Secret mission tradutor Turco
312 parallel translation
You are going on a secret mission, Professor?
Gizli bir göreve mi gidiyorsunuz profesör?
And then out of a clear blue sky I'm hired by a handsome sheik to ride across yon burning desert sands on a secret mission.
Sonra beklenmedik bir anda yakışıklı bir şeyh tarafından yakıcı kumlarla dolu bir çölden geçeceğim gizli bir görev için tutuluyorum.
- Are you going on a secret mission?
- Gizli bir göreve mi gidiyorsun?
Tell them it's a secret mission.
Onlara gizli bir görev olduğunu söyle.
That's before he knew I was on a secret mission.
O gizli bir görevim olduğunu bilmeden önceydi.
- Because of his secret mission.
- Gizli görevi yüzünden.
I have a secret mission for you.
Sizin için gizli bir Bayanion'um var.
You know I'm here on a secret mission.
Gizli görevle geldiğimi biliyorsun.
The thing is, I'm here on a secret mission that very few people know about and I am not going to be dissuaded from my duty.
Önemli olan buraya bir görevle gelmiş olmam ve hiçbir şeyin görevimi yapmama engel olamayacak olmasıdır, bayan.
You might say we're on a secret mission.
Gizli bir görevde olduğumuz söylenebilir.
Me and my partner here, we're on a secret mission.
Ben ve arkadaşım, gizli bir görevdeyiz.
it's a secret mission After you've read this, protect him at all costs.
"Sakın onu incitme, görevi bitirmek için..."
A secret mission?
Gizli görev mi?
He accompanied him on a secret mission.
Gizli bir görevde ona eşlik etti.
"Secret mission"?
Ne gizli görevi?
Tell them they're on a secret mission, which is the truth.
Onlara, gizli bir görevde olduklarını söyle. Yani, doğruyu.
Tell them they're on a secret mission, which is the truth.
Onlara gizli görevde olduklarını anlat, doğrusu da bu.
- I'm on a secret mission.
- Gizli bir görevdeyim.
- It's a secret mission.
- Bu gizli bir görevdir.
- I am on a top secret mission.
- Gizli bir görevdeyim.
Eddie and me here, we're on a secret mission also.
Eddie ve ben de gizli bir görevdeyiz.
Couple of cowboys up from Miami on a secret mission.
Bir Kaç Kovboy, Miami'den ve Gizli Görevdeler..
force captain Adora on a secret mission for Hordac open the gate trooper
Komutan Adora, Hordac'ın gizli görevindeyim. Kapıyı aç asker.
"This is a top secret mission!"
Bir SS görevlisi bizlere acilen :
And then Colonel Morrison told me that he had a secret mission for me and my team that could possibly help end the war.
Sonra Albay Morrison bana, ben ve takımım için gizli bir görevi olduğunu söyledi. Bunun savaşın bitmesine yardım edebilmesi mümkündü.
Maybe it's a Russian spy probe on some sort of secret mission.
Belki bir çeşit gizli görevdeki Rus casus roketidir.
Secret mission!
Gizli görev!
Then you'll team up with a special commando unit to undertake a top-secret mission.
Özel bir komando ünitesi oldunuz ve şimdi çok gizli bir misyonu üstleniceksiniz.
I have been on a secret mission for General Pushkin to disinform British Intelligence.
İngiliz haberalmasını yanıltmak için General Puşkin ile gizli bir görevdeyim.
Um, Al, how does a New York cop get the president of the United States to call off a top secret mission?
- New York'lu bir polis nasıl olacakta çok gizli bir projeyi iptal ettirtecek?
General Melchett wants to see you about a highly important secret mission.
General Melchett çok önemli ve gizli bir görev için sizi görmek istiyor.
In fact, we're here on a top secret mission.
Aslına bakarsanız, biz buraya çok gizli bir görev için geldik.
The Navy has a top-secret mission :
Deniz Kuvvetlerinin çok gizli bir görevi var :
Secret mission. Rub me, baby.
Gizli görev.
They have a secret mission.
Onların gizli bir görevi var.
On special and secret mission.
Özel ve gizli bir görevdeyim.
I've been given a secret and a difficult mission :
" Şu anda gizli ve çok tehlikeli bir görevdeyim.
So, may I express a soldier's admiration... for one who can carry out his mission under the very eyes of the enemy secret service?
Düşman gizli servisinin sıkı güvenliği altında bile görevinizi başarıyla yerine getirmenizi bir asker hayranlığıyla tebrik edebilir miyim?
Say I've gone on some secret mission.
Benim gizli bir göreve çıktığımı söyle.
Perhaps i s only a secret diplomatic mission.
Belki de gizli diplomatik bir görevdir.
While our destination is secret, our mission is simple.
Varacağımız hedef gizlidir ancak, misyonumuz ise gayet basittir.
Mr. D'Artagnan, the mission I'm assigning you must be kept secret until you have carried it out.
Bay D'Artagnan, sana verdiğim görevi yerine getirene kadar gizli tutmalısın.
On a top-secret diplomatic mission, the Enterprise has entered the Tellun star system.
Diplomatik bir görev için Enterprise Tellun yıldız sistemine girdi.
Because our bomb mission had been so secret no distress signal had been sent.
Bombalama görevimiz o kadar gizliydi ki tehlike sinyali bile gönderilmedi.
Well, I've been assigned to a top secret imperial mission, we must now leave and set Akton free.
Çok gizli bir imparatorluk görevine atandım, hemen gidip Akton'u serbest bırakmalıyız.
In order for this mission to succeed, it must be a secret.
Bu görevin başarılı olması için gizli tutulması gerekiyor.
I bet this mission is so secret you had'em do this so Russian spies wouldn't recognize'em.
Bu o kadar gizli bir iş ki Rus casuslarının haberi olmasın diye gizli yapmışsınız.
You must complete her mission and find the secret map to the German arsenal.
Bu görevi sen tamamlamak ve Alman cephaneliğinin haritasını bulmak zorundasın.
- "A top secret mission."
- Gizli mi?
Even while we were locked into a mission to blow a secret weapons facility.
Hem de tam bir silah tesisini havaya uçurmakla görevlendirilmişken.
I am on a secret state mission.
Devletin gizli bir görevindeyim.
mission 112
missionary 26
missions 18
mission accomplished 296
mission control 29
secret 238
secrets 112
secretary 332
secretive 39
secretly 79
missionary 26
missions 18
mission accomplished 296
mission control 29
secret 238
secrets 112
secretary 332
secretive 39
secretly 79