English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ M ] / Much worse

Much worse tradutor Turco

1,577 parallel translation
How much worse can they get?
Daha ne kadar kötüleşebilir ki?
And you know what makes this so much worse?
Ve bu olayı daha berbat yapan ne, biliyor musun?
This is gonna get much worse.
İşler çok daha kötüye gidecek.
Not that much worse.
Durumu kötüleşti.
Much worse.
Çok, çok daha kötü.
Maybe we only realize now, when it's too late, that he battled against his handicap, if you can call it that, that was much worse than we could've imagined.
Belki bazı şeyleri şimdi idrak edebiliyoruz, geç kalmış olsak bile. Bu engeliyle sürekli mücadele içinde olduğunu ancak anlayabildik. Aramızda hiçbir zaman gerçek bir iletişim olmadığı için tahmin ettiğimizden daha da kötü bir durumda olduğunu anlayamadık.
The alternative is much worse. It's what makes us special,
Dora derin bir nefes aldı ve tam olarak bunu yaptı. "
- Can't get much worse.
- Daha kötü olamam.
So his crimes most likely get much worse.
O yüzden suçları daha da kötüleşecek.
Things couldn't get much worse.
İşler daha kötü olamazdı.
There's something much worse than Len Grady out there.
Len Grady'nin içeride olmasından daha korkunç bir şey var.
- I'm making it worse. How much worse can it get?
Seninle konuşmaya geldim ve susmayacağım.
You wouldn't believe how much worse it would have been even a few years ago.
Birkaç yıl önce, ne kadar kötü olacağını tahmin bile edemezsiniz.
Look, milady, I know it stinks that we're removing your foot and plan to eat it tonight at the Healing Feast, but you wouldn't believeth how much worse this would have been even a few years ago.
Bakın leydim, ayağınızı kesip, akşam şölende yeme fikri çok kötü görünebilir, ama birkaç yıl öncesinde, ne kadar kötü olacağını tahmin bile edemezsiniz...
- It could have been much worse.
- Daha kötüsü de olabilirdi.
It's so much worse than I thought.
Benim düşündüğümden çok daha kötü.
That's a game where people who are already hurt, try to hurt each other much worse.
Bu oyunda, önceden zarar görmüş insanlar, birbirlerini daha fazla zarar vermeye çalışıyorlar.
Obviously, this is much worse... but that sucked too.
Belli ki, bu çok daha kötü... Ama o da felaketti.
So, see, not only is the whole situation horrible, my guilt about it just makes it that much worse.
Görüyorsun ki, tek korkunç olan bu durum değil. Benim suçluluk duyuşum olayı daha da kötü yapıyor.
- I could've done much worse.
- Daha da kötüsünü yapabilirdim.
Let's just say, whatever feelings of guilt you suffer, I suffered much worse.
Şunu söyleyebilirim... Suçluluk hissettiren ne duyuyorsan çok daha fazlasını yaşadım.
But... the week leading up to your grandmother's death everything got much worse.
Fakat büyükannenin ölümü her şeyi çok daha kötü bir hale soktu.
These are something much worse.
Bunlar çok daha kötüdürler.
I have done much worse things than leaving some girl in a cellar.
Bir kızı hücrede bırakmaktan daha kötü şeyler de yaptım.
But after hearing your stories, I realize it could be so much worse.
Ancak hikayelerinizi duyduktan sonra anladım ki, çok daha kötüsü olabilirdi.
And all this strange stuff's happening, and making it so much worse.
Ve bu garip şeyler oldukça herşey çok daha zorlaşıyor.
Much worse.
Çok daha kötü.
Much much worse, believe me.
Daha da kötü, inan bana.
This is much worse.
Bu daha kötüdür.
So instead he tries to teach me things, which usually goes much much worse.
Bunun yerine bana bazı şeyleri öğretmeye çalışır, ki çok çok daha kötüye gider.
I've seen people have much worse reactions to news like that.
Böyle haberlere daha kötü tepki veren insanlar da gördüm.
Doesn't get much worse.
Daha kötü olamazdı.
You'll catch much worse if I throw you in the drunk tank for not cooperating.
İşbirliği yapmazsanız sizi sarhoşların hücresine atarım daha fazlasını kaparsınız.
Oh, no, something much worse.
Hayır. Çok daha kötüsünü yaptım.
How much worse could that get?
Daha ne kadar kötü olabilir.
It's hard to imagine how things can get much worse.
Bundan daha beterini düşünmek bile zor.
How much worse could my child turn out?
"Çocuğum ne kadar kötü olabilir ki?"
Whatever it is these bangers have on the father is much worse than what I've laid at your feet.
Bu çetecilerin rahibi olsan bile bu işten sorumlu olman çok kötü.
Well, it can't get much worse, can it?
Bundan daha kötüsü olamaz, değil mi? Evet.
This is much worse than we thought.
- Ben de. Bu düşündüğümüzden de kötü.
It was much worse than that.
Bundan çok daha beterdi.
This is much worse than I thought.
Sandığımdan da kötüymüş.
The scarring from the virus has gotten much worse. And his lung function tests show a large decline.
Virüsün sebep olduğu yaralar daha da kötüleşmiş, ve akciğer fonksiyonları önemli ölçüde düşmüş görünüyor.
No, actually, it's, uh, it's much worse than that.She, um... she changed her mind about the adoption.
Hayır, aslında, bundan dahada kötüsü... Evlat edinmeyle ilgili fikrini değiştirmiş.
Since I got cancer, my sister's only capable of talking about cancer, which is so much worse than the cancer.
Kanser olduğumdan beri, kızkardeşim sadece kanserden bahsediyor. Bu, kanserden çok daha beter.
God. I thought it was something much worse.
Ben de çok daha kötü bir şey sandım.
And the sound is, um... well, it's much worse.
Ve tabii ki bir de ses, tamam, o artık daha kötü.
Oh, no, something much worse.
Hayır, daha kötüsünü yaptım.
It's pretty much the worse thing I ever could have done to you guys, and I'm sorry.
Size yapabileceğim en kötü şeydi çocuklar ve... özür dilerim.
The only thing worse than being up all night obsessing over Madison Sinclair is knowing how much she'd enjoy it.
Bütün gece uyuyamayıp Madison Sinclair'e hırslanmanın tek kötü yanı bundan ne kadar zevk alacağını bilmek.
It's not that much worse.
O kadar da kötü değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]