One more push tradutor Turco
161 parallel translation
They say one more push, and it'll all be over.
Düşmanın daha fazla ilerleyemeceğini söylüyorlar. Yakında biter.
Keep trying, just one more push.
Denemeye devam et, biraz daha bastır.
Warden, I think it'll just take one more push.
Müdürüm, bir kez daha deneyeyim.
Take one more push
Hadi bir daha ıkın.
Take one more push
Hadi, bir kez daha ıkın.
One more push.
Evet.
One more push.
Bir kez daha it.
One more push, and the baby will be here.
Bir daha ittir, bebek geliyor.
Let's take one more push.
Son bir gayret.
One more push, I'm gonna smack his face so hard, he'll have to stick his toothbrush up his ass to clean his teeth.
Bir kelime daha ederse yüzüne öyle sert vuracağım ki... ... dişlerini fırçalamak için fırçayı kıçına sokması gerekecek.
One more push.
Nefes al Jane.
One more push.
Bir kere daha.
One more push, and you will see your baby. Aah!
Bir daha ıkın, bebeğini göreceksin.
One more push should do it.
Son bir kez ıkının.
Still one more push, darling.
Bir kere daha aşkım.
One more push, Lois.
Bir kez daha ıkın, Lois.
- He is. Just one more push.
- Göründü.
Just one more push.
Bir kez daha ıkın.
One more push and we're about to find out.
Kız mı? Bir kez daha ıkınırsan öğreneceğiz
One more push.
Son kez ittir.
Okay, come on, one more push.
Haydi, son kez ittir.
One more push.
Son kez.
That's it, Petaline One more push
- İşte bu, Petaline. Son bir ıkınma daha.
I just need one more push.
Son bir kez daha ıkın.
Just one more push.
Çok az kaldı.
One more push.
Biraz daha zorlayın.
One more push and he's out
- Bir kerez daha, bir kere daha.
It's just one more push.
Son bir hamle kaldı.
Not for the world would I push you around, but, look, there is one more thing.
Hiç istediğimizi yaptırmaya çalışır mıyız? Sadece bir şey daha söyleyeceğim.
Attagirl, push. One more.
Ikın hadi, bir kez daha.
Here comes the big one, Chrissy, push, you're almost there, you're almost there, one more big one, Chris, come on!
Hadi. İşte büyük bir tane geliyor Chrissy. Az kaldı Chris, az kaldı.
One more big push.
Bir daha ittir.
One more little push, amanda.
Bir daha it, Amanda.
And tonight, I think he might be able to use that aching old arm one more time to push the sun back up in the sky and give us one more day of summer.
Ve bu gece, sanırım o ağrıyan kolunu bir kez daha kullanabilir güneşi ittirip gök yüzüne geri getirmek için ve bize güzel bir yaz günü daha yaşatmak için.
And push strongly... just go ahead... one more time and again...
Kuvvetli it... devam et... bir daha hadi...
The more we push Glynn in one direction, the more resistant he gets.
Glynn'i bir yöne ne kadar itersek, o kadar direniyor.
One more big push.
Büyük bir itiş daha.
- One more good push.
Bir kez daha ıkın.
One more time darling, push!
Bir kez daha, tatlım. İt!
- Push one more time.
- Bir kez daha ıkın.
Shit, they don't even push one of them no more.
Halbuki onlardan birini bile itemiyorlar artık.
One more big push, sweetie.
Oluyor. Son bir kere daha ıkın hayatım.
- That's it. Push one more, and that's it!
- İşte bu, son bir kez daha!
You push me one more time with that...
Beni bir daha itersen, yemin ederim...
Push it, Mary, one more.
Ikın, Mary, bir kere daha.
One more, push. Come on.
Bir kere daha ıkın.
I think that we just need one more big thing to push them over the edge.
Sanıyorum ihtiyacımız olan şey onları sınıra itecek biraz daha büyük bir şey.
He has isolated me, and now he is sharpening his talons for one more fateful push.
Beni engelledi ve şimdi son bir hamle için pençelerini keskinleştiriyor.
- Push me one more time and you'll find out.
- Beni biraz daha zorlarsan bunu öğrenirsin.
Just one more push!
Bir kez daha ıkın.
But every so often, something will stir in me and if I push myself hard enough, I'll remember one more time before it leaves me forever.
Ama arada bir, içimde bir ses duyarım ve kendimi zorlarsam, anılar tamamen yok olmadan önce son kez canlanırlar.
one more time 797
one more 931
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one more 931
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one more to go 21
one more game 27
one more step 47
one more stop 17
one more week 20
one more question 124
one more try 17
one more big push 18
one more word 46
push 1454
one more game 27
one more step 47
one more stop 17
one more week 20
one more question 124
one more try 17
one more big push 18
one more word 46
push 1454
pushing 52
pushed 16
pushy 26
pushkin 17
push me 26
push the button 89
push it 178
push harder 49
push in 21
push hard 22
pushed 16
pushy 26
pushkin 17
push me 26
push the button 89
push it 178
push harder 49
push in 21
push hard 22