English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ O ] / Our suspect

Our suspect tradutor Turco

1,296 parallel translation
Bad Cop had a talk with our suspect, and he's agreed not to smoke up anymore.
Kötü polis zanlımızla konuştu ve artık içmemeyi kabul etti.
He's our suspect now.
Artık şüphelimiz o.
Our suspect.
Zanlımız.
There was no evidence of him on the boat, and we haven't been able to locate the murder weapon, so I'm widening our suspect pool.
Cinayet silahını da bulamadık. Şüpheli listesini genişletiyorum. Vay canına.
We've got a male, possibly our suspect, on a roof across the river.
Nehrin karşısındaki bir çatıda... kimliği belirsiz bir adam var. Büyük ihtimalle şüphelimiz o.
In other words, our suspect pool has gotten a whole lot deeper.
Başka bir deyişle şüpheli havuzumuz, daha da derinleşti.
Our suspect said he saw Venus here a couple of hours ago.
Şüphelimiz Venüs'ü birkaç saat önce burada gördüğünü söyledi.
Our suspect is a contract assassin.
Şüphelimiz bir kiralık katil.
And you can't buy at a PX without a military ID, so our suspect could be military.
Arazide yürümek için tasarlanmış. Kimliğin yoksa ordudan alış veriş yapamazsın. Demek ki şüphelimiz ordudan.
I hear our suspect list is growing.
Şüpheli sayısı artıyormuş.
Our suspect is beginning to look like a person of interest in a murder investigation.
Galiba cinayet soruşturması zanlısına benzemeye başladı.
Turns out our suspect is not as spooky as she wants us to believe.
Zanlımız, bizi inandırmaya çalıştığı kadar tekinsiz biri değilmiş.
So, based on the width of the burn and the pinpoint detail, and the fuel, I've narrowed down what our suspect's using to burn the tags off.
Yanığın genişliğine, iğne deliğindeki ayrıntılara ve kullanılan yanıcı maddeye bakarak hırsızın etiketleri sökmek için ne kullandığını tespit ettim.
While I was looking for GSR to confirm that our suspect was the shooter, which she isn't. I found this lovely little item in this stunning purse...
Zanlımızın ateş eden kişi olup olmadığını belirlemek için barut izlerini kontrol ederken, ki değilmiş, muhteşem çantanın içinde bu küçük, şirin şeyi buldum.
Well, let's meet our suspect.
Hadi şüphelimizle tanışalım.
Well, if the math says it's doubtful anyone from a rival gang would have access tohe 18 Street Mexicali territories, that narrows our suspect list down.
Eğer, matematik hasım çeteden şüpheli birinin 18 Sokak Mexicali bölgelerine girebileceğini söylüyorsa,... bu, şüpheliler listemizi daraltır.
Now, we believe that our suspect targeted one individual in particular and that's where the investigation is focused.
Şu anda, katilin özellikle bir kişiyi seçtiğine inanıyoruz, ve de araştırmalarımızı bu yönde derinleştiriyoruz.
Our suspect pool just got bigger.
Zanlı havuzumuz genişledi.
This is our suspect - one of them at least.
Bu şüphelimiz, en azından biri.
The magnet will repel the objects just like our suspect will try to put the maximum distance he can between himself and the locations he visited.
Mıknatıs nesneleri iter tıpkı şüphelimizin ziyaret ettiği yerler ile kendi arasında maksimum mesafe koymaya çalışacağı gibi.
So, basically, we have no way of knowing who our suspect could be.
Yani, şüphelinin kim olduğunu bulmamızın bir yolu yok.
Our suspect has straight brown hair.
Şüphelinin düz kumral saçları var.
You think he's a victim, or could he be our suspect?
Sen kurban mı yoksa şüpheli mi olduğunu düşünüyorsun?
Our suspect is ready to cooperate.
Şüphelimiz bize yardıma hazır.
Particularly when he finds out he's our prime suspect.
Özellikle de ana şüphelimizin kendisi olduğunu öğrendiğinde.
Well, I would say he's our number one suspect.
Birinci sıradaki şüphelimiz olduğunu söyleyebilirim.
Right now, you're our primary suspect. Okay, wait a second.
Şu anda baş şüphelimiz sensin.
Until I can confirm that, Luis, you're our number one suspect.
Ben bunu doğrulayana kadar, bir numaralı şüphelimizsin.
She's our prime suspect.
Şu anda birincil şüpheli.
The crime scene just became our prime suspect's house.
- Suç mahalli, baş zanlının evi oldu.
We're following a lead. Picking up a suspect is our job.
Bir ipucunu takip ettik ve bir şüpheliyi içeri aldık.
Our first suspect would usually be your wife, but since she's been in Venice for a month...
Dinleyin, bir numaralı şüphelimiz normalde karınız olurdu ama bir aydır Venedik'te olduğundan... Venedik.
We must ask ourselves how long our credibility will endure if such a prominent member of our assembly is interviewed daily as the main suspect in a murder case.
Kurulumuzun önemli bir üyesi her gün baş şüpheli olarak sorgulanırken, güvenirliliğimiz daha ne kadar dayanır kendimize sormak zorundayız.
Okay, but I'm not seeing a connection to blue eyes or our bodega suspect.
Tamam ama mavi gözakı ile soygun şüphelisi arasındaki bağlantıyı kuramadım.
Makes you our number one suspect.
Bu durumda baş zanlı oluyorsun.
You just exonerated our only suspect.
Az önce tek şüphelimizi temize çıkardın.
For our family, there was only ever one suspect,
Ailemize göre bunun tek bir sorumlusu olabilirdi.
I suspect that at one point, our man-eating mountain lion was kept in that cage, and sustained a small cut.
Bizim insan yiyen aslanın bu kafeste tutulduğuna ve küçük bir yara aldığına inanıyorum.
Meanwhile I'm going to go check on our honest to goodness flesh and blood suspect.
Bu arada ben de gidip bizim şu dürüst ve iyi etten kemikten şüphelimize bir bakayım.
You let a murder suspect into a room with our only eye witness?
Bir cinayet zanlısıyla, yegane görgü tanığını aynı odada mı tutuyorsun?
So how do we catch a killer when our only suspect is a ghost?
Elimizdeki tek zanlı bir hayaletken katili nasıl yakalayacağız?
I'm afraid they suspect one of our teachers.
Maalesef öğretmelerimizden birinden şüpheleniyorlar.
Was it our prime suspect?
Birinci derece şüphelimiz o muydu?
I suspect that our troubles with Mr. Karr are over.
Bay Karr'la artık bir sorunumuz olmaz.
I'm afraid they suspect one of our teachers. And they're looking into an old case.
Maalesef öğretmenlerimizden birinden şüpheleniyorlar ve eski bir davayı araştırıyorlar.
How can the mayor, speaking on TV, tell us who our murder suspect is?
Başkan nasıl oluyor da televizyona çıkıp bize cinayet şüphelimizin kim olduğunu söyleyebiliyor?
She's covered in blood, and right now she's our # 1 suspect.
Ama kızın üstü kan içinde ve şu anda bir numaralı şüpheli o.
I suspect if there's a demon in our house.
İblisin evimize geldiğinden şüpheleniyorum.
And I'm not gonna release our only suspect based on blood spatter from a dead pig.
Elimdeki şüpheliyi ölü bir domuzdan sıçrayan kan yüzünden salıvermeyeceğim.
It's our lead suspect in the bridge murder.
Köprü cinayetindeki baş zanlımız.
He's our number one suspect.
- Baş zanlımız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]