Nice people tradutor Turco
1,842 parallel translation
Nice people, right?
İyi insanlar, değil mi?
I haven't had a lot of nice people in my life.
Hayatımda çok fazla, iyi insan yoktu.
Well, we're really not very nice people.
Peki iyi insanlar değiliz de.
Hey, Arthur, some nice people are here to see you.
Hey, Arthur, hoş insanlar seni görmeye gelmiş.
Look, the Gusters are nice people, okay?
Gusterlar iyi insanlar, tamam mı?
Nice people.
Güzel insanlar.
Nice people can't do it.
İyiler bunu yapamaz.
They are just nice people.
Nazik insanlar işte.
You're just being nice, and I'm being nice, and just because we're two nice people doesn't mean we should stay together.
Sen iyi davranıyorsun, ben de öyle, ama iyi insanlar olmamız birlikte kalmamız gerektiği anlamına gelmez.
Really nice people but with no children.
Gerçekten iyi insanlar ama çocukları yok.
You belong in there with nice people.
Sen içerideki iyi insanların yanına aitsin.
These were not nice people at all.
Hiç de hoş insanlar değildiler.
Why don't you say somethin'like most people, like, "hey, you look good"? You know, you try to say something nice to somebody, and what -
Birine güzel bir şey söylemeye çalışırsın ama kafana sıçarlar.
It was nice to have some conversation with some people.
İnsanlarla konuşmak çok hoştu.
Why can't people just be nice to each other, Ron?
İnsanlar birbirlerine neden iyi davranamazlar, Ron?
Other than once killing nine people on a party boat, he's a real nice guy.
Bir parti teknesinde dokuz kişiyi öldürmesi dışında, oldukça iyi bir adamdı.
People like it when you're nice to them.
İnsanlar kendilerine iyi davranılmasından hoşlanırlar.
Smile at the nice people.
İnsanlara gülümse.
SAY, IT'S A NICE PLACE THAT YOU AND... 800 OTHER PEOPLE HAVE GOT HERE.
diyorum ki, sen ve 800 diğer insanın.. burada ne kadar hoş bir yeriniz varmış..
People are gonna think you're a hooker dressed like that. - You just said that I look nice.
O elbiselerle seni fahişe zannederler.
But it never occurs to you, rich people, that when you are enjoying a nice dinner, we have your keys and your fancy navigation system to lead you straight to your empty house?
Hayır ama siz zengin insanların başına hiç gelmez ama, sizler burada hoş bir akşam yemeğinin keyfini çıkarırken, bize sizi doğrudan boş evinize yönlendirip götüren navigasyon sistemi olan araba anahtarlarınızı verirsiniz.
You have a nice class of people here and a nice view.
Burada da iyi insanlar var. Manzarası da güzel.
You seem like a very nice guy, but don't vampires kill people?
Sen çok iyi birine benziyorsun, ama vampirler insanları öldürmezler mi?
SO I'M SUPPOSED TO WHAT, CHANGE MY LIFE, GO TO CHURCH, BE NICE TO PEOPLE?
Ne yapmam gerekiyor yani ; hayatımı değiştirip kiliseye mi gitmeliyim, insanlara iyi mi davranmalıyım?
WHEN I TRY TO DO SOMETHING NICE FOR PEOPLE. LUCKY FOR YOU, THEN,
Ne zaman insanlar için iyi bir şeyler yapsam başım belaya gidiyor.
These people are also the people who back us up as well, so it was really nice.
Bu insanlar bize kol kanat geren kişiler, bu nedenle de ayrıca güzel.
A lot of people were just coming for the happening, too, I think, to some nice moment, and people want to be a part of it.
Bence insanlar da yaptıklarımız sayesinde buraya geliyorlardı, bu güzel an için, ve bunun bir parçası olmak için.
Ms. Aldrin says it's not nice to call people names.
Bayan Aldrin, insanlara başka türlü hitap etmenin hoş olmadığını söyler.
Man, she's nice. Yeah. Nice to people with hair, she's nice.
- Evet, saçı olanlara iyi davranıyor.
So it was a nice way of getting people... interested in that idea all over again.
Dolayısıyla insanları yeni baştan bu fikire ilgi duymalarını sağlamak için güzel bir yol idi.
It's nice for your son to know there are people that care. Yeah, caring is great.
Oğlunuzun onu umursayan insanlar olduğunu bilmesi çok hoş.
But in my fantasy, I'm hanging out with intellectual people, Tossing a frisbee around, making a nice pot of earl grey, and finishing my dissertation on James Joyce.
Ama hayalimde entel tiplerle takılmak, etrafta frizbi fırlatmak aromalı çay yapıp James Joyce tezimi bitirmek gibi şeyler vardı.
Sounds nice... People want me to win the contest.
Kulağa hoş geliyor... insanlar bu yarışmayı, kazanmamı istiyor..
- We're a nice and simple people.
Biz iyi ve gösterişsiz insanlarız.
Most of the people are really nice.
Çoğu insan gerçekten iyi.
Well, people can be nice.
İnsanlar iyi de olabiliyormuş.
I mean, seriously, why can't you be nice to people?
Yani, gerçekten, niçin insanlara karşı nazik davranmıyorsun?
These are nice, clean-cut young people.
Hepsi temiz yüzlü genç insanlar.
"I'm rather unhappy because you people " will not wear some nice Zodiac buttons.
Halkınızın Zodiac rozetleri takmaması hiç hoşuma gitmiyor.
It's not real nice to stare at people, you know?
İnsanlara dik dik bakmak pek hoş bir davranış değildir.
Because Marty's too nice to say it but with all you know about this place, the clients and people who work here it makes it a little weird when you ask for 80 grand.
Marty bunu söyleyemeyecek kadar nazik biri fakat burada şirket, çalışanlar ve müvekkiller hakkında bildiğin her şey senin 80.000 istemeni biraz tuhaflaştırıyor.
They were actually very nice, hard-working people.
Aslında onlar çok iyi ve çok çalışkan kimselerdi.
It's not nice to lock people out.
İnsanları dışarı kilitlemek hiç hoş bir şey değildir.
And people say I'm not a nice guy. They don't actually say that.
Bir de benim iyi biri olmadığımı söylerler.. aslında haklılar da.
Still, it is very very nice to have the bar just full of regular working people, huh?
Hala barın normal çalışan insanlarla dolu olması çok güzel bir şey ha?
Oh, your brother's easy to be nice to, like puppy dogs or homeless people.
Kardeşine karşı iyi olmak kolay.
It's not nice to Follow people.
İnsanları takip etmek güzel bir davranış değildir.
'Cause you're the nice one they get to talk to people after they... When they realize that someone's not even...
Sen o iyi olanlardansın hani şu bir şey yapmadığın belli olunca...
It's nice you found some people you fit in with.
Anlaşabildiğin birilerini bulmuşsun, ne güzel.
When you're nice to people who are different from you.
Sizden farklı olanlara karşı kibar olduğunuz zaman.
So I'm living alone now, and it's nice, but I tell you, there are so many new people in this building,
Bu yüzden artık yalnız yaşıyorum ki çok güzel bir şey ama apartmanda birçok yeni insan var... -... ve Bay Sprinkles'la ben...
people 5151
people don't change 46
people of earth 28
people like me 81
people like you 105
people screaming 74
people talk 81
people change 205
people can change 59
people are talking 31
people don't change 46
people of earth 28
people like me 81
people like you 105
people screaming 74
people talk 81
people change 205
people can change 59
people are talking 31
people make mistakes 71
people get hurt 32
people are scared 36
people are dying 81
people are watching 31
people were killed 27
people do 54
people will die 36
people are dead 47
people lie 29
people get hurt 32
people are scared 36
people are dying 81
people are watching 31
people were killed 27
people do 54
people will die 36
people are dead 47
people lie 29