See how that works tradutor Turco
130 parallel translation
You see how that works?
Nasıl çalışıyor gördün mü?
We'll see how that works out.
Evet, nasıl olacağına bir bakarız.
- See how that works?
- Bak bakalım nasılmış.
See how that works.
Nasıl çalıştığınızı bir görelim.
Yes, I see how that works.
Evet, durumu anlamış bulunuyorum.
See how that works?
Çarkın nasıl döndüğünü anladınız mı?
Now you see how that works?
Ne olduğunu anladın mı?
You see how that works? How I do not betray you?
Bana ihanet ettiğinde neler olduğunu gördün mü?
See how that works? Bed... Table.
Nasıl olduğunu görüyor musun?
You see how that works?
Anladın mı?
See how that works?
Nasıl işe yaradığını gördün mü?
We'll first see how that works. And how it goes.
Nasıl gidecek, ne yapacağız bir görmemiz lazım.
See how that works? - How much do I pay?
Ne kadar ödeyeceğim?
Do you see how that works?
- Kafana girdi mi?
You see how that works? It doesn't make any sense.
Sen bundan bir şey çıkarabildin mi?
See how that works?
Nasıl çalışıyor anladın mı?
'cause I don't see how that works, having two fathers.
İki babalı olmak nasıI oluyor anlamıyorum!
See how that works out for you.
Göreceğiz bakalım, işler senin için nasıl gidecek.
- See how that works?
- Öyleyse nasıl olur?
See how that works out?
Nasıl işlediğini anladın mı?
See how that works.
Bakalım işe yarayacak mı?
Yeah, you see how that works?
Birkaç paranoit ses duydunuz.
See how that works?
Nasıl olduğunu gördünüz mü?
You see how that works?
Nasıl işe yarıyor, gördün mü?
I'd like to see how that works.
Nasıl işlediğini görmek istiyorum.
I can't see how that works.
Nasıl işe yaradığını anlamadım. Tamam.
I'd like to see how that works.
Bunun nasıl olduğunu görmek istiyorum.
Let's see how that works out for you.
Bakalım bu ne işine yarayacak?
See how that works?
Anladın mı?
- See how that works?
Gördünüz mü? Evet.
I'd like to get inside that ship, see how it works.
Geminin içine girip nasıl çalıştığını görmek isterdim.
And I figure if we buy a lot of chips, though, the pit boss will see us, he'll comp us all sorts of free shit ; that's how it works over there.
Ve düşündüm ki, eğer çok miktarda fiş alırsak bize her türlü bedava şeyler ikram ederler ;
You see, that's how it works.
Bu iş böyle yürür.
I see, so that's how it works.
Anlıyorum, yani işler böyle yürüyor.
When you're crafting an act, you need to see how that material works in front of each different type of situation.
Bir oyun yazarken, malzemelerin her koşulda işe yarayıp yaramadığını görmek istersin.
- You want to try that, see how it works out for you? - Cuff me.
Hadi kelepçe takın.
See, that's how the universe works.
Bak, bu evrenin çalışma biçimi.
Now, see, that's not how this works.
Bu iş böyle yürümüyor.
Now, see, it's funny how that works.
Gördün mü, nasıl da oluverdi.
I'm in the middle of something here that - - what? and before you know it, I don't have time to read my magazine. See how that works?
Nasıl çalışıyor anladın mı?
Let's see how well that works with your other patient.
Bakalım, diğer hastan üzerinde nasıl çalışıyor?
Lie... see, that's how the game works.
Yalan... Gördünüz mü? işte oyun böyle oynanıyor.
You see? That's how it works.
Nasıl çalıştığını gördünüz mü?
Go over there, do the vacuum thing... and see how that all works out?
Oraya gidip şu vakum şeyini yapıp ve görelim nasıl çalışıyor?
You know how all this new tech works, so, let's see this picture of candace walker that has everyone's attention.
Candace Walker'ın herkesin ilgisini çeken resmini göster.
Let's see how that works.
Bakalım nasıl etki yapacak.
See, that's how it works.
Gördün mü nasıl işe yaradığını.
You see, that's how it works, Paul.
Gördün mü paranın gücünü Paul.
You're like me, aren't you? I'd like to see how that works.
Sen de benim gibisin, değil mi? Nasıl olduğunu görmek istiyorum
You see, she's married to my first cousin. Do you know how that removed thing works?
Siz şu yeğen, kuzen ayrımını biliyor musunuz?
We all look forward to see how she works that into conversation.
Şimdi hepimiz onun konuşmaya nasıl gireceğini bekliyoruz.