since you put your money in vegetables in the late'30s.
Sizin için olmayabilir, çünkü 1930'larda parayï sebzeye yatïrdïnïz.
Maybe not for you and not for Nixono but it happened for Doug.
Belki sen ve Nixon için olmadı ama... -... sanırım Doug için oldu. - Pilotları boşa harcıyoruz.
Well, maybe not for you.
Senin için olmayabilir tabii.
Maybe not for you, but mine counts a lot for me.
Belki senin için sayılmaz. Ama benim kocam bana çok şey ifade ediyor.
Maybe for you, but not for me.
Senin için olabilir, ama benim için değil.
- Maybe for you, but not for me.
- Belki senin için, benim için değil.
Maybe you're not quite ready for the big time yet.
Belki sen de büyük işler için yeterince hazır değilsindir.
Maybe not, but I do know it's good for you.
Belki bilmiyorum ama size faydası olacak.
Maybe you're not the right man for her, Chickamaw.
Belki onun için doğru adam değilsindir Chickamaw.
Unless maybe I got the sudden notion that it might kind of spoil things for you, not going down in the line of duty, which you're so fond of, so to speak.
Belki, bu fikre aniden kapıldım... belki bu, size, bir bozgunculuk gibi gelebilir... ama sizin bu şartlarda bile, görevinize aşırı... düşkün olmanızla da alakalı.
For you, maybe, but not for the Santa Fe.
Senin için belki de öyle, ama Santa Fe için değil.
If you're not headed anywhere, maybe you care to side with me for a while.
Benimle birlikte olduğundan nereye gideceğin önemli değil.
Maybe you would keep coming back but that's not for me!
Belki hep bana geri döneceksin ama bu iş bana göre değil!
I look for you a long time. I think maybe you not come.
Seni uzun zaman aradım, sandım ki gelmezsin.
Maybe you're a match for Ryker, maybe not, but you're no match for Wilson.
Belki Ryker'a denksindir ama, Wilson'a denk olmadığın kesin.
Yeah, but I'm not. So maybe you'd better sit down and stay there. That way it'll be safer for everybody.
Evet, fakat ben öyle değilim, otur yerine ve orada kal, o şekilde herkes daha güvende olur.
Maybe you wanna stay here for the rest of your life, but not me!
Belki sen hayatını burada geçirmek istersin ama ben istemiyorum!
Well, for that you have come to the right place... if you use your head. Maybe not even the Baxters.
Galiba Baxter'lar için de değil.
For you, maybe. Not so much for me.
- Benim işime yaradı.
My young lord, maybe the king has honored you with a captains rank, but reason has not done the same for your brains.
Genç Lordum, belki kral sizi komutanlık makamıyla onurlandırır,... fakat aklınızdaki neden bu değil.
For you maybe, but not for them.
Senin için öyle belki, ama onlar için değil.
For you maybe, yes Not me, I'm a pampered Westerner.
Senin için belki, evet. Benim için değil, ben şımarık bir batılıyım.
Maybe for you. Not me.
Kendi adına konuş.
With luck, maybe I could get you a small monthly income to get you by.. ... but not the money you're asking for.
Aylık ufak bir miktar gelir elde etmeni sağlayabilirim ama istediğin miktar olmaz tabii.
Well, enough for me maybe is not enough for you, Joanna, but... Well, you see, Ted's doing really well in his scientific research now, and I give him a good home.
Benim için yeterli olan senin için olmayabilir, Joanna, ama gördüğün gibi Ted bilimsel araştırmalarında oldukça iyi durumda,... ben de ona güzel bir ev sağlıyorum.
And for this here, you need a full belly, and someone who's here, not just somewhere or maybe nowhere.
Ve bunun için dolu bir karna ihtiyacın var ve buradaki biri için bu yer ya da başka yer fark etmez.
I wondered, if you're not busy tonight, if you're not doing anything special, maybe you'd like to join me for dinner.
Eğer bu gece, şey, meşgul değilsen diye, şey, özel bir işin yoksa, belki de, akşam yemeğinde bana eşlik ederdin.
- Not for us, maybe for you.
- Bize değil ama sana verebilir.
- Maybe that's not for you to say!
- Senin kararına bağIı olmayabilir!
When you die, your pictures will go up on that wall with all the others, and not one of you, not a single one of you, ever had to scramble for one lousy vote, and maybe that's why I don't see the mayor here or the DA.
ÖIdüğünüzde, resminiz diğerleri ile beraber duvara gidiyor, ve hiçbiriniz, bir tekiniz bile, bir basit oy için kapışmıyorsunuz, ve belki de bu yüzden başkan yada başsavcıyı buralarda görmüyorum.
Maybe not. But there " s one real easy way for you to find out.
Ama bunu öğrenmenizin kolay bir yolu var.
Maybe it's not a good idea for you to see him right now.
Şu an onu görmeniz iyi bir fikir olmayabilir. Neden?
- I just can't seem to find the right man. Maybe it's not a man you should be looking for.
- Belki araman gereken erkek değildir.
Maybe what I feel is not good for us, but I'm not gonna stand there and listen to you tell me it's a bad habit.
Belki hissettiklerim ikimiz için iyi değil, ama burada durum bana bunun kötü bi alışkanlık olduğunu söylemeni dinlemeyeceğim.
Well, maybe he's not the guy for you then.
O zaman, belki de sana göre biri değildir.
alright, maybe 14 is too old for a babysitter, but you're not safe hanging around here by yourself.
Pekala, on dört yaş bakıcı için büyük olabilir ama burada tek başına güvende değilsin.
Maybe not, but... you're gonna have to live with your actions for the rest of your life.
Belki olmaz, ama... eğer olursa, yaptıklarının acısını bir ömür çekersin.
But did you ever stop to think that maybe you're not ideally suited for police work?
Polisliğe çok uygun biri olmadığını hiç durup düşündün mü?
Since you're not doing anything, maybe you could look for those keys.
Hiçbir işe yaramadığına göre gidip anahtarları ara bari.
Hello, my name is Marge Simpson and I painted this. Maybe you'd like to know what possessed me. I guess I wanted to show that beneath Mr. Burns'fearsome head with its cruel lips, spiteful tongue and evil brain there was a frail, withered body, perhaps not long for this world as vulnerable and beautiful as any of God's creatures.
merhabalar, benim ismim Marge Simpson ve bu tabloyu ben boyadım belki neden böylesine çılgın bir şey yaptığımı merak etmişsinizdir size, bay Burns'ün korkunç kafasının içindekileri göstermek istedim acımasız dudaklarını, kinci dilini ve şeytanı beynini ancak, soluk vücudunun zayıflığı ne kadar hassas ve kırılgan olduğunu gösteriyor belkide, tıpkı tanrının şaheseri gibi.
Since Jack's not around you could spend some time with me and maybe keep me company for a while
Jack etrafında değilken belki biraz zaman geçirebiliriz.
What you say maybe true of the lady's resources but the surely the occasion of her marriage is it not a proper time for her friends and relations to make some little effort on her behalf?
Leydi'nin olanakları konusunda söylediklerinizde haklı olabilirsiniz, fakat muhakkak ki, evliliği arkadaşları ve akrabalarının onun adına biraz gayret göstermeleri için uygun bir zaman değil mi?
Maybe you're a screwed-up sorority chick getting back at her daddy for not buying her that pony when she turned sweet-sixteen.
Belki de on altıncı yaşgününde babası midilli almadığı için çok bozulmuş kız toplantılarında kurumuş karının tekisin.
I don't know, maybe it's just the post-gunshot blues, but I'm beginning to feel like I'm not exactly cut out for this line of work, you know?
Bilemiyorum, belki de yalnızca vurulma sonrası bunalımıdır ama bu iş için çok da uygun olmadığımı düşünmeye başlıyorum.
If you wanna just keep doing the same old thing then maybe this idea is not for you.
Eğer sürekli o eski, aynı şeyleri yapmak istiyorsanız belki bu fikir size göre değil.
This is the first time the O'Haras have ever been over for dinner and I think, maybe, it's not such a good idea that, you know, they think this kind of thing happens all the time.
O'Hara'lar evimize ilk kez yemeğe geldi ve bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum, bunu her zaman yaptığını düşünecekler.
You'll be fine. I don't know. Maybe I'm just not right for this part.
Belki de yalnızca bu rol için doğru kişi değilimdir.
And do you think not being married to me might maybe be something you could consider doing for the rest of your life?
Ve sence benimle evlenmemiş olman üzerinde düşünür müsün hayatının geri kalanı boyunca?
Maybe you guys can just walk away and look for something else... but it's not that easy for me.
Belki de siz ikiniz sadece buradan uzaklaşıp Hayatınıza dair yeni bir şeyler bakacaksınız. Ama bu benim için o kadar kolay değil.
Impossible for us maybe, but not for you.
Belki bizim için imkansız ama senin için değil.
maybe not tomorrow 22
maybe not today 46
maybe not 1436
maybe not yet 20
maybe nothing 45
maybe not now 37
maybe not to you 16
not for you 342
for you 2938
for your information 371
maybe not today 46
maybe not 1436
maybe not yet 20
maybe nothing 45
maybe not now 37
maybe not to you 16
not for you 342
for you 2938
for your information 371
for your own good 102
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
for your 26
for your safety 30
for your wife 22
for your time 16
for your birthday 37
for your sake 205
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
for your 26
for your safety 30
for your wife 22
for your time 16