These are so good tradutor Turco
97 parallel translation
These are so good.
- Bunlar çok güzel.
These are so good.
Bunlar çok güzel.
- These are so good.
Çok iyi biri. - Bunlar çok güzel.
These are so good!
Bunlar gerçekten harika.
- These are so good.
- Bunlar çok güzel.
These are so good.
Bunlar nefis.
These are so good.
Çok lezzetliler.
God, these are so good.
Tanrım, bunlar çok leziz.
Even cold, these are so good.
soğuk bile olsalar, çok iyiler.
These are so good.
Bunlar harika.
These are so good!
Bunlar çok güzel.
Oh, my goodness these are so good.
Tatlım bunlar harika olmuş.
But these are good people... so I shall take them to the seventh world.
Ama bunlar iyi insanlar... yani onları yedinci dünyaya götüreceğim.
Good secretaries are so hard to find these days.
Bu günlerde iyi sekreter bulmak çok zor.
Why are the French always so good at these things?
Neden Fransızlar böyle işlerde çok iyidir?
Good news, there was a fly in one glass, so these are free!
İyi haberlerim var, bir bardakta sinek vardı, yani biralar beleş.
Well, I don't know who these so-called friends of his are, but theyre no good for him.
Onun arkadaş diye düşündüğünün kimler olduğunu bilmiyorum, ama kimlerse onun için iyi değil.
If I can say... If you wanna be with a woman, these shoots are not so good for that.
Doğrusu bir kadınla beraber olmak için, stüdyo çekimleri uygun yer değildir.
Who are these children... and why are they so good at being good?
Kim bu çocuklar neden bu kadar iyiler ve iyi şeyler yapıyorlar?
- Not when these hot dogs are so good.
- Bu sosisliler iyi olduğu zaman değil.
These, um, little quiches are so good. Oh, I had the deli make'em up.
- Bu küçük kişler çok lezzetli.
These candies are so good.
Bu şekerlemeler o kadar güzel ki.
These eyes are not so good to paint something so sophisticated.
Bu gözler bu kadar derin boyanmayı haketmiyor.
So these are good?
Peki bunlar iyi midir?
The thing is, you know, running the drills and putting together a... a good team is one thing, but... having guys like clark coming in for advice it's not gonna be so easy when these guys are looking at me like I'm an adult.
Çalışmaları idare etmek ve iyi bir takımı bir araya toplamak başka ama Clark gibi çocukların öğüt için bana gelmesi kolay olmayacak. Çocuklar beni yetişkin gibi görüyor. Ben kendimi hâlâ takımda hissediyorum.
These cheddar biscuits are so good, they just melt in your mouth.
Bu cheddar bisküvileri harika,... ağzımda eriyip gidiyor.
These tickets are so good, we have to sign a release.
Bu biletler o kadar iyi ki, kaçamayız.
Okay, that didn't work out so well last time, but these are good shapes of ideas.
Son seferde pek iyi gitmemişti, ama bunlar güzel fikirler.
Why? Why are these so good?
Bunlar neden bu kadar güzel.
Hmm, these burgers are so good.
Bu sandviçler çok güzel olmuş.
These shots are so good.
Fotoğrafların çok güzel.
Oh, these cheese doodles are so good.
Bu peynirli çerezler çok leziz.
Oh. These fries are so good.
Patatesler çok güzelmiş.
Good palanquin bearers are so hard to come by these days.
Son günlerde iyi bir tahtırevan taşıyıcısı bulmak zor oluyor.
So what genius thinks that these sandbags are gonna do any good?
Peki nasıl bir deha, bu kum torbalarının bir işe yarayacağını düşünür?
These Californian wines... are all... so good.
Bu California şarapları hepsi çok iyi.
These are not so good.
Bunlar güzel değil.
These waffles are so good they're like they come from down South.
Bu gözlemeler o kadar lezzetli ki güneydekilerden hiçbir farkı yok.
These cookies are so good.
Bu çörekler çok güzelmiş.
It's very distant and sound travels a long way under water, so these guys are probably still far away, but it's a good sign.
Mesafe çok uzak ve ses su altında çok uzun yol alır. Muhtemelen halen çok uzaktalar. Ancak bu iyiye işaret.
The conditions are so good that the wildebeest also use these plains for another important purpose.
Koşullar öylesine iyi ki antiloplar bu bölgeyi bir başka amaç için de kullanıyor.
Nice work, buddy. These are so good.
Harikalar.
Oh, whoa. These are brand-new, so they're really good.
Bunlar daha taptaze, yani çok iyiler.
Now I know you're all young and indestructible, but another girl in Hargrove County has gone missing, so these curfews are for your own good.
Biliyorum hepiniz genç ve yenilmezsiniz ama Hargrove County'de bir kız daha kayboldu. Yani bu sokağa çıkma yasağı iyiliğiniz için.
These waffles are so good.
Jeff, buyur. Tadına bak.
Well, so far, All of these fall-guys'myths are looking pretty good.
Şu ana kadar tutunan adamlar mitimiz oldukça iyi gidiyor.
These are the same ingredients as back home, but it tastes so good.
Evde bizde aynı malzemeleri kullanıyoruz, ama bunun tadı harika.
So good that you aren't one of these dirty old men, who play older so people think they are still in good shape.
İyi durumda olduklarını sansınlar diye.. yaşlarını büyüten o edepsiz ihtiyarlardan olmaman ne iyi.
They're working on it. The good ones are expensive and busy these days, so...
Üzerinde çalışıyorlar, İyi olanları pahalı ve bugünlerde çok yoğun.
These forged documents are so good, they make real ones look fake.
Bu sahte belgeler o kadar kaliteli ki gerçek olanlar, yanlarında düzmece kalıyor.
Okay, these are going to be our new good couple friends... Okay, so you need to just open to Carl, and let him open up to you.
Bunlar bizim yeni arkadaş çiftimiz olacak o yüzden Carl'a biraz daha açılmalısın ve onun da sana açılmasını sağlamalısın.
these are my friends 112
these are for you 196
these are my parents 38
these are your friends 17
these are 200
these are my children 16
these are my people 41
these are good people 21
these are delicious 19
these are their stories 161
these are for you 196
these are my parents 38
these are your friends 17
these are 200
these are my children 16
these are my people 41
these are good people 21
these are delicious 19
these are their stories 161