English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Sometimes i

Sometimes i tradutor Turco

17,645 parallel translation
I put the syrup inside like a burrito, sometimes it squirts out.
Üzerine şurubu koyup dürüm gibi yapınca şurup damlayıveriyor.
You know, sometimes I wonder who I was in that house.
Biliyor musun, bazen benimle kim bir evde olmak ister şaşırıyorum.
Sometimes I just am places.
Arada öyle yer değiştiririm.
Sometimes it's when I touch something that belongs to a breacher, sometimes it just happens.
Bazen gedikten gelen birinin eşyasına dokununca oluyor bazen de kendiliğinden oluveriyor.
Sometimes I wish I had finished college...
Bazen keşke okulu bitirseydim diyorum... Yada fotoğrafçılık kursunu...
Sometimes I look at your father's pictures and... You'll should call your mother sometimes...
Bazen babanızın resmine bakıyorum... ya bazen annenizide arayın be...
Sometimes I dream of saving the world.
Bazen dünyayı kurtardığımı hayal ederim.
Sometimes I wonder what you hide behind, my silent friend.
Bazen senin arkanda ne sakladığını merak ediyorum sessiz arkadaşım.
Sometimes I see her talking to herself.
Bazen kendi kendine konuşuyor.
You know, sometimes I wonder what would happen if fate took its course, you know, maybe I'd be better off if she were forced to face the consequences of her actions.
Bazen düşünüyorum kader yolunu alsa ve yaptıklarından sorumlu olmak zorunda kalsa diye.
But sometimes I can't help but get this feelin'that...
Ama bazen elimde olmadan şöyle bir his geliyor...
You know, sometimes I can't stand him?
Biliyor musun? Bazen ona katlanamıyorum.
Though... sometimes I would love to...
Fakat bazen bunu çok istiyorum.
Sometimes I'm there with you, pal, like six, seven, eight times a day.
Bir zamanlar ben de senin gibiydim dostum. Bir günde altı, yedi hatta sekiz defa.
Sometimes I don't even know if she wants to be with me at all.
Bazen ben bile beni isteyip istemediğini bilemiyorum.
Sometimes I feel like my art, my memories...
Bazen çizim yeteneğim, anılarım...
Oh, and I got to eat this bar that Caputo eats sometimes instead of food when he's really busy, and it wasn't that bad.
Sonra da Caputo'nun çok meşgul olduğunda kullanmak zorunda kaldığı büfede yemek yedim ve o kadar da kötü değildi.
Sometimes I think you really just might be the devil.
Bazen şeytanın ta kendisi olabileceğini düşünüyorum.
Sometimes I think I might be, too.
Bazen benim de öyle olabileceğimi düşünüyorum.
Sometimes I'm glad I'm... in here.
Bazen burada olduğum için... minnettarım.
And sometimes I think you could just take a leap.
Bence arada sırada cesurca adımlar atabilirsin.
Why is it that sometimes I'm immortal... and other times I'm all too human.
Neden bazı zamanlar ölümsüzüm diğer zamanlarda da fazlaca insanım?
Yeah, sometimes I trace these burner phones back to their purchase point.
Evet, bazen bu kullan-at telefonların satın alındıkları yere kadar izini sürerim.
Shit, I cry so much, sometimes I feel like Imma just turn into drops.
O kadar çok ağlıyorum ki, su olacakmışım gibi hissediyorum.
Sometimes, I think you forget you're just a healer.
Bazen yalnızca bir hekim olduğunu unutuyorsun bence.
I am trying to, it's kind of a challenge sometimes.
Deniyorum ama bazen meydan okuyor gibisin.
Sometimes, you know, I forget about you until I see you again, and then... I remember you.
Bazen seni tekrar görene dek unutuyorum ve sonra seni hatırlıyorum.
I'm really funny! Sometimes.
Gerçekten!
Sometimes, uh, I feel like a hunter.
Bazen kendimi bir avcı gibi hissediyorum.
I get lucky sometimes.
- Bazen şansım dönüyor işte.
Between you and me, Eliška, sometimes I wish
Aramızda kalsın Eliška.
I... no. I'm saying that sometimes, for instance, after conversations like this, I just need to loosen up a bit.
Diyorum ki, bazı zamanlarda örneğin, böyle bir konuşmanın ardından birazcık gevşemem gerekiyor.
All I'm saying is that sometimes maybe you forget details, and then you make up stories that are better than what actually happened.
Demek istediğim bazen detayları unutuyorsun ve aslında ne olduğundan çok daha iyi bir hikaye uyduruyorsun.
Even I forget that sometimes.
Bazen bunu unutsam bile.
I mean, sometimes we don't say it enough.
Yani, bazen bunu yeterince söylemiyoruz.
Sometimes we don't tell you - - is this gonna be one of those times where you tell me something I did when I was 5?
Bazen sana anlatmıyoruz... Bu ben 5 yaşındayken yaptığım bir şey için bana söylediğin zamanlardan biri mi olacak?
Well, all I'm saying is, sometimes, you need to listen to other people.
Tek söylediğim şu, bazen başkalarını dinlemen gerekir.
Sometimes, I'll go to a movie in the middle of the afternoon.
Gecenin bir yarısı sinemaya falan gidiyorum.
I don't know,'cause you play some fucked-up head games sometimes?
Bilmem, çünkü bazen kafa sikici oyunlar oynadığın için?
I gotta say, sometimes...
Söylemem gerek, bazen...
I guess I have a way of pissing people off sometimes.
Sanırım insanları kızdırmanın bir yolunu bulabiliyorum.
And now, I have to think about the past, which is sometimes the present.
Şimdi de geçmişi düşünmek zorundayım ki o da bazen şimdiki zaman oluyor.
Well, sometimes, I have something in mind, but, usually, like with Benny, it's simply to be repaid at a later date.
Bazen aklımda bir şey olur ama Genelde Benny gibi zamanı geldiğinde borçlarını öderler.
I want to skip my morning workout sometimes. - Boring.
Sabahki idmanımdan kaytarmak istiyorum bazen.
What can I say? Sometimes we need to lose something before we can understand its value.
Bazen bir şeyin değerini anlamamız için, onu kaybetmemiz gerekir.
Why is it that sometimes I'm immortal... and other times I'm all too human?
Neden bazı zamanlar ölümsüzüm diğer zamanlarda da fazlaca insanım?
Yeah, I hate it when you talk sometimes.
Aynen, bazen konuştuğunda senden nefret ediyorum.
Sometimes Samantha shoot me out there when I got little Kev.
Küçük Kev benimle olunca Samantha ateşliyor bazen.
- Like I said, I used to do a lot of coin and card tricks, and I guess sometimes
Dediğim gibi birçok para ve kart numarası yapardım.
I mean, my point is that sometimes the distance actually does make the heart grow fonder.
Demek istediğim, bazen mesafeler kalbini aşırı sevgi ile doldurur.
And I know sometimes you pretend that he's still here.
Ve bazen o hala buradaymış gibi yaptığını biliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]