Maybe we should wait tradutor Turco

- Well, maybe we should wait here.

- Şey, belki burada beklesek daha iyi.

- Maybe we should wait.

- Belki de sen haklıydın Gemide beklemeliydik.

Maybe we should wait here. And you try to invite Master Fang out.

En iyisi biz seni burada bekliyelim sen'de'Fang Usta'yı buraya getirir..

Maybe we should wait back at the boat.

Belki botta beklemeliyiz.

Maybe we should wait until Uncle Ding wakes up and ask him about it in greater detail

Sanırım Ding Amca iyileşene kadar beklemeliyiz... o ayrıntıları anlatabilir

Maybe we should wait.

Belki biraz beklemeliyiz.

But maybe we should wait them out.

Ama belki de, onları beklemeliyiz.

Maybe we should wait for him in Galilee.

Belki de onu Celile'de beklemeliyiz.

- Maybe we should wait or get help.

- Belki de yardım gelmesini beklemeliyiz.

Maybe we should wait- -

Biraz beklesek...

Maybe we should wait out on the porch.

Belki dışarıda balkonda beklesek daha iyi olacak.

Maybe we should wait for the police? You are the police!

- Polis, sensin!

I think maybe we should wait.

Belki de biraz beklemeliyiz.

Maybe we should wait to tell him the good news.

Belki de, ona güzel haberi vermek için yarina kadar beklemeliyiz.

Maybe we should wait by the train.

Bari trenin yanında bekleyelim.

Maybe we should wait until Mr. Brackett gets back.

Belki Bay Brackett'in dönüşünü beklemeliydik?

Maybe we should wait for you.

Belki de seni beklemeliyiz.

- Maybe we should wait.

- Belki de beklemeliyiz.

But maybe we should wait until they...

Ama biraz daha bekleyebiliriz...

- No. - Maybe we should wait.

Belki de beklesek daha iyi olur.

Maybe we should wait out here.

Belki de dışarıda beklemeliyiz.

Maybe we should wait and see if that's what happens.

Belki de, bekleyip, ona ne olacağını görmeliyiz.

Maybe we should wait a bit.

Belki biraz bekleriz.

Yeah. Look, if you wanna take the job, then maybe we should wait on this.

Bak, işi kabul etmek istiyorsan o zaman belki de beklemeliyiz.

Maybe we should wait till everyone leaves.

Belkide herkez gidene gidene kadar beklemeliyiz.

Uh maybe we should wait till tomorrow.

Yarına kadar beklememizde fayda var belki de.

Maybe we should wait until Cole gets here.

Cole'ü bekleyebiliriz.

Well, if we don't know, maybe we should wait.

- Eğer bilmiyorsan o zaman bekleyelim. - Peki.

Maybe we should wait a while.

Belki biraz beklemeliyiz.

Eric, maybe we should wait on the big announcement... now that your math teacher is here.

Eric, belki de büyük duyurumuzu matematik öğretmenin buradayken yapmasak diyorum. Hayır Donna.

Maybe we should wait a few minutes till everyone shows up.

Belki herkes görene kadar biraz beklemeliyiz.

- Maybe we should wait a little.

- Belki biraz beklemeliyiz.

Charles, if he's really that big and bad, maybe we should wait for Angel.

Charles, eğer gerçekten o büyük kötüyse, belki de Angel'ı beklemeliyiz.

- Maybe we should wait. - For what?

- Belki de beklemeliyiz.

Maybe we should wait till she gets home.

Kadının eve gelmesini beklemeliyiz.

Maybe we should wait another minute.

Belki de başka bir zamanı beklemeliyiz.

- Maybe we should wait till my brother comes back.

- Kardeşimin gelmesini beklesek daha iyi olur.

Well, Nicolas, maybe we should wait for your mother.

Niçin?

You have to tell him you're a witch. I just think maybe we should wait until we get there to tell him, you know?

Onu anlatmak için oraya, bilirsin kadar Sadece belki beklememiz gerektiğini düşünüyorum?

Maybe we should pull over and wait for Eddie.

Belki de kenara çekip Eddie'yi beklesek iyi olur.

Maybe we should make him wait for once.

Bir kez olsun biz onu bekletebiliriz.

Maybe we should just stay put and wait for someone to come get us.

Belki de sadece oturup birilerinin bizim için gelmesini beklemeliyiz.

Maybe we should just wait until you're not dripping toxins.

Bunu, toksin damlatman sona erince yapsan daha iyi olur.

Mmm-hmm. ... that I think maybe we should just wait and see if this job thing pays off.

Bence bekleyip şu işin ne kadar kazandıracağını bir görelim.

If we're goin'into a nest, maybe we should come up with a strategy, wait for Riley.

Sığınaklarına gireceksek önce strateji geliştirmeliyiz. Riley'yi bekleyelim.

Maybe we should just wait.

Belki de beklemeliyiz.

Maybe we should just go and wait by the car.

En iyisi, gidip arabanın yanında bekleyelim.

Maybe we should just wait for Jim.

- Jim'i beklesek iyi olur.

Maybe we should try a little target practice while we wait.

Belki denemelisiniz Hedef talimi beklemek süre.

Maybe we should just wait.

- Önce biraz para toplayalım.

Maybe we should just wait until the morning.

- Belki de sabahı beklemeliyiz.