Next time tradutor Turco
18,820 parallel translation
Ten to 12 unworthy young next time.
Gelecek defa 10-12 tane layık olmayan genç toplanacak.
Next time tell me.
Bir dahakine söyle.
Keep a tighter leash on your pet nut... or next time, I'm sending her to Psych.
Bu evcil manyağına daha sıkı bir tasma tak. Yoksa gelecek sefer, psikoloji birimine yollayacağım.
I'd love to, but, uh, next time.
İsterdim, ama gelecek sefere.
Hey, thanks for the high ranking, but next time you're in trouble, just dial 911 like every other taxpayer.
Yüksek puanlaman için teşekkürler ama bir daha başın belaya girdiğinde diğer insanlar gibi polisi ara.
Maybe next time you can get some legally obtained evidence so that I have something, you know, to put in the report.
Belki sonraki sefer dosyaya koymam için yasal bir kanıt getirirsin.
Well, next time, you'll have to join me.
Bir sonraki sefer bana katılmak zorunda kalacaksın.
Maybe next time we can get the fucking dude who runs the bodega on the corner to spin.
Belki diğer sefere köşede torbacılık yapan adamı da çağırabiliriz.
So, what I learned from Turtle's brain matter and the Reverse-Flash, as it turns out, has allowed me to complete a device that when installed inside The Flash's suit, will let me harness his speed, so that the next time
Evet, Kaplumbağa'nın beyin dokusundan ve Zıt Flash'tan öğrendiğime göre Flash'ın kostümüne içine yerleştirdiğimde onun hızını işlememi sağlayacak bir cihaz yapabilirim.
I'll let it slide today, but next time you've got to hit me up, okay?
Bu sefer senden olsun ama gelecek sefer hakkını veririm, tamam mı?
Next time it's gonna be you or me.
Sıradaki sen ya da ben olacağız.
I will next time.
Belki bir dahaki sefere.
Ain't gonna be no next time.
Bir dahaki sefer olmayacak.
Maybe next time we'll leave the good jewelry at home.
Belki gelecek sefer pahalı takıları evde bırakırız.
There will be a next time?
Gelecek sefer de mi olacak?
We'd be happy to make some calls to make sure that you have a better experience next time around.
Gelecek sefer daha iyi bir deneyim yaşamanız için birkaç yeri aramaktan memnun oluruz.
Next time I said, that... that I didn't wanna do it.
Bir sonraki seferde yapmak istemiyorum dedim.
And next time, I ain't waving'no papers to be free.
Gelecek sefer özgür olmak için kâğıt göstermeyeceğim.
Next time, my Mornin'Dove, I'm coming to take you.
Gelecek sefer seni almaya geleceğim Kumru'm.
Next time, before harassing someone with your stupid questions,... make sure you do some research about the person you are calling.
Lütfen, bir dahaki sefere gereksiz sorularınızla rahatsız etmek yerine... arayacağınız kişiyle ilgili az da olsa bilgi edinmeye çalışın! Hoşçakalın!
Next time you see a hurt dog, just walk on by.
Bir daha yaralı köpek görürseniz yanından geçin gidin.
Be more careful next time.
Gelecek sefer daha dikkatli ol.
Next time you take a bite of a big, juicy burger or dig into a bowl of spaghetti, there's gonna be an extra special ingredient in there, and it won't be love.
Bir daha kocaman, sulu bir hamburgeri ısırdığınızda ya da bir tabak spagettiye yumulduğunuzda içinde ekstra bir malzeme olacak. Ve bu sevgimiz olmayacak!
Maybe next time.
Belki bir dahaki sefere.
We will meet Zoom again, and the next time, I will beat him, whoever that monster is.
Tekrar Zoom ile karşılaşacağız ve bir dahaki sefere, onu yeneceğim nasıl bir canavar olursa olsun.
The next time you shag the wife of a senior partner, tell her not to sext you on your company cell.
Bir daha bir kıdemli ortağın eşiyle yatarsan şirket telefonundan cinsel içerikli mesaj yollamamasını söyle.
Quieter next time, huh?
Bir dahaki sefere daha sessiz, tamam mı?
Next time, that's what you say on day one.
Bir daha ki sefere, bunu ilk günden söyle.
There's always next time.
Bir daha ki sefere artık.
Remember that the next time you want to be mad at him.
Ona kızmak istediğin zaman bunu hatırla.
Next time, change the schedule.
Bir dahaki sefere, programı da değiştirin.
And the next time, I will beat him, whoever that monster is.
Ve gelecek sefer o canavar her kimse onu alt edeceğim.
Right, right, right, but, you know, next time, for science?
Doğru, doğru, ama gelecek sefer bilim için bakabilir misin?
Okay, yeah, next time she punches me in the face, I'll be sure to get her number.
Tamam, gelecek sefer yüzüme yumruk attığında kesinlikle numarasını alırım.
♪ at your waistline next time you pay me ♪
# Bir dahakine senin çöplükte Ödetirim sana kefareti #
And the next time we attempt a landing, we'll have a window in.
Bunun tartışmaları bitirmesi lazım. Bir sonraki inişi gerçekleştirdiğimizde, açık bir penceremiz de olacak.
Next time, try not to wait until the bottle's kissing the ground before shooting.
Gelecek sefer, ateş etmeden önce şişe yere düşene kadar beklememeye çalış.
Next time, don't choose such a small pebble.
Gelecek sefer, küçük taşı seçmemeye özen göster.
Next time I'll just let you die.
Bir dahaki sefere ölmene izin vereceğim.
Yeah. Um... maybe next time. [Clears throat, sniffles]
Evet, um.. belki bir dahaki sefere.
See you next time. Goodbye.
Gelecek sefere görüşürüz, hoşça kalın.
Next time.
Sonraki sefer.
Just take a shower next time.
Bir dahaki sefere duş al.
It won't work next time.
Bir dahaki sefere işe yaramayacak.
There won't be a next time.
Bir dahaki sefer olmayacak.
Maybe next time just call her so I don't have to drive us all the way out here.
Gelecek sefere onu ara da ben de o kadar yolu gelmek zorunda kalmayayım.
Listen, it's time for us to focus on our next move.
Şimdi bir sonraki hamlemize odaklanma zamanı.
Contractors aren't coming till next week if you want to take your time.
Kontrat sahipleri haftaya kadar gelmiyor eger vakit istiyorsaniz.
I'm not looking forward to telling my wife that the place might not be ready by the time she comes out next month.
Önümüzdeki ay geldiğinde, karıma evin hazır olmadığını söylemek için pek de can atmıyorum.
The first time, but not the next four.
İlki evet ama sonraki dördü değil.
Now, it's time for me to be his partner in the White House for the next four. "
Artık gelecek 4 yılda da onun Beyaz Saray'daki ortağı olmamın zamanı geldi. "
next time i see you 33
next time you see me 17
time 2517
times 1964
timer 243
timers 88
times square 22
time to die 52
time to go home 94
time flies 78
next time you see me 17
time 2517
times 1964
timer 243
timers 88
times square 22
time to die 52
time to go home 94
time flies 78
time is running out 68
time to wake up 54
time is money 74
time is of the essence 71
time is up 41
time travel 83
time to go 627
time to sleep 29
times are tough 45
time's up 595
time to wake up 54
time is money 74
time is of the essence 71
time is up 41
time travel 83
time to go 627
time to sleep 29
times are tough 45
time's up 595
time to eat 55
time is 18
times are changing 28
time will tell 62
times a week 28
time for bed 134
times in a row 26
times before 18
times change 49
times a day 121
time is 18
times are changing 28
time will tell 62
times a week 28
time for bed 134
times in a row 26
times before 18
times change 49
times a day 121