Police department tradutor Turco
2,112 parallel translation
If a terrorist has infiltrated a police department and he dresses like the policemen, how would you know that's him?
Polis üniforması giyen bir terörist polis merkezine gizlice sızarsa, onun terörist olduğunu nasıl anlarsın?
- I called because... You have called the Police Department. Please hold the / ine.
- Polis merkezini aradınız
All right, I need you to call the Princeville, Kauai Police Department.
Princeville, Kauai Polis Karakolu'nu aramanı istiyorum.
Hello, police department, please.
Alo? Polis merkezini bağlayın lütfen.
'No one at the police department was willing to comment on this...'... hidden under the cellar stairs.
Polis departmanından kimse kiler merdiveninin altındaki gizli bölme hakkında yorum yapmaya istekli değildi.
Los Angeles Police Department.
Los Angeles polisi.
It's funny the Boston Police Department didn't come up - with that one.
Boston Polis Departmanının böyle bir şey bulamamış olması biraz tuhaf.
Detective Tomas Craven, Boston Police Department.
Dedektif Thomas Craven, Boston Polis Departmanından.
Police department!
Polis!
Uh, Lakeridge Police Department.
Lakeridge Polis Teşkilatı.
Police Department!
Polis bürosu!
Groton Police Department.
Groton Polis Karakolu.
City and state, please. Los Angeles Police Department.
Los Angeles Polis Departmanı.
Paradise Police Department, Officer Gammon.
Paradise Polis Memur Gammon.
So, as soon as I graduated from college, I became an accountant for the police department.
Üniversiteden mezun olur olmaz polis teşkilatında muhasebeci oldum.
It's a police department. Somebody's gotta have one...
Burası Polis Müdürlüğü.
- at the Tijuana Police Department. - And?
- Tijuana polis departmanındayım.
Otherwise, I've got the police department with me.
Yoksa, polis departmanını ayağa kaldırırım.
You've defamed me in the entire police department.. .. by fixing that murderer's alliance with my daughter.
Sen kızımı bir katile verdirmeye çalışarak tüm polis departmanının önünde beni rezil ettin.
Detective, this is Sergeant James Pactor at Meerfield Police Department.
Dedektif, Meerfield Polisi'nden komiser James Pactor.
POLICE DEPARTMENT METROPOLITAN.
POLİS BÖLÜMÜ BÜYÜKŞEHİR.
I am the head detective for the santa barbara police department.
Santa Barbara Emniyet Müdürlüğü amiriyim.
he's a psychic detective Helping the santa barbara police department.
Kendisi, Santa Barbara Emniyet Amirliğinde görevli bir ruhban.
And the santa barbara police department With an investigation, and i don't see how any of that Is your business.
Santa Barbara Emniyet Müdürlüğü'nün yürüttüğü bu soruşturmanın senin işinle ne alakası var?
From the boston police department. You point that gun at me again,
Evet, bu şeyi de Boston Polis Teşkilatı'ndan aldım.
Los Angeles Police Department confirmed that investigation into Miss Vita's disappearance is in fact underway.
Los Angeles Polis Departmanı Bayan Vita'nın kaybolmasına ilişkin çalışmalarının sürdüğünü doğruladı.
Jake Russell, Los Angeles Police Department.
Jake Russell, Los Angeles Polis Departmanı.
When he got a job in the police department and became a detective.
Aynı John Jones'un polis merkezinde polis olup yaptığı gibi.
I mean, if I am a cop working in the police department instead of painting, this is because of you.
Abi bak şunu diyorum eğer ben polissem, resim yapacağıma teşkilatta çalışıyorsam eğer bunun sebebi hikmeti sensin ustam.
Don't you see the police department?
Emniyeti görmüyor musun?
Police department will help me.
Emniyet bana yardımcı olacak.
Where do they keep the kid, in the police department?
Nerede tutuyorlar çocuğu, emniyette mi?
In other news, the Memphis Police Department conducted a round-up of over 100 violent criminals es crime in Memphis continued to drop e reported 17 percent... - --over a three-year period. Many.-- -
Memphis Polis Departmanı 100'ün üzerinde ağır suçluyu tutuklamayı başardı ve son üç yıldır Memphis'deki suç oranında yüzde 17'lik bir azalma görüldü.
I was hoping you'd tell me to turn down the promotion, quit the police department.
Bana bu terfi teklifini kabul etme, polislikten istifa et dersin sanmıştım.
Have you really decided to leave the police department, honestly?
Gerçekten polislikten istifa etmeye karar verdin mi?
POLICE DEPARTMENT
POLİS MERKEZİ
Listen, I just got a call from the Scranton police department.
Dinle, biraz evvel Scanton polis departmanı aradı. İyi haberlere hazır mısın?
This is Chief Donner of the Salter Police Department.
Salter Polis Merkezinden Şerif Donner konuşuyor!
- You outsourced this to the Los Angeles Police Department?
- Bu işi Los Angeles Polis Departmanı'na mı devrettiniz? - Bu bölgesel bir suç.
You breached protocol, misled a major metropolitan police department. Do you rehearse this, Ryan?
Prosedüre uymadın, önemli bir emniyet müdürlüğünü yanılttın.
The police department, along with the fire department, will be controlled...
İtfaiye dışında, polis kuvvetleri de kontrol ediliyor...
This is a Los Angeles Police Department investigation.
Bu LAPD'nin soruşturması.
We are strictly here just to advise the Providence Police Department.
Buraya sadece polis departmanına tavsiye vermeye geldik.
You think he's feeding off the grief of the police department instead?
Polis departmanının acısıyla besleniyor olabilir mi?
So, Alex, what made you decide to give up a career in the police department to become a volunteer? Well, by, uh...
Alex, gönüllü olmadan önce polislik kariyerinden vazgeçmeye nasıl karar verdin?
Once the pride of the Stonewall Police Department, Detective Danny Bolan has been convicted of a variety of felonies, including drug trafficking, corruption, and second-degree murder.
Bir zamanlar Stonewall Polis Teşkilatı'nın... gururu olan, dedektif Danny Bolan uyuşturucu trafiği, rüşvet, ikinci derecede cinayet, gibi birçok suçtan yargılanmış ve mahkum edilmiştir.
I'm with the police department. You're safe now.
Artık güvendesin.
We're with the Miami - Dade Police Department.
Miami-Dade Polis Departmanı'ndan geliyoruz.
Looks like I'm taking a trip to Broward Police Department.
Broward Polis Departmanı'na küçük bir gezinti yapacağım sanırım.
I know he's got the local police in his pocket, and now I'm pretty sure he's gettin tips from someone inside my department.
Polis adamın cebinde, biliyorum şimdi de teşkilâtımdan birinden haber aldığına eminim.
The police, the fire department,
Polis, itfaiye, avukatlar.