The other two tradutor Turco
3,969 parallel translation
- And you and I have the other two.
- Diğer ikinciside seninle bende.
You are so much nicer than the other two.
Sen diğer ikisinden çok daha iyi bir adamsın.
According to the other two, Lugo killed Griga before he could get anything, which means he's gonna run out of his money.
Diğer iki herife göre, Lugo, Griga'dan birşey alamadan önce onu öldürmüş, ki bu da parasının bittiğini gösterir.
You're no front guy, but if you can cut that down to a goatee, and stay out of the sun, we might see how your voice works with the other two.
Gruba öncülük edemezsin ama, o keçi sakalını kesip güneşten uzak durursan diğer ikisiyle birlikte sesin nasıl gider bakarız.
He conceded the other two.
Diğer ikisini kabul etti.
The square of the length of the hypotenuse equals - the sum of the squares of the lengths of the other two sides.
Hipotenüs uzunluğunun karesi diğer iki kenarın uzunluklarının kareleri toplamına eşittir.
What about the other two you told me about, huh?
Ya diğer iki sefer?
And the other two, are born cheats.
Diğer ikisi de hilebazın önde gideni.
- What about the other two?
- Peki diğer ikisi?
He's looking after the other two.
O diğer ikisine göz kulak oluyor.
As for the other two, one was white-haired and the other was a hick, maybe Ainu.
Diğer ikisine gelince biri beyaz saçlıydı ve diğeri de köylüydü. Aynu olabilir.
Close with one, hate the other two.
Birine yakınım diğer ikisinden nefret ediyorum.
In fact, I doubt on the other two.
Aslında, ben diğer ikisi hakkında şüpheliyim.
My middle tank out there had gone dry, and the other two...
Vay canına. Dışarıda ortadaki depo kurumuş, diğer ikisi de- -
I tried to escape but the other two women grabbed me pulled down my pants and flung me onto the fur
Kaçmaya çalıştım fakat diğer kadınlar beni tuttu,... pantolonumu indirdiler ve beni kürke doğru savurdular.
One was an arsonist, the other two adulterers... all being punished with their own sins.
Biri kundakçıydı, diğer ikisi zina yapıyorlardı. Hepsi işledikleri günahlarla cezalandırıldılar.
If one acute angle is two times larger than the other, what's the measure of the two angles?
- Tamam. Bir dar açı, diğerinden iki kat büyükse iki açının toplamı kaçtır?
There were two other doctors and I think seven members on the hospital release board.
İki doktor ve yedi hastane yönetim kurulu üyesinin önerisi üzerine salıverildi.
If two countries are belligerent to each other... and they don't wanna fight... they can fight here very easily... the good thing about it is that...
Eğer iki ülke arasında anlaşmazlık varsa Savaşmak istemezler. Aslında kolaylıkla birbirlerini öldürebilirler.
He mad two bombs, one chemical, the other explosive... there is a a bindary liquid..
Biri kimyasal diğeri patlayıcı, iki tane bomba yapmış. Likitle birleştirilmiş.
No rent here... and anyway, Bombay works on two things... one is luck and the other is local train... if one leaves, another one is always close behind.
Ayrıca Bombay'da iki şey hep çalışır biri şans, diğeri de yerel trenler. Eğer biri olmazsa, diğeri de arkasından gider.
You two are the ones that jump camp the other day, aren't you?
Siz şu geçen gün yaz kampında olan çocuklardansınız, değil mi?
Two dragons ; one poisons the land, the other heals it.
İki ejderha biri toprağı zehirlerken biri ise iyileştiriyor.
The two assassins with the lowest numbers must fight each other.
En küçük sayıya sahip iki suikastçi, birbiriyle dövüşmek zorunda.
I don't think we said more than two words to each other the whole night.
Bütün gece birbirimizle iki kelimeden fazla konuştuğumuzu sanmıyorum.
Total immunity for the one that turns in the other, plus a double reward of two million dollars.
Diğerini ele verene tamamen dokunulmazlık hakkı artı ödülün iki katı, iki milyon dolar.
The idea I had is, I just had... at first the two programs playing against each other, and then I had that same student start generating their own moves, and...
Aklımdaki fikir şuydu... İlk olarak o iki program birbirine karşı oynayacak sonra ben o öğrenciye kendi hamlelerini yaptıracağım...
And just the other day I had to fight a fire spitting dragon... with me own two hands.
Ve bir başka gün ateş püsküren bir ejderha ile çıplak ellerimle boğuştum.
With two guys, one black, and the other, he was this gorgeous blond...
İki erkekle. Biri siyah, diğeri sarışın muhteşem Danimarkalı bir çocuktu.
But it's a natural thing, two boys having a go at each other beneath the sheets.
Ama iki oğlanın, yatağa girip de bir şeyler denemesi doğaldır.
The other afternoon I went over to them to tell them a thing or two.
Bir öğleden sonra onlara bir iki şey söylemek için oraya gittim.
Maybe these two won't want to study abroad, or be on facebook like all the other kids.
Bu ikisi deniz aşırı yerlere gider mi belli olmaz. Ya da facebook'ta diğer arkadaşları neler yapar bilinmez.
Dear bride and groom drag, dear friends and family, There is nothing more beautiful only two people uniting to walk together next to each other on the path of life, and loving one another unconditionally.
Sevgili gelin ve damat, sevgili arkadaşlar ve aileler, iki genç insanın hayatlarının geri kalanında birlikte yürümek için bir araya gelmesinden başka güzel birşey yok, ve birbirlerine koşulsuz sevgiyle bağlı olmasından.
You two will kill each other and I walk away with the gold.
- Bana uyar. Siz ikiniz birbirinizi öldürün, ben de parayı alır, giderim.
Because the other patient is also connected to the same computer the two person can communicate with each other in this virtual reality.
Çünkü diğer hasta da aynı bilgisayara bağlı haldedir. Böylece iki kişi birbiriyle bu sanal gerçeklikte iletişim kurabilir.
The meds have been working, and no other personalities have surfaced in over two years.
İlaçlar işe yarıyormuş ve son iki yıldır diğer kişilikler ortaya çıkmıyormuş.
'Detective Superintendent Gibson,'who is leading the investigation into the murder of Sarah Kay,'which was today linked to two other recent murders in Belfast,'refused to comment on whether the killer, if caught,'would face charges of child destruction.'
Sarah Kay'in soruşturmasının başında bulunan Kıdemli Araştırma Görevlisi Gibson... Belfast'ta işlenen diğer iki cinayetin bu cinayetle bağlantılı olduğunu katille ilgili bir yorumda bulunmayı reddetti. Katil yakalanırsa, "çocuk kıyımı" cezasıyla yüzleşecek.
And I'll track down these other two over the weekend.
Ben de hafta sonu diğer ikisine ulaşırım.
On the eighth me and two other engineers, we have to go to Schramberg in the Black Forest.
Sekizinci olarak ben ve diğer iki mühendis Schramberg'teki Kara Orman'a gitmek zorundayız.
The President scheduled two speeches in Fort Worth this morning, the first to the general public, the other at a Chamber of Commerce breakfast.
Başkan, Forth Worth'te bu sabah iki konuşma yapacak. İlki halka hitaben diğeri ise Ticaret Odası'nın düzenlediği kahvaltıda olacak.
Two running one way, two running the other.
İkisi bir yönde, ikisi diğer yönde çalışıyor.
[sniffles] I said, "because you two have each other, " and the love you have is so strong,
"Siz birbirinizi bulmuşsunuz, yaşadığınız aşk öyle güçlü ki keşke çatıdan ben düşseydim"
These two were helping those thieves the other day.
O gün o hırsızlara bunlar yardım etti.
Our film tells the story of two traditional movie monsters, who find love with each other while acting out'Romeo and Juliet'.
Filmimiz "Romeo ve Juliet" i canlandırırken birbirlerine âşık olan iki geleneksel film canavarının hikâyesini anlatıyor.
Sam and I were speaking earlier, just, like, shooting the crap like two bros do, you know, and we felt really safe with each other.
Sabah Sam'le çene çalıyorduk bilirsiniz iki arkadaşın yaptığı gibi. Birbirimize güven duyduk ve utandığımız halde zevk aldığımız...
Lord knows I'll need the two of you to keep each other out of trouble.
Başınızı belaya sokmayın diye ikinize de ihtiyacım olacak galiba.
In other words, for a second or two, at least, and more seconds than that, there is no resilience in this particular material at the temperature of 32 degrees Fahrenheit, the temperature of a cold soda.
Diğer bir deyişle, en azından bir veya iki saniyelık zamanda ve bundan daha fazla bir sürede soğuk bir soda sıcaklığı olan 32 derece Fahrenheit sıcaklıkta, bu özel malzemede hiç esneklik olmaz,
Hey, I bet Ray-Ray uses two hands to masturbate, one to jerk off and the other to moan.
Bahse girerim, mastürbasyon yaparken Ray-Ray iki elini kullanıyordur birini asılmak için ; diğerini inlediğini göstermek için.
I saw the way you two looked at each other............
Birbirinize bakışlarınızı gördüm............
Two innocent children discovering each other's bodies for the first time.
İki masum çocuk. Birbirlerinin organlarını ilk kez keşfeden iki masum çocuk.
You can either wait around and the other person could be April and you two could fall in love, or you can get the fuck out of there.
Bir ihtimal orada beklersin - ki diğer kişi April olabilir ve aşka düşebilirsiniz, diğer bir ihtimal siktir olup gidersin oradan.
the other half 29
the other night 242
the others 231
the other me 18
the other woman 16
the other guy 58
the other way around 24
the other one 318
the other day 439
the other side 74
the other night 242
the others 231
the other me 18
the other woman 16
the other guy 58
the other way around 24
the other one 318
the other day 439
the other side 74
the other way 103
the other thing 93
the other thing is 17
the other 237
two hours later 53
two and a half men 29
two hours 343
two hours ago 92
two weeks later 82
two weeks ago 326
the other thing 93
the other thing is 17
the other 237
two hours later 53
two and a half men 29
two hours 343
two hours ago 92
two weeks later 82
two weeks ago 326
two months later 53
two years later 88
two years ago 477
two months ago 182
two hearts 28
two beers 79
two more 130
two days ago 368
two o'clock 76
two arms 16
two years later 88
two years ago 477
two months ago 182
two hearts 28
two beers 79
two more 130
two days ago 368
two o'clock 76
two arms 16
two seconds 191
two hands 45
two thousand dollars 17
two years 509
two and a half 63
two people 83
two minutes 637
two thousand 72
two weeks 445
two men 105
two hands 45
two thousand dollars 17
two years 509
two and a half 63
two people 83
two minutes 637
two thousand 72
two weeks 445
two men 105