English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ O ] / Our song

Our song tradutor Turco

907 parallel translation
We must finish our song.
Şarkımızı bitirelim.
George, I'm sure our song will live forever.
George, şarkımız sonsuza dek yaşayacak.
- This is our song.
Bu bizim şarkımız.
First she takes our song, and now...
Önce şarkımızı çalıyor ve şimdi de...
We our Uncle Aron celebrate And with our song Ornament his brow
Biz, Aron amcayı kutlar ve şarkımızla alnını süsleriz.
We're going to sing our song.
Şarkımızı söylüyoruz.
Our song, Eileen.
Bizim şarkımız, Eileen.
Sing me a little of our song.
Bizim şarkımızdan bir parça söyleyiver.
They're playin'our song!
Marşımızı çalıyorlar.
The old "they're playing our song" thing.
Bilirsin işte "bizim şarkımız" tarzında bir şeyler.
linus : That's our song.
Bu bizim şarkımız!
Thanks... -... for remembering our song. - Anytime.
Gece bir suçluyla alem yaptığınızı söyleyin.
Why would he sing our song after what I did to him?
Anlayamıyorum. Ona yaptıklarımızdan sonra neden bizim şarkımızı söylüyor?
Now our song.
Şimdi bizim şarkımız.
You said it was our song.
Bizim şarkımız demiştin.
- Our song?
- Bizim şarkımız?
Our song!
Bizim şarkımız!
Well, there's the punch, now where's our song, Tiny Tim?
Punç burada, şarkın nerede, Küçük Tim?
- They're playing our song :
- Şarkımız çalınıyor.
- What is our song?
- Bizim şarkımız neymiş?
How could I make a mistake when they're playing our song?
Bizim şarkımız çalarken nasıl hata yapmış olabilirim ki?
Song Danpingwhat a thing is he? We speak with him, It seemed to lose our body
Onunla konuştuğunda, hislerini kaybetmiş gibi oluyorsun.
We were gathering stars While a million guitars played our love song
Milyonlarca gitar aşk şarkımızı çalarken yıldızları topluyorduk.
As a favour, the lady who was our star attraction has agreed to give us the song she made the sensation of the South.
Kısa süre önce yıldızımız olan hanımefendi lütfetti güneyde hit yaptığı şarkıyı söylemeyi kabul etti.
Once more, I'll awaken the sweetness of thy slumbering strain in tears our last farewell was taken and now in tears we meet again yet, even then while peace was singing her halcyon song o'er land and sea though joy and hope to others bring ye she only brought new tears to thee
Senin o tatlı uykulu sesinle bir kez daha uyandırılacağım gözyaşları içinde vedalaşmıştık ve yeniden gözyaşlarıyla kavuştuk Huzur, toprağa ve denize dingin şarkısını söylerken, herkese de sevinç ve umut getirdi o ise sana sadece yeni acılar verdi.
I was trying to remember the way our old high school song went.
Lisedeki şarkıyı hatırlamaya çalışıyorum.
- That's our favourite song.
En sevdiğimiz şarkı.
We will lift our voices into song.
Şarkıda sesimizi yükselteceğiz.
We're supposed to add a new song to our act for next season, but the fella who was supposed to sing it got himself a new job.
Şovumuza yeni bir şarkı ekleyecektik, ama solistimiz yeni bir işe girdi.
I heard a song that impressed me very much, and it's the kind of a song we snap our fingers and clap our hands, and I want you to come along with me. We'll have a little fun.
Parmaklarınızı şıklatıp, ellerinizi çırpın ve bana katılın ki biraz eğlenelim.
These girls want to hear our marching song!
Kızlar marş şarkımızı duymak istiyorlar!
- They're rehearsing our new theme song.
- Yeni tanıtım şarkımızın provasını yapıyorlar.
Let's play our song!
Bizim melodiyi sokuverin!
Give him an Italian dinner, play him our Italian song...
O, bunlardan hoşlanır. Ona bir İtalyan yemeği yedireceksin. Bizim İtalyan parçamızı çalacaksın.
If we can get a song on the other side of the record, it doubles our royalties.
Çünkü eğer plağın öteki yüzüne bir şarkımızı daha koyarsak payımızı ikiye katlayabiliriz.
Our gallant ladies in prison are waiting for me to lead them in song!
Hapisteki direnişçi hanımlar benden yardım bekliyor.
- Yes! - We'll make it our marching song.
- Oh, bayanlar, hepimiz Denver'a gidiyoruz.
The ancient song-spinners of our race sang of their beauty but I thought they could never be found again.
Irkımızın eski şarkıcıları onların güzelliği hakkında şarkılar söylerdi ama asla tekrar bulunacaklarını sanmıyordum.
Both me... and you... my impoverished companion... abandoned our humble song... to set out on a distant journey.
Hem ben, hem sen benim yoksul arkadaşım uzun bir yolculuğa çıkmak için mütevazı şarkımızı yarım bıraktık.
Now, before continuing, I'm sure you all remember our old marching song.
Şimdi... devam etmeden önce eminim hepimiz eski marşımızı hatırlıyorsunuzdur.
It's an old song about our island, a traditional song.
Adamız hakkında eski bir şarkı, yerel bir türkü.
This is our Fourth Chief, Spinning Wheels.
Ölüm Çarkı, Song Wen'e saygılı ol.
Hear our welcoming song
Şehrimiz sizi bağrına basacak.
Our punishment's but a song.
Cezamız şarkıdan başka bir şey değildir
He lives in us forever in our hearts like his favorite song.
En sevdiği şarkısında da söylediği gibi sonsuza dek kalbimizde yaşayacak.
Last year, in Siberia I said to a technician, who commented on our Italian miracle... - perhaps I was a bit abrupt –... "the Italy of song and dance belongs to the museum of the past." I said to him, " They're sinking.
Geçen yıl, Sibirya'da İtalyan mucizemiz için "Şarkıların ve dansların İtalya'sı artık tarihi bir müze oldu." yorumunu yapan bir teknisyene " Batıyorlar.
"Our beloved country", "The song of the tractor drivers",
"Bizim aziz vatanımız", "Traktör şöförlerinin şarkısı",
If I die in the waters, my name will live forever Our army led by Song Jiang is ready for action now
Suda ölmek benim için en büyük şeref birlikleri Song Jiang yönetçek aksiyona hazır ol!
If we get our hands together, we might could get a song.
Eğer alkışlarsak, bir şarkı bile söyleyebilir.
♪ Let's hear ♪ our secret song.
# Koşmuşum gibi inanacak bir şeye
Even our gods dance to a new song.
Tanrılarımız bile yeni bir şarkıya dansediyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]