Seen enough tradutor Turco
941 parallel translation
Get out of my way, I've seen enough!
Çekil yolumdan, gördüm göreceğimi!
Mr. Zanfield's seen enough.
Bay Zanfield yeterince izledi.
I've seen enough to make me suspicious. I'm going to quit.
Beni şüphelendiren yeterince şey gördüm ve işi bırakıyorum.
I ought to, I've seen enough of them.
Anlamak zorundayım, yaptıklarını yeterince gördüm.
The kid's seen enough already.
Çocuk yeterince şey gördü zaten.
- l haven't seen enough of you lately.
Otur. - Son zamanlarda seni göremiyorum.
You'd have thought he'd seen enough shooting in the war.
Savaşta yeterince ateş edildiğini gördü diye düşünebilirsin.
- No, thank you. We've seen enough.
- Hayır, göreceğimizi gördük.
I've seen enough.
Yeterince izledim.
I've seen enough.
Yeterince şey gördüm.
You have seen enough of me?
Hakkımda yeterince bilgi edinmedin mi?
Is that right? Charles, don't you think Webb's seen enough for tonight?
- Charles, sence Webb bu gecelik yeterince şey görmedi mi?
I've seen enough!
Yeterince gördüm!
Mr Oxly, haven't you seen enough yet?
Bay Oxly, yeterince görmediniz mi?
Well, gentlemen, I think we've seen enough.
Beyler, sanırım yeterince gördük.
I've seen enough and I've had enough of killing.
Yeterince gördüm, ölümlerden bıktım usandım.
Hardly, I've seen enough.
- Aslında yeterince gördüm.
You've seen enough of the Falls for one trip, but don't cross us off your list.
Kısa bir gezi için, Şelaleyi yeterince gördüğünüzü biliyorum, ama bizi kötü hatırlamayın.
All right, I've seen enough.
Tamam, gereken bilgiyi aldım.
I've seen enough of you guys.
Gözüme fazla görünmeye başladınız.
I've seen enough.
Yeterince gördüm.
Seen enough?
- Yeterince gördün mü?
Growing up here, you must have seen enough men behaving badly
Böyle bir yerde büyümüş olmanızdan dolayı, kötü davranışlarda bulunan bir çok erkek görmüş olmalısınız.
I think we've all seen enough of your dummy act on stage... without getting any more of it here. Mr. Douglas... what's your relationship with Mrs. Fabian?
Sanırım sahnede şu senin kukla gösterini yeterince izledik.
I've seen enough and I've heard enough to make me feel like an old man.
Yaşlı bir adam gibi gördüm ve duydum.
- I've seen enough.
- Göreceğimi gördüm ben.
- Oh, I've seen enough.
- Yeterince gezdim.
Well, seen enough?
Yeterince gördün mü?
Haven't you seen enough gladiators in the arena... to see how easy it is to die?
Ölmenin ne kadar kolay olduğunu anlamak için... arenada yeterince gladyatör görmedin mi?
I've just seen enough game to feed the whole of the British Navy.
Tüm İngiliz donanmasını doyurmaya yetecek kadar yiyecek buldum.
Dorothy had seen enough of me.
Dorothy beni görmekten bıkmıştı.
I've seen enough of her to know. Mike...
- Bilecek kadar tanıdım seni.
- Seen enough of it for today.
- Bugün yeteri kadar gördüm.
Haven't you seen enough television?
Burada yeteri kadar tv seyretmiyor musun?
We seen enough of them Johnny Reb caps to last us a lifetime.
Biz yaşam boyunca yeteri kadar Johnny Reb şapkası gördük.
Have you seen enough?
Yeterince gördün mü?
Do you know, the only men I've ever seen... with muscles of the back developed enough to do a thing like that... were those who served a term in the galleys.
Böyle güçlü kaslara sahip olan birini kürek mahkûmlarıyla çalıştığım zaman görmüştüm.
I know his sister. Lieutenant Cohill's has made up his mind that Lieutenant Pennell hasn't rank enough to be seen in my company.
Fakat teğmen Cohill'in fikirleri teğmen Pennell'ınkiler kadar parlak değil.
Although as yet, he's not seen far enough ahead but he will.
Bu koşullarda onun ilerlemesi pek yakın görünmüyor ama ilerleyecektir.
I thought you'd seen enough of me to last a lifetime. I didn't know you were waiting.
Beklediğinizden haberim yoktu.
Seen enough?
Yeterince gördünüz mü?
Wish I were old enough to have seen her.
Keşke ben de onu görmüş olacak kadar yaşlı olsaydım.
Somebody else is watching it too. I've seen him in the dark. I haven't gotten close enough to catch him and find out who it is.
Başka biri daha gözetliyor ama kimin olduğunu öğrenemedim.
I've seen enough of you.
Şimdi git.
In Naples, where I come from, I've seen fathers draw knives against their sons, when the sons grow old enough to stand against them.
Benim geldiğim Napoli'de oğulları kendilerine karşı çıkacak kadar büyüdüğünde onlara bıçak çeken babalar gördüm.
Seen enough?
Yeterince baktın mı?
I wasn't old enough to vote for him the first time he run, but my pa did. I seen him once.
İlk adaylığında yaşım oy vermek için küçüktü ama babam ona vermişti.
It remains to be seen whether the British Navy has the capability at this crucial moment of concentrating enough sea power to deal with the situation.
İngiliz donanması için şu oldukça kritik anda... yapılması gereken şeyin yeterince... deniz gücünü biraraya getirerek... bu olayın gereğini yerine getirmektir.
I've seen enough fighting!
Savaştan bıktım artık.!
Besides, I've seen more than enough.
Hem göreceklerimi de gördüm artık.
Nothing big enough to be seen with the naked eye.
Çıplak gözle görülemeyecek denli küçük.
enough 5528
enough for today 16
enough is enough 234
enough said 73
enough about me 63
enough chitchat 25
enough of this 129
enough now 40
enough of this shit 25
enough talking 31
enough for today 16
enough is enough 234
enough said 73
enough about me 63
enough chitchat 25
enough of this 129
enough now 40
enough of this shit 25
enough talking 31