Police business tradutor Turco
497 parallel translation
That's classified police business.
Bu gizli bir polis işidir.
Here just a minute that might be police business.
Dur bakalım, bir dakika, bu polis işi olabilir. " Müfettiş Lestrade,
That's police business.
Bu polisin işi.
I know it's police business.
Polisin işi olduğunu biliyorum.
Don't be funny. This is police business.
Saçmalama, polis işi.
I would appreciate your help on some police business.
Polisle ilgili bazı işlerde yardımız çok makbule geçecek.
I'm sorry, my darling. Important police business.
Önemli polis davası.
Police business, honey.
Polisiye bir iş, tatlım.
Murder is police business.
Cinayet polislerin işidir.
This is police business, and this is an emergency, you hear?
Bu bir polis vakası ve acil, duydun mu?
Isn't it a little late for police business?
Polis soruşturması için biraz geç değil mi?
I am Inspector Clouseau of the Sûreté... and I am here on official police business.
Ben, Surete'den Müfettiş Clouseau. Ve resmî polislik görevim için buradayım.
Whether you're here on official police business or not, this is the height of the season and the hotel is full!
Resmî polislik görevinde olun ya da olmayın, mevsimin en hareketli zamanı ve otel dolu.
This is police business!
Bu polis işi!
I had some important police business to attend to, you know.
Biliyorsun ilgilenmem gereken bazı önemli polis işleri vardı.
I don't know who you think you are, but this is police business.
Kendini kim saniyorsun bilmiyorum ama bu bir polis meselesi.
- Police business.
- Polis işi. Ne zaman alırım?
- Police business.
- Polislik iş bu.
Police business.
Polis meselesi.
How's police business?
Polis işi nasıl?
This is police business.
Bu polis işi.
Police business.
Bu polis işi.
Police business.
Polis.
This is official police business.
Resmi görev için lazım.
Police business?
- Polis işi mi?
What do you mean, police business?
Ne demek istiyorsun, ne polis işi?
Well, when you're talking with two cops, you're usually talking police business.
Eh, iki aynasızla... genellikle polis işi konuşulur.
Police business!
Polis görevi!
police business.
polisin meselesi.
Property damage, interfering with police business.
Binaya zarar vermek, polisin işine karışmak.
This is Police business.
Bu polisin işi.
Gentlemen our members have to go back to their regular business without having to face constant interference from police.
Beyler,... üyelerimiz polis tarafından sürekli.. .. rahatsız edilmeden işlerini yapabilmeli.
We have no business with the police.
Bizim polisle bir işimiz yok.
As Inspector of Police, I have business all over Paris.
Bir polis müfettişi olarak, Paris'in her yerinde işim oluyor.
But the way I figure it, you just don't want the police nosing around in any of your business.
Sanırım polisin senin işlerine burnunu sokmasını istemiyorsun. Değil mi?
And I showed you How to hide your business from the police.
Ben de sana yaptığın işi polisten nasıl saklayacağını öğrettim.
Then the police would know about it, that's their business, Tommy
- Anne, babam yalan söylememi istemez değil mi? - Tabii ki istemez.
But if his business is robbing people, we ought to call the police or something.
Ama işi insanları soymaksa polise falan haber vermeliyiz.
It's my business to know those police cars travel in pairs.
Polis arabaları hep çift çift dolaşır, bu konuda da uzmanım.
Well, there's something about this Louis Bernard, and the police station, and this whole spy business
Nedir peki? Şu Louis Bernard, karakol ve bütün bu casus işi hakkında sana henüz söylemediğim bir şey var.
All I know is if you wanna get the police on you, all you gotta do is buy a cheap bottle of hooch and drink it quiet, minding your own business.
Bütün bildiğim, polisin üzerinize gelmesini istiyorsanız, yapmanız gerekenin bir şişe ucuz içki alıp, onu sakince içmek ve kendi işinize bakmak olduğudur.
You can always do business with the police.
- Ne? Evet, bayım.
If you don't want the police sticking their noses into your business, you'd better do as I say.
Polisin işine burnunu sokmasını istemiyorsan, söylediğim gibi yapsan daha iyi olur.
And don't try any funny business or I'll go to the police.
Anladın mı?
I'm here on official business. I thought you saw my police sticker on the windshield.
Resmi bir iş, camdaki polis etiketini görmedin mi?
You should know the police have discovered through their network of informants that George Tanner and Tono Toshiro had a business feud last night.
Bilmelisin ki, polis, muhbirleri aracılığıyla George Tanner ve Tono Toshiro arasındaki kan davasını keşfetti.
The police don't exactly approve of our business.
Zaten polis de yaptığımız işi pek onaylamıyor.
Well my company issued a $ 25,000 liability policy home, business, auto, to Mr. Nick Papadakis, just slightly before his death.
Şey... Şirketim ölmeden kısa bir süre önce Bay Papadakis için ev, iş, arabayı içeren 25.000 dolar değerinde bir poliçe hazırladı.
But if there's police court business over this, you will remember I was Miss Alice's friend.
Ama olay polis mahkemesine getirilirse, benim Bayan Alice'ın arkadaşı olduğumu hatırlayın.
I've been doing business with the Police commissioners squad. For over 40 years now.
Ben 40 yıldan beri polis müdürleriyle iş yapan biriyimdir.
He has no business being a police officer.
Polis memuru olmaya uygun değil.
business 577
businessman 37
businessmen 24
business as usual 75
business or pleasure 40
business is booming 22
business trip 19
business is business 82
business partners 16
business is good 48
businessman 37
businessmen 24
business as usual 75
business or pleasure 40
business is booming 22
business trip 19
business is business 82
business partners 16
business is good 48
business partner 23
policia 27
police 2934
policy 99
policeman 131
police radio chatter 156
police officer 89
police department 47
police headquarters 23
police officers 47
policia 27
police 2934
policy 99
policeman 131
police radio chatter 156
police officer 89
police department 47
police headquarters 23
police officers 47