Stronger than ever tradutor Turco
266 parallel translation
" I am now stronger than ever.
" Şimdi her zamankinden daha güçlüyüm.
With Homma and this master leading us, we're stronger than ever.
Onunla ve eskrim öğretmeni ile kaybedemeyiz.
His pulse is coming back stronger than ever.
Nabzı hiç durmamış gibi geri geldi.
Two years later he returned stronger than ever
İki yıl sonra, her zamankinden daha güçlü bir şekilde geri döndü.
We'll all be back on the council, stronger than ever.
Belediye Meclisi'ne her zaman olduğundan daha güçlü döneceğiz.
We are now stronger than ever
Davamızda yardımcı olabilir!
I can fly Now I'm stronger than ever
I can fly Now I'm stronger than ever
Our love for each other was stronger than ever.
Birbirimize olan aşkımız her zamankinden daha güçlüydü.
Like "a bridge over troubled waters" or "a jaw broken but mended stronger than ever".
Tıpkı "azgın suların üzerindeki bir köprü" ya da "kırılan ama eskisinden daha sağlam kaynayan bir kemik" gibi.
Stronger than ever!
Her zamankinden daha güçlüyüm!
This momentary lapse will pass, and I'II be stronger than ever.
Bu süreç geçecek ve ben her zamankinden daha güçlü olacağım.
Stronger than ever!
Her zamankinden daha güçlü!
Stronger than ever.
Her zamankinden daha güçlü.
He is not innately strong. But now, he has to be stronger than ever.
Griffith güçlü değildi, ama öyle olması gerektiğini biliyordu.
It was so painful because it happened when our relationship seemed stronger than ever.
Yaklaşık iki hafta boyunca. Sanırım bana çok acı vermesinin bir nedeni, bunun ilişkimizin her zamankinden daha güçlü göründüğü bir dönemde odaya çıkmış olmasıydı.
I feel stronger than ever.
Kendimi hiç olmadığım kadar güçlü hissediyorum.
Dahok's hold on his followers is stronger than ever.
Dahak onu takip edenleri hiç olmadığı kadar sıkı tutuyor.
He leaves the game and comes back stronger than ever.
Basketbolü bıraktı ve eskisinden daha güçlü bir şekilde geri döndü.
You must be stronger than ever now and live undaunted!
Şimdi herzamankinden daha güçlü olmalı ve Yılmaksızın yaşamalısın
Their power is real, and stronger than ever.
Güçleri gerçek ve her zamankinden daha fazla.
He's still here and stronger than ever.
Her zamankinden daha güçlü.
His compulsion is stronger than ever.
Zorlanması hiç olmadığı kadar güçlü.
The lure is stronger than ever, and Talyn can't fight it and I can't stop him.
Çekim hiç olmadığı kadar güçlü ve Talyn onunla mücadele edemiyor ben de onu durduramıyorum.
Shinzon of Remus is offering us a chance to make ourselves stronger than ever before.
Remus'lu Shinzon bize, şimdiye kadar olmadığımız kadar güçlü olma imkanı sunuyor.
I'm supposed to be stronger than ever now that I'm pregnant, for our daughter and my sisters.
Hamile olduğum için her zamankinden daha güçlü olmalıyım, kızımız için ve kardeşlerim için.
It's now stronger than ever.
Şimdi her zamankinden güçlü.
And part of that regrouping is coming back stronger than ever.
Yani dönüşte her zamankinden güçlü olacaktır.
( Your demons are stronger than ever )
Şeytanların her zamankinden daha güçlü.
Make it bigger and stronger than ever.
Hiç olmadığı kadar büyük ve sağlam yapabiliriz.
I'll make you strong, stronger than you've ever been.
Seni güçlü yapacağım. Daha önce olduğundan çok daha güçlü.
The role you'll be playing will be stronger than your strongest imagination... so don't ever weaken.
Üstleneceğin rol en iyi tahmininden bile daha zorlu olacak bu yüzden sakın zayıf düşme.
Those electronic signals are stronger than ever.
Hayır, doğru yerdeyiz.
I felt stronger... and freer... and more like a man than I've ever felt before in my life.
Kendimi daha güçlü hissettim ve daha hür ve hayatımda daha önce hiç hissetmediğim kadar erkek hissettim.
I'm much stronger now than I ever was in life.
Şu an hayatımda hiç olmadığı kadar güçlü hissediyorum.
The important thing now is that your daughter see you more stronger and more united than ever, in a pineapple with it.
Şu an için önemli olan kızınızın sizi her zamankinden daha yakın görmesi, onun yanında olmanızdır.
The village is strong - much stronger than the Dal'Rok can ever imagine.
Köy güçlü - Dal'Rok'un hayal edebileceğinden çok daha güçlü.
But to look your enemy in the eye knowing you'll remember his face forever... Now, that takes... a stomach much stronger than you'll ever have.
Ama düşmanın gözlerinin içine bakmak... yüzünü sonsuza kadar hatırlayacağını bilerek işte bu... sizin hiç sahip olamayacağınız kadar güçlü bir yürek ister.
But when Suspiria brought us here 300 years ago, she began to teach us how we could become stronger than we ever could've on the homeworld.
Tam 300 yıl önce, Suspiria bizi buraya getirdiğinde, bize, anavatanımızdakilerden nasıl daha güçlü olabileceğimizi, öğretmeye başladı.
How ironic that in his moment of despair... he seems stronger to me now more than ever.
Moralinin bu kadar bozuk olduğu şuanda, bana eskisinden daha güçlüymüş gibi geliyor.
And my telepathic abilities are stronger than they've ever been.
Ve telepatik yeteneklerim, daha önce hiç bu kadar güçlü olmamışlardı.
You're stronger than I ever imagined.
Umduğumdan çok daha güçlüymüşsün.
She's stronger than any Slayer you've ever faced.
O, karşılaştığın bütün vampir avcılarından daha güçIü.
I guess now I have to stop worrying you'll turn out like me because you're already so much stronger than I ever was.
Sanırım bana benzeyeceğin endişesini artık kesmeliyim. Çünkü sen zaten benim olduğumdan daha güçlüsün.
I'm stronger, faster and better than ever.
Şimdiye kadar olduğumdan daha güçlü, daha hızlı ve daha iyiyim.
Only now I'm bigger, stronger and more powerful than ever!
Ama şimdi, herzamankinden daha büyük, daha sağlam ve daha güçlüyüm!
The apes we've brought along with us are a lot stronger and a lot smarter than we ever imagined.
Yanımızda getirdiğimiz maymunlar, tahminimizden çok daha güçlü ve çok daha zeki.
I am stronger than I have ever been.
Her zamankinden çok daha fazla güçlüyüm.
- Joey you're stronger than I've ever seen you.
- Joey seni daha önce gördüğümden daha güçlüsün.
His popularity is stronger than ever....
Popülerliği her zamankinden fazla.
I'm stronger than I've ever been.
Hiç olmadığım kadar güçlüyüm.
Stem-cell research has made me stronger than I ever thought possible!
Kök hücre araştırmaları beni her zamankinden daha güçlü yaptı.
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
ever 2888
everest 31
every 358
everywhere 595
everyday 85
everett 151
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
ever 2888
everest 31
every 358
everywhere 595
everyday 85
everett 151
everlasting 109
everything will be fine 299
everything is awesome 16
evert 20
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything okay 1482
everything will be fine 299
everything is awesome 16
evert 20
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything okay 1482