The movie tradutor Turco
11,217 parallel translation
Not the movie, the theory.
Filmi değil. Teori.
Too bad the movie's over.
Filmin bitmiş olması çok kötü.
Not to see the movie, silly, but to hide in the back and throw popcorn at hipsters.
Filmi izlemek için değil, sersem... arkada saklanıp hippilere mısır atmak için.
The movie, not the triathlon.
Filmden bahsediyorum, triatlondan değil.
Wait- - the movie?
Film olan mı?
Um, the movie was awesome.
Film harikaydı.
The movie, not the book.
Film kitabı değil.
Have you seen the movie Open Water?
"Açık Deniz" filmini izledin mi sen?
Parents are invited to the screening and the movie they like most gets money to make something better and more distributable!
Aileler de gösterime davet ediliyor. En iyi filmi seçecekler. Ve en iyi filmi yapana daha iyi yayınlanabilir bir film yapması için destekte bulunacaklar.
But it was better because you were really like... like inside the movie, you know?
Fakat daha iyisiydi çünkü bir filmi yaşamaya benziyordu.
And I started to wonder if Victor Fleming, the guy who directed "The Wizard of Oz," if he had a moment during the filming of the movie where he was, like, I think I gotta have a word with Ray,'cause that's getting to be a lot.
Sonra Oz Büyücüsü'nü yöneten Victor Fleming'in çekimler sırasında "Ray'le konuşmam gerek" diye düşünüp düşünmediğini merak ettim.
Yeah, because you connect with them emotionally, something we did not do because I'm a higher level of being, like Her from the movie "Her."
Evet, çünkü sen ona duygusal olarak bağlandın bizim yapmadığımız şey yani. Çünkü ben şu anda çıtanın tepesindeyim tıpkı Her filmindeki "Her" gibiyim.
At least how it's represented in the movie "Ratatouille."
En azından "Ratatouille" filminde gösterdikleri kadarıyla.
The operative is on the movie, Alex.
Casus harekete geçiyor Alex.
But what happens when the movie is over, when he really gets to know her, huh?
Peki film bitip de Johnny kızı tamamen tanıyınca ne olacak?
Then the monster that you see in the movie, "The Host"... - Is it because it didn't have sex?
O halde "Göçebe" filmindeki canavar seks yapmadığı için mi öyle?
That's where the movie should end.
Film orada bitmeliydi işte.
And all of a sudden, the movies that I liked, like Ordinary People or Terms Of Endearment, that kind of 20 million movie, wasn't getting made any more.
Ve birden sevdiğim filmler, Ordinary People veya Terms Of Endearment, gibi... 20 milyon dolar bütçeli filmler artık yapılmıyordu.
He wrote a movie script for the movies.
Filmler için senaryo yazdı.
You know, this wedding planner thing is as crappy as the movie of the same name.
Biliyor musun bu düğün organizatörü olayı, aynı ismi taşıyan filmi kadar kıytırık.
John Malkovich played the character in the movie.
Filmin başrolünde John Malkovich vardı.
- Have you seen the movie "Her"?
- "Her" ü izlediniz mi? - Hayır.
How was the movie?
Film nasıldı?
In the movie, not the book.
Filmde öyle, kitapta değil.
Oh, I did the thing that every guy for every movie ever does.
Oh, her filmde herkesin yaptığı iyi şeyi yaptım.
You ever see the 1948 movie version, directed by David Lean?
1948'deki filmini izledin mi? Yönetmeni David Lean'dı.
You make it sound like the plot of a movie.
Anlattıklarından bir film senaryosu olur.
As in the movie, love... Hello?
Kimse yok mu?
She said we have to respect the following rules to make a distributable movie.
Yayınlanabilir bir film yapmamızı söyledi. Film şu kurallara uymak zorundadır :
Please, put the money back. You're ruining my movie.
Hadi gidip parayı geri ver de filmim mahvolmasın.
Mars is our generation's space race, and my team's gonna be first... not the Chinese or Mars one or that puffed-up movie producer, Sir Ian Rasher.
Mars, bizim jenerasyonumuzun uzay yarışı ve benim ekibim ilk olacak, Çinlilerin, Mars 1'in ya da o kendini beğenmiş film yapımcısı Sör Ian Rasher'ın aksine.
It's when Ray Bolger, who played the Scarecrow, he just got ripped apart by flying monkeys and he's very upset and he has this performance that's way over the top, even for this movie.
Korkuluk'u oynayan Ray Bolger maymunlar tarafından parçalanıyor çok üzgün ve öyle bir performans sergiliyor ki bu filme bile fazla.
We've got another three hours or so before they finish repairs on the ship and some of us were thinking of heading into the station to catch a movie.
Tamir işlerinin bitmesine üç saat kadar var ve birkaçımız istasyona gidip film izlemeyi düşünüyorduk. - Gelmek ister misin?
You know, when I took you to see Twilight in the theater, it was your first PG-13 movie.
Hani seni Alacakaranlık filmine götürmüştüm ya? İlk artı 13 yaş filmindi.
I'll set the machine to "Slasher Movie"
Makinayı.. .. korku filmi moduna ayarlayacağım.
I mean, yes, I heard screaming, but that's because the white noise machine was set to "Slasher Movie."
Yani, evet çığlık duydum. Şu ses makinası yüzünden. Korku filmi efektlerine ayarlıydı.
I-it's a Hitchcock movie with me cast as the witness.
Sadece benim görgü tanığı olduğum bir Hitchcock filmiydi.
That is the most fucked-up, destructive movie of maybe the past 50 years.
Belki de son 50 yılın en boktan,... en yıkıcı filmi. - Ne?
( "This Is The Time" by Superchick playing ) ♪ This is the story of your life ♪ ♪ A movie starring you ♪
İşte çılgınca bir şey.
This kind of reminds me of that Steve McQueen movie, The Great Escape.
Bu iş bana Steve McQueen'in filmini hatırlattı Büyük Kaçış.
We're about to hop along, so why don't you stop watching that movie for the 12th time?
Birazdan hoplayacağız ; şu filmi 12. kez izlemeyi bıraksan diyorum?
This movie was filmed on the senator's compound where the summit's taking place.
Bu film, bugün toplantının yapılacağı senatör yerleşkesinde çekildi.
If you were to make a movie about it, the first scene would be set in a beer garden in Silicon Valley.
Bununla ilgili film çekecek olsaydınız ilk sahne Silikon Vadisi'ndeki bir bira bahçesinde kurulurdu.
For the Gizmodo movie, this raised questions of plot and motivation.
Bu, Gizmodo filmi için komplo ve motivasyon sorularına yol açtı.
How can the same movie be on, every single time?
Nasıl oluyor da her defasında aynı filmi yayınlayıp duruyorlar?
" My husband wants to see this movie, 'The King Of Comedy.'"
"Kocam sinemaya gidelim diyor, Komedinin Kralı'ymış adı."
After that, we stayed in a hotel and saw a movie the next day, before returning home.
Sonra da, otelde kaldık ertesi gün film seyrettik ve evimize döndük.
We went shopping on the 3rd and then came for a movie.
Biz 3 Ekimde de alışveriş yapıp film seyrettik.
You usually jump on the Norma bashing train like a hobo in a 1940s action movie.
Sen genelde 1940 aksiyon filmlerindeki serseriler gibi Norma'ya binip trenlere girersin.
But Michael Caine is out of the country shooting a movie, so here we are.
Ama Michael Caine film çektiğinden dolayı yurt dışındaymış, yani durum bundan ibaret.
We're repeating the day over, just like in that movie "Groundhog Day"... or "Star Trek" or "X-Files" or "Buffy,"
Günü tekrardan yaşıyoruz. "Bugün Aslında Dündü", "Star Trek" "The X Files" ya da "Buffy" deki gibi.
the movies 44
movies 174
movie 205
movie night 22
movie stars 16
the mentalist 91
the more the merrier 116
the message 46
the moon 186
the middle east 33
movies 174
movie 205
movie night 22
movie stars 16
the mentalist 91
the more the merrier 116
the message 46
the moon 186
the middle east 33
the man 273
the merrier 49
the music 166
the moment of truth 36
the money 459
the mask 38
the money's gone 37
the more i think about it 71
the money's good 16
the men 76
the merrier 49
the music 166
the moment of truth 36
the money 459
the mask 38
the money's gone 37
the more i think about it 71
the money's good 16
the men 76
the man himself 21
the maid 51
the mother 105
the mall 39
the map 56
the more 64
the manager 72
the music box 16
the master 100
the mirror 38
the maid 51
the mother 105
the mall 39
the map 56
the more 64
the manager 72
the music box 16
the master 100
the mirror 38