English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / The movies

The movies tradutor Turco

5,250 parallel translation
The department's taking a break from you. And you, couldn't take him to the movies or something?
Departman danışmanlığına ara verdi, onu sinemaya filan götüremedin mi?
I could be one of those famous voice-over artists you hear on TV or in the movies.
Televizyonda ya da filmlerde duyduğunuz o dış ses sanatçılarından biri olabilirim.
In the movies, it's zany...
Telefon sinyali ararken yuvarlandım.
Miss Liu, you're even more beautiful in person than the movies.
Miss Liu, Gerçekte filmlereden daha güzelsiniz.
Sure, in the movies, all the men love you.
Elbette Filmlerde, Tüm erkekler seni seviyor
I thought we were going to the movies.
Sinemaya gideceğiz sanıyordum.
Can you drive Jackie and me to the movies?
Jackie'yle beni sinemaya götürür müsün?
We went to the movies.
Beraber sinemaya gittik.
He was, um, at the movies with a buddy.
Bir arkadaşıyla sinemadaymış.
Except Blake can't live with the lie anymore- - that he wasn't at the movies with Rourke.
Ama Blake yalanla daha fazla yaşayamıyor. Rourke'la sinemaya gitmemişti. Evet.
If we can find Blake's signature receiving a package at the time of the murder, it will prove he wasn't at the movies with Rourke.
Blake'in imzasını cinayet saatinde alınan paketlerde bulabilirsek Rourke'la sinemada olmadığını ispatlayabiliriz.
- Right now, all we have is that Rourke was not at the movies.
- Şu anda elimizde olan tek şey Rourke'un sinemada olmadığı.
Haley took'em to the movies. She's not even gonna answer.
Haley onları sinemaya götürdü, telefonu açmaz ki.
Just texted Mom we're having a good time at the movies.
Anneme, sinemada çok eğleniyoruz diye mesaj çektim.
Everybody likes to go to the movies when they're sad.
Üzgün oldukları zaman herkes sinemaya gitmek ister.
I didn't know what to say to her... except, "I'd tell you to ask your father, but he's at the movies."
Ona "Babana sormalısın ama o da şimdi sinemada." demek dışında ne diyeceğimi bilmiyordum.
Don't make me sorry for taking you to the movies.
Seni sinemaya götürdüğüm için kendimi suçlu hissettirme.
Sometimes I play a cop in the movies.
Filmlerde polisi falan oynuyorum.
Well, neither is the rule that you have to hold your girlfriend's hand at the movies.
Sinemada sevgilinin elini tutma kuralı da yok.
You don't go to the movies.
Film izlemeye gitmiyorsun.
She accused me of spending the oil money to go to the movies.
Beni, yağ parasıyla filme gitmekle itham etti.
We go to the theater or to the movies together.
Tiyatroya veya sinemaya birlikte gidiyoruz.
I went to the movies on 86th, so, I was nearby.
86. Cadde'deki sinemaya gidiyordum. Yakındaydım yani.
You dipped me, like they do in the movies.
Filmlerdeki gibi beni belimden tutup yatırmıştın.
She's like one of those quirky girls from the movies.
Filmlerdeki kurnaz kızlara benziyor.
I just wanted to go to the movies with you.
Seninle daha çok filme gitmek istedim.
- OKAY, WE BETTER GET GOING IF I'M GONNA BREAK UP WITH HARRY BEFORE WE GO TO THE MOVIES.
Eğer Harry ile filme gitmeden önce ayrılacaksam gitsek iyi olacak.
And then you're gonna go home and tell everybody you went to the movies, but you and I both know that you got Thorpedoed.
Eve gidince herkese sinemaya gittiğini söyleyeceksin ama ikimiz de ayvayı yiyenGİL olduğunu bileceğiz.
I could take you to the movies.
Sinemaya götürebilirim.
Don't you people go to the movies?
Filmlere gitmez misiniz siz?
I went to the movies.
Sinemaya gittim.
You know what I miss the most is seeing movies in movie theaters, honestly.
En çok özlediğim, sinemada film izlemek açıkçası.
I don't get why tom Hanks and Meg Ryan even do movies without the other in them.
Tom Hanks ve Meg Ryan, neden artık birlikte film çekmiyorlar anlamıyorum.
Not a robot in, like, those Schwarzenegger movies you always talk about. Okay, well, we're gonna go to the phones.
Peki, şimdi de telefonlara bakalım.
Um, you know, movies are the modern-day myth.
Filmler, çağdaş mitlerdir.
Since when do the police make movies?
Polislerin film yaptığından beri mi?
Like, uh, get the Tarkovsky movies with the subtitles.
Mesela, uh, altyazılı Tarkovsky filmleri gibi.
Like the Hulk in movies other than The Hulk.
Tıpkı The Hulk'dan başka filmlerdeki Hulk gibi.
I... you know, I-I played the ant in Antz, the lesser known of the ant movies.
İkinci kalite karınca filmi olarak bilinen Karınca Z'de bir karıncayı oynamıştım.
Well, apparently she has an unusual fixation with a British actress from the Harry Potter movies.
Sanırım Harry Potter filmlerindeki İngiliz aktrise takılmış durumda. Kızın adı da...
Peggy said to me. You know, when they always talk about movies, like, in the 1960s, whenever you see them, they always depict air stewardesses as being, like, these hot, young things with a pillbox hat and the hair and the perfect makeup and the perfect
Hani 1960 filmlerinde hostesler genç, seksi kep şapkalı, makyajlı, uzun saçlı, güzel gözlü...
Like the killer in those Chucky movies who transferred his spirit into that spooky doll.
Chucky filmlerindeki ruhunu ürkütücü bir oyuncağın içine transfer etmiş katil misali.
So to blend in, Burt and I dressed like students in all the college movies we saw.
Ortama uymak için, Burt ve ben izlediğimiz gençlik dizilerindeki gibi giyindik.
This isn't anything like the college movies we saw.
Burası hiç gençlik filmlerindeki gibi değil.
She liked the Halloween movies.
Cadılar Bayramı filmlerini severdi.
So you've never seen any of the Star Wars movies?
Yıldız Savaşları filmlerinden hiç birini seyretmedin mi?
By the law of'80s movies, a newly transformed tomboy supersedes your long-standing hotness.
80'ler filmleri kuralları gereği yeni evrim geçirmiş bir erkek fatma, nam salmış seksiliğini geride bıraktı.
Okay, fine, Meg! I used the body to get me into R-rated movies.
+ 18 filmlere girmek için cesedi kullandım.
I had taken all the blame for the sexy movies in my head, but it turns out my fantasies weren't just one-sided.
# ÇüküKafasız? # Süper.
My mom's new husband used to produce movies back in the'80s.
Annemin yeni kocası 80'lerde film yapımcılığı yapıyordu.
I've been watching all the hit movies - Lord of the Rings, Harry Potter...
Bir süredir şu popüler filmleri izliyorum. Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]