English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Sit down

Sit down tradutor Turco

32,381 parallel translation
Let him sit down until he gets better.
Otursun, iyice bir kendine gelsin.
Dad, just sit down.
Baba, otur şöyle.
- Come on, sit down a little.
- Gel otur biraz. - Kalbin mi rahatsızlandı baba?
Sit down.
Otur.
The reason I wanted to sit down with you is because I think there are things that need to be said, things that... should be said... things I need you to understand.
Seninle oturmak istememin nedeni çünkü konuşulması gereken şeyler var, söylenmiş olması... gereken şeyler anlaman gereken şeyler.
But if you cause a problem, then it doesn't matter if you're innocent or not, so sit down and shut your mouth.
Eğer problem çıkarırsanız, masum olup olmamanız fark etmez. Yani oturun ve çenenizi kapalı tutun.
Don't let her sit down.
Oturmasına izin verme.
Sit down.
Otursana.
Let's just sit down and...
Biraz oturalım ve...
Sit down, Dolls.
Otur Dolls.
Let's sit down and be civilized.
Hadi oturup medenileşelim.
- Come sit down.
- Gel otur hadi.
Sit down.
- Otur şöyle.
Sit down.
Oturun.
Enough, sit down.
Yeter, otur yerine.
- Detective, you can sit down.
- Dedektif, oturabilirsin.
Come sit down.
Gel otur.
So come on, sit down, and tell me about it.
Gel, otur da anlat bana.
Sit down.
Otursana sen.
Sit down.
- Otur lan şuraya.
And you will need to sit down with our head of PR beforehand to go over talking points.
İlk önce konuşacağın şeylerle ilgili halkla ilişkiler müdürümüzle görüşmen gerek.
- Okay, I think you should sit down.
- Pekâlâ, otursan iyi olur.
- I will not sit down.
- Oturmayacağım.
Tables are made so a person can sit down and do something.
Masalar, insanların oturabilmeleri ve bir şeyler yapabilmeleri için yapılır.
Richard, sit down.
Neler oluyor? - Richard, otur.
Please, sit down.
Otur lütfen.
Sit down here and relax.
Otur şuraya ve rahatla.
I'll be at a safe distance, analyzing the lovely gals you're about to sit down with.
Güvenli bir mesafede olacağım masaya oturmak üzere olduğun latif kızları inceliyorum.
- Sit down.
- Otur.
- Why don't you guys sit down, join us?
- Neden oturup bize katılmıyorsunuz?
Just sit down a minute.
Bir dakika otur. Şoktasın.
So with your permission, I would love to arrange a meeting for you to sit down with them and...
Eğer izniniz olursa, onlarla oturup konuşmanız için seve seve bir buluşma ayarlarım...
My turn! Sit down!
Sıra bende!
Sit down, please.
Oturun lütfen.
You probably wanna sit down.
Oturmak isteyebilirsin.
Mary, sit down and breathe.
Mary otur ve nefes al.
Let's sit down.
Oturalım.
Well, come on and sit down.
Gel ve otur hadi.
Sit down, Garth.
, Garth otur.
Davey, I thought when you've got a moment we could sit down and talk.
Davey, zamanın olursa oturup konuşabilir miyiz?
Sit down before you fall down!
Yerine otur, düşeceksin.
Do sit down, Prime Minister.
Lütfen oturun Başbakan.
Do you mind if I sit down?
Oturmamın sakıncası var mı?
They'll sit you down and give you a review.
Seni oturtup bir denetleme yapacaklar.
You asked me to sit down with the boy.
- Benden çocukla oturmamı istedin.
I want a sit-down, on-camera exclusive.
Bir görüşme istiyorum, kameralar önünde.
You need to sit your ass down and rest.
Senin kıçının üzerine oturup dinlenmen gerek.
Will you sit back down?
Geri oturur musun?
L-Let's sit you down.
Hadi seni oturtalım.
Let's sit you down.
Let's sit you down.
Sit down there.
Otur şuraya.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]