That works tradutor Turco
6,835 parallel translation
- Well, that works.
- Peki, işe yarar.
He's a stock broker that works out of his home.
Evinden çalışan bir borsacı.
Figured it was a lower class of girl that works the street.
Sokaklarda çalışan kızların düşük kalite olduğunu sanıyordum.
Get how that works, dawson?
Nasıl olduğunu anladın mı, Dawson?
I'm a gorgeous face that works for you and considers you a friend.
Sana çalışan ve seni dostu olarak gören, inanılmaz yakışıklı biriyim.
That works, too.
- O da işe yarar tabii.
Everyone's track record is terrible until they meet the one that works.
İyi biriyle tanışana kadar, herkesin sicili kötüdür.
That works.
Bu olur.
That works out.
Çok işime yarar.
That works too.
Sen nasıl istiyorsan.
You know well that Bohr works with the British.
Bohr'un İngilizlerle çalıştığını çok iyi biliyorsunuz.
It was a good fire. The best proof that the reactor works.
İyi bir yangın oldu.Reaktörün çalışmasının en iyi kanıtı.
I should be covered in a skin rash that starts at my torso and works its way down to my limbs in a period of three to seven days.
Gövdemden başlayıp tüm vücudumda kızarıklıklar olacaktı sonra kol ve bacaklara üç ve yedi gün aralığında gelecekti.
[Chuckles] I don't think it works like that, but okay.
- Böyle işlediğini sanmıyorum ama tamam.
That you're not sure how it works. Exactly.
- Nasıl olduğunu anlamıyorum demiştin.
He takes all the senior citizens at the retirement home that he works at and they come in here, and they don't pay for a thing.
Çalıştığı yerdeki yaşlıları alıp buraya getiriyor ve hiçbir şey ödemiyorlar.
That's how it usually works with whistle-blowers.
Genelde muhbirlerle böyle çalışılır.
That's how politics works, Loretta.
- Politik oyun öyle oynanır Loretta.
That is how the justice system works, yes.
Adalet sistemi böyle işliyor, evet.
It's terrifying that he works around children.
O çocuklar etrafında çalışır korkunç olduğunu.
That's how it works?
Öyle mi oluyor?
For instance, a fat who works in a mailroom might claim at a cocktail party that they're the CEO of the company.
Mesela bir posta şirketinde çalışan bir şişman bir kokteylde, o şirketin CEO'su olduğunu iddia edebilir.
Carol, that's not how it works.
- Carol, işler öyle yürümüyor.
That only works with warm water.
O dediğin sadece sıcak su ile olur.
That's not how the free press works.
Özgür basın o şekilde işlemez.
- That's how it works.
Ancak böyle oluyor.
[Kimmy] That's not how it works.
Onunla sizinki aynı şey değil.
Man, you take away that helmet and the jersey, I'm just a big dude who works down at the Chevy dealership.
O kaskı ve formayı elimden alınca Sadece Chevy bayiliğinde çalışan... koca bir adamım.
- That's not how it works.
- Nasıl çalıştığını bu değil.
I'm saying that's not the way it works.
Bu işler böyle olmuyor diyorum.
That's not how a negotiation works.
- Pazarlık böyle yapılmaz.
'Cause that's just not the way it works.
Çünkü işler böyle yürümüyor.
"I don't really care about that as long as it works."
"İşe yaradığı sürece umurumda değil".
I have to help her. That's the way it works.
Ona yardım etmem lazım, bu işler böyle yürüyor.
Wait a minute. That's... not how it works.
Bu işler böyle yürümüyor.
Yeah, that's the only way this thing works.
Evet, tek yol bu gibi gözüküyor.
The KGB rebranded itself after the Soviet Union broke up, but she knows that since she works for them.
Sovyetler birliği dağıldıktan sonra, KGB adını değiştirdi onlar için çalıştığından beri ne olduğunu biliyor.
The protector might be our friend for the moment, but she still works for a system that wants to bring us down, Lucas.
Koruyucu şimdilik dostumuz olabilir ama hâlâ bizi devirmeye uğraşan bir sistem için çalışıyor, Lucas.
Roger really lost it after his girlfriend O.D.'ed, so maybe he said the wrong thing to Lamar... or tried to get out of the game, but we both know that's not how it works.
Roger kız arkadaşı öldükten sonra çöktü belki de Lamar'a ters bir şeyler söylemiştir ya da bu işten kurtulmaya çalışmıştır. Ama ikimiz de bu işlerin böyle yürümediğini biliyoruz.
- That's the way it works.
- İşler böyle yürüyor.
Now, it seems that she was employed in your works - at one time.
- Bir aralar sizin çalışanınızmış.
Because that's how the law works.
- Çünkü yasalar böyle.
That zombie who works in the morgue.
Şu morgda çalışan zombi.
Well, that's not... that's not really how it works.
Bu işler öyle gitmiyor.
And I hope that she works out for you, this Dr. Wesh.
Umarım işine yarar şu Dr. Wesh.
Now, I know you think that's crazy, but it works.
Saçma diye düşünüyorsun biliyorum ama işe yarıyor.
That's not how this works.
Bu iş öyle yürümüyor.
Why? That's no! how hospice works.
Tedavisi mümkün olmayan hastalar için işler böyle.
Yes. That's coming from the clown who works at a resort?
Otellerde palyaçoluk yapan adam mı söylüyor bunu?
Nobody works that hard for just the money.
Para için kimse bu kadar şey yapmaz.
Did you see how he reacted when I told him your college buddy works for that company?
Üniversite arkadaşının şirkette çalıştığını söyleyince nasıl tepki verdi, gördün mü?
that works for me 43
that works too 17
works 73
works like a charm 20
works for me 181
works every time 63
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that works too 17
works 73
works like a charm 20
works for me 181
works every time 63
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is the question 108
that is not 75
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that one over there 16
that sounds good 394
that sounds great 436
that is so sweet 227
that is not 75
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that one over there 16
that sounds good 394
that sounds great 436
that is so sweet 227
that sounds fun 130
that was close 355
that was stupid 112
that is weird 91
that way 1811
that is all 319
that is not the point 62
that is not true 434
that is good 189
that is so cool 125
that was close 355
that was stupid 112
that is weird 91
that way 1811
that is all 319
that is not the point 62
that is not true 434
that is good 189
that is so cool 125
that is right 117
that was quick 252
that is enough 189
that is an order 68
that is ridiculous 146
that is a lie 69
that is great 150
that was quick 252
that is enough 189
that is an order 68
that is ridiculous 146
that is a lie 69
that is great 150