The help tradutor Turco
41,538 parallel translation
They'll give you all the help you need.
Sana istediğin yardımı yaparlar.
♪ Help them find the peace Their spirit needs ♪
Ruhlarının ihtiyacı olan Huzuru bulmalarına yardım edeceğim
- ♪ Help them find the peace ♪ - ♪ Find the peace ♪ ♪ Their spirit needs ♪
Ruhlarının ihtiyacı olan Huzuru bulmalarına yardım edeceğim
And even though no one loves our little army, one day the world will see the messages we leave them, and they'll know we tried to help them to find the right song.
Ve kimse ufak ordumuzu sevmese bile bir gün herkes bıraktığımız mesajı görecek ve doğru şarkıyı bulmalarına yardım ettiğimizi anlayacaklar.
It didn't help the intersection had a traffic camera, either.
Kavşaktaki trafik kamerası da bize yardımcı olmadı.
When ginnie moved out, i needed a new roommate to help cover the rent.
Ginnie taşınınca kira için ev arkadaşı bulmam gerekti.
Since it is imperative that we keep you alive until after your conviction for treason, the doctor is here to help and assist Mr. Arrow, who will do most of the necessary work.
Sizi hayatta tutmamız mecburi olduğu için siz vatan hainliğiyle hüküm giyene kadar gerekli işlerin çoğunu üstlenen Bay Arrow'a yardımcı olmak üzere bir doktor burada bulunuyor.
On the positive note, the Arab league have agreed to help with negotiations.
Olumlu bir gelişme, Arap Birliği görüşmeler konusunda yardımcı olmayı kabul etti.
Well, we're still talking to the Arab league to see if they will help, so it's not a total dead duck.
Yardım edebilirler mi diye Arap Birliği ile görüşmelere devam ediyoruz yani halen bir şansımız var.
The Iraqis are willing to help.
- Iraklılar çok istekli.
Fuck you who betray the people you were elected to help!
Onlara yardım etmek için seçildiği insanlara ihanet edenlerin ağzına sıçayım!
Fuck you who betray the people you were elected to help, elected to work to help to make life better for.
Onlara yardım etmek için seçildiği insanlara ihanet edenlerin ağzına sıçayım. Hayatlarını güzelleştirmeye yardım etmesi için seçilenlerin!
And so, if you wanna go on pretending you can win, you're really left with no option but to try to convince the country you've invaded that you're actually here to help.
Kazanabilecekmiş gibi yapmaya devam etmek isterseniz istila ettiğiniz ülkeyi, yardım etmek için orada bulunduğunuza ikna etmekten başka seçeneğiniz kalmaz.
We can't help them and kill them at the same time.
Aynı anda hem yardım edip hem de öldüremeyiz.
The Taliban aren't here to help you.
Taliban size yardım etmez.
She fucking works as a teacher part-time to help pay the mortgage.
O ipoteği kaldırmak için yarı zamanlı öğretmen olarak çalışıyor.
The truth is, Em... Caleb came up with a bunch of money to help pay for your transplant.
Gerçek şu ki Em naklinin gerçekleşebilmesi için Caleb bir tomar parayla geldi.
For what you did for me to help me get the surgery.
Ameliyatı olabilmem için yaptığın şeyden ötürü.
I'm trying to help the kid.
Tamamen ona yardım etmeye çalışıyorum.
I've really dedicated a lot of my life to vets, specifically PTSD, so I'm gonna hold a little, you know, fundraising dinner party and help defray costs and keep the facility open.
Hayatımı bir nevi onlara borçluyum özellikle de TSSB'den sonra. Ben de bir bağış gecesi düzenleyip giderlerine katkıda bulunmak, hastaneyi açık tutmak istiyorum.
Why don't you help Sandy with the mail? - Hmm?
- Posta için Sandy'ye yardım etsene.
Now the first thing she wants you to do is help get the books in order.
Sana verdiği ilk iş kitapları sıraya dizmek.
The angel who promised to help has broken his arm.
Yardımcı olacağını söyleyen prenses kolunu kırdı.
I can help. I know about the Wild Hunt from the dread doctors.
Vahşi avı Korku Doktorlarından biliyorum.
Help yourself to anything in the fridge.
Canın bir şey isterse, buzdolabından alabilirsin.
You can stay and help us find out whose money that is, and at the end of the day, if it's free and clear, it's yours.
Burada kalıp paranın kime ait olduğunu öğrenmemize yardım edebilirsin ve önünde sonunda sorunsuz olduğu ortaya çıkarsa senin olur.
The Wizard's not gonna help you get your memory back.
Büyücü hafızanı geri getirmeye yardım etmeyecek.
Since I am new and lacking in wisdom and therefore useless to your aid, can I be spared to help The Wizard?
Yeni olduğum ve pek bilgili olmadığımdan ve dolayısıyla size pek yardımcı olamadığım için, Büyücüye yardımlarımı sunabilir miyim?
Did you... Help the girl out of spite?
Sen... inadına kıza yardım mı ettin?
Was I never meant to help The Wizard?
Büyücüye asla yardım etmek istemedim mi?
I won't help either of you repeat the past.
İkinize de geçmişi tekrar etmenize yardım etmeyeceğim.
Perhaps this payment will help the girl come to her senses.
Belki de bu ödeme kızın duygularını kazanmasına yardımcı olacaktır.
But if I help The Wizard, he's gonna take me back to where I belong.
Ama Sihirbaza yardım edersem, beni ait olduğum yere geri götürecek.
And if you help me, I'll take The Wizard with me.
Ve sen bana yardım edersen, Büyücüyü de götüreceğim.
If I help The Wizard, he's gonna take me back to where I belong.
Sihirbaza yardım edersem, beni ait olduğum yere gönderecek.
And if you help me, I'll take The Wizard with me.
Sen de bana yardım edersen, Büyücüyü yanımda götüreceğim.
The only thing standing between them and their goal is you and I, and no one else seems willing to lift a finger to help.
Kendileriyle hedefleri arasında duran tek engel biziz ama kimse yardım etmeye tenezzül bile etmiyor.
Your experience with the FBI will be a great help.
FBI deneyimin çok yararlı olur.
Your help is essential for his alibi, both for last night and also the days the other girls disappeared.
Ona tanıklık etmen çok önemli... hem dün gece hem de diğer kızların kaybolduğu günler için.
Take the olive branch and accept some help, okay?
Zeytin dalını al ve biraz yardımı kabul et, olmaz mı?
Help me with the bike!
Motoru kaldırmama yardım et!
This is a great opportunity to put aside my military career and help you drag your boxes and your ridiculous truck to the edge of nowhere.
Bu benim için, askeri kariyerimi bir kenara bırakıp, size, kutuları taşımanıza ve aptal kamyonetinizi bir dağ başına götürmeye yardım etmek için harika bir fırsat.
I'm just trying to help out a friend. What's the big problem, hmm?
Sadece bir arkadaşıma yardım etmeye çalışıyorum.
It doesn't help, by the way, that you're this seemingly perfect step-mom.
Bu arada, mükemmel üvey anne görüntünün bir faydası olmuyor.
Praise the Lords, please help yourself and those less fortunate to the buffet.
Tanrılara şükürler olsun, lütfen tadını çıkarın ve şanssız olanlarınız için de büfemiz var.
And you're going to help me find the answers.
Ve cevapları bulmama yardım edeceksin.
This should help with the sleep and the anxiety.
Bu uyku ve anksiyete için yardımcı olmalıdır.
How can I help you, Rod Williams from the TSA?
Size nasil yardimci olabilirim Ulastirma Guvenlik'ten Rod Williams?
I'm trying to help you keep your neck out of the belt.
Boynunu ipten uzak tutmana yardımcı olmaya alışıyorum.
Ben, help me with the tarp.
Ben, muşambayı taşımama yardım et.
You know? Maybe somebody will see me, and just do the same to help somebody else, that's all. Who knows?
Kim bilir?
help 8877
help me 6892
helping 62
helped 17
helpless 96
helpful 64
help yourself 675
help me please 29
help me understand 34
help is on the way 77
help me 6892
helping 62
helped 17
helpless 96
helpful 64
help yourself 675
help me please 29
help me understand 34
help is on the way 77
help wanted 20
help you with what 18
help me with this 60
help her 180
help me out 369
help people 28
help him 346
help me out here 204
help yourselves 81
helping me 31
help you with what 18
help me with this 60
help her 180
help me out 369
help people 28
help him 346
help me out here 204
help yourselves 81
helping me 31