Those poor people tradutor Turco
124 parallel translation
Tarzan, you better go find those poor people.
Tarzan, gidip o zavallı insanları bulmalısın.
You're living this wonderful life while those poor people have tattered clothes.. out in the howling wind, while the Duke of Sensir has blazing hot rooms...
Sensir Dükü'nin sımsıcak evinde insnlar otururken ve diğerleri orada yırtık elbiselerle rüzgarda donarken böyle bir hayat sürmeye utanmıyor musun?
Oh, those poor people.
Ah şu zavallı insanlar.
A super-luxury apartment house going up and there's those poor people who live in the slums.
Yükselen süper lüks bir konut ve varoşlarda yaşayan o fakir insanlar.
Scout, I told you and Jem to leave those poor people alone.
Scout, sana ve Jem'e o zavallıları rahat bırakmanızı söylemiştim.
I wondered why nobody came to help those poor people.
Bizi kurtarmaya henüz neden gelmediler diye de meraklanıyordum.
You're right, Sexton, but maybe the sound of this church bell will bring those poor people some comfort.
Haklısın, Sexton, ama belki bu kilise çanının sesi bu zavallı insanlara biraz huzur verir.
Yes, those poor people.
TANRI SİZ FAKİRLERİ KORUSUN
Think of those poor people! Deep down there...
Boğulan onca masum insan.
Those poor people, they have nothing now.
Şu zavallı insanlar, artık hiçbir şeyleri yok.
Come, let's say a rosary for those poor people
Gelin, bu zavallı fakirler için dua edelim.
The Council's voting to terminate their life-support and let those poor people out.
Konsey, yaşam desteklerinin kapatılıp o zavallı insanların dışarı çıkmasına izin verilmesi için oylama yapıyor.
Oh, those poor people.
Oh, zavallı insanlar.
Those poor people were right.
Zavallı adam haklıydı.
- For those poor people.
- Ama o insanlar için daha da...
The way those poor people sounded when they were being killed.
O masum insanlar öldürülürken hissettikleri gibi...
Those poor people.
Zavallı insanlar.
" You'll wake those poor people, scare them half to death.
Garibanları uyandıracaksın, ödleri kopacak.
I don't know how those poor people died.
O zavallı insanların nasıl öldüğünü bilmiyorum.
I was trying to get it back and screw over those poor people.
Parayı geri almaya gitmiştim oraya.
Those poor people can't eat sugar!
Zavallı fakirler şeker yiyemiyor.
We can't just leave the Ferengi there to continue exploiting those poor people.
Bu Ferengileri bu fakir halkı daha fazla sömürmeleri için öylece burada bırakamayız.
You used those poor people.
O zavallı insanları kullandın.
Those poor people out there.
Dışarıdakiler masum insanlar..
Those poor people.
Yazık onlara.
Those poor people.
İnsanlara çok yazık oldu.
- Those poor people.
- Zavallı insanlar.
Friday night, the parents arrived and I went upand introduced myselfto Dennis and Judy and it was awful, those poor people.
Cuma gecesi yakınları geldi... Dennis ve Judy e kendimi tanıştırmak için gittim. Çok korkunçtu.
Oh, God, those poor people.
Tanrım, şu zavallı insanlar.
- That's a shame, those poor people.
- Çok yazık, zavallı insanlar.
You see this kind of thing on TV and you think, "Oh, my God, those poor people."
Televizyonda böyle şeyler görünce "Zavallı insanlar" diye düşünüyorsunuz.
Leave those poor people alone.
Bu zavallı insanları yanlız bırak.
If only I hadn't hesitated, this might not be happening to me, to all those poor people upstairs.
Eğer tereddüt etmemiş olsaydım, bana bunlar olmamış olacaktı, ya da yukarıdaki zavallı insanlara.
What you're doing to help... those poor people that that monster is mutilating... you should be proud of yourself for that.
- Senin yaptığın... o canavarın mahvettikleri konusunda o zavallı insanlara yardım etmek. Kendinle gurur duymalısın. Bu yüzden seninle gurur duyuyorum.
All those poor people.
O zavallı insanlara.
My government is uncomfortable with the idea of United Nation soldiers guarding those poor people in your school.
BM askerlerinin bu zavallı insanları okulunuzda alıkoymasından, hükümetim çok rahatsız.
Jeez, those poor people.
Tanrım, zavallı insanlar.
All those comfortable swabs who sit at home in their beam-ends reveling in the luxuries that seamen risk their lives to bring to them, and despising the poor devils if they so much as touch a drop of rum, and even sneering at people who try to do them some good like you and me.
Evlerinde oturup, denizcilerin hayatlarını tehlikeye atarak ayaklarına getirdiği şeylerin tadını çıkaran ama bir damla içkiye dokunsalar zavallılardan nefret eden, hatta senin benim gibi onlara iyilik etmeye çalışanlara dudak büken tüm o aptalların anlaması için.
Those poor old people down there, they gotta have something to root for.
Oradaki bu zavallıların bildikleri bir şey olmalı.
How they treated those poor dead people!
O zavallı ölü insanlara nasıl davrandılar!
Look at those poor, pathetic people out there. Look at them.
Dışarıdaki şu zavallı, elem dolu insanlara bak.
And you don't get it by bein'poor, and all those people who said you don't get it by bein'rich...
Fakir olmakla da ve herkes zengin olmakla da elde edilemeyeceğini söylüyor...
Those bloody poor people
Kulkarni, o solucanlar! O kahrolası yoksul insanlar
I can't bear to see those children and poor people.
O çocuklara ve zavallı insanlara bakamıyorum.
Oh, those poor, unsuspecting people.
Zavallı saf insanlar.
So, in conclusion women in the home force those foreigners to speak our language and if God didn't want some people to be poor, he'd give them money
Velhasıl, ev hanımları dilimizi konuşmamak için direnirse ve Tanrı insanların fakir olmasını istemiyorsa, onlara para verir.
The only poor people I want to hear about are those who tend to my pores at the spa.
Karar! Hakkında bir şey duymak istediğim fakirler sadece spa'da gözeneklerimi açmaya çalışan fakirler.
And sorry for those two poor young people.
- O iki genç insan için de üzgünüz.
All those poor, disappointed people.
Bütün o zavallı, hayal kırıklığına uğramış insan.
Those poor.... Those unfortunate people.
Zavallı talihsiz insanlar.
Those were poor times, but even poor people like to dress up.
Ve kıskanç erkek arkadaşları için birer köpekbalığıydılar.
poor people 29
people 5151
people don't change 46
people of earth 28
people like you 105
people like me 81
people screaming 74
people change 205
people talk 81
people can change 59
people 5151
people don't change 46
people of earth 28
people like you 105
people like me 81
people screaming 74
people change 205
people talk 81
people can change 59
people are talking 31
people make mistakes 71
people are dying 81
people are scared 36
people get hurt 32
people are watching 31
people do 54
people will die 36
people lie 29
people were killed 27
people make mistakes 71
people are dying 81
people are scared 36
people get hurt 32
people are watching 31
people do 54
people will die 36
people lie 29
people were killed 27