To my mother tradutor Turco
9,141 parallel translation
- You spoke to my mother?
- Annemle mi konuştunuz?
- Thank you for your services to my mother.
- Anneme Hizmetleriniz için teşekkür ederiz.
How dare you speak to my mother like that?
Annemle böyle konuşmaya nasıl cürret edebilirsin?
Were you alone when you spoke to my mother?
Annemle konuşmaya gittiğinde yalnız mıydın?
I found it hidden in the pendant that belonged to my mother.
Anneme ait bir yadigarın içinde gizlenmiş halde buldum.
She ran straight to my mother and told her I was a lesbian.
Doğruca anneme gitti ve lezbiyen olduğumu söyledi.
Does my mother look happy to you?
Sana mutlu görünüyor mu?
My mother needs round-the-clock care in a place where she is not alone all day, in a place where she can have a staff to entertain her and feed her and handle the medications.
Annemin bütün gün yalnız kalmadan bakımının yapılacağı,... personellerin sürekli onunla ilgileneceği onu besleyip ilaçlarının verileceği bir yere ihtiyacı var.
He used to visit my mother.
Annemi ziyaret ederdi.
They told me if I said anything to anyone... they'd come back for my mother.
Eğer birine bir şey anlatırsam, annemin peşine düşeceklerini söylediler.
When I was 12 years old, my mother, she sent me to stay with relatives.
12 yaşındayken annem beni akrabalarla yaşamam için gönderdi.
My mother sent me to Jerusalem because she thought I would be safe there.
Annem orada güvende olurum düşüncesiyle beni Kudüs'e gönderdi.
My mother was right to choose you.
Annem seni seçmekte haklıymış.
Mother leaving, what... what my father did to me.
Annemin gitmesi, babamın bana yaptıkları.
I want to find my mother.
Annemi bulmak istiyorum.
Sweet of you to help organize my mother.
Anneme evini düzenlemekte yardım etmen çok nazik.
I saw my mother scared to death.
Annemin korkudan öldüğünü gördüm.
My mother taught me how to make a really good apple tart.
İyi bir elmalı tart yapmayı annem öğretti.
And my mother was right about one thing... people like me need to be kept a secret, not like the Avengers, out in the open.
Annem bir konuda haklıydı. Benim gibi insanların "İntikamcılar" gibi açıkta değil sır olarak tutulması gerekir.
My mother move away from the scene, but I have the time to see, to see it.
Annem beni uzaklaştırdı. Ama o şeyi görmüştüm çoktan. Ya da onu.
My marriage to your mother was clandestine but legal.
Annenle yapığım evlilik gizli de olsa yasaldı.
Gabe, on your way to help my dear friend Jim, could you be a gentleman and take Mother home?
Gabe, sevgili dostum Jim'e yardım etmeden önce bir beyefendi olup annemi eve bırakabilir misin?
She's one of the main reasons my mother brought us to Portland.
Annemin bizi Portland'a getirmesinin ana sebeplerinden biri o.
I have to call my mother.
- Telefonunuz var mı?
My mother, she sent me to live with relatives on the farm that I told you about.
Annem, beni akrabalarin yanina yolladi hani sana bahsettigim şu ciftlige.
My mother wanted to be...
Annem olmak istemişti.
Aren't you trying to paint the picture that I'm a bad mother, shipping my kids off to some far-flung place?
Beni, çok ücra bir yere çocuklarımı göndermem sebebiyle kötü bir anne olduğum imajı, yaratmaya çalışmıyor musunuz?
You're my mother, so you just have to get on board.
Sen benim annemsin o yüzden bana karşı çıkma.
My mother sees me a certain way, and I don't want to disappoint her.
Annemin gözünde belli bir yerim var onun hayalkırıklığına uğramasını istemiyorum.
I brought my mother to the airport.
Annemi havaalanına bıraktım.
My mother told her to go away.
Annem ona gitmesini söyledi.
Your mother is threatening to get my grandmother deported.
Annen, büyükannemi sınırdışı ettirmekle tehdit ediyor.
Your grandmother is trying to have my mother imprisoned.
Büyükannen, annemi hapse tıkmaya çalışıyor.
My mother had nothing to do with what happened to your grandmother.
Annemin, büyükannene olanlarla hiçbir ilgisi yok.
Rafael, I am not firing my mother to make your girlfriend happy.
Rafael, senin sevgilin mutlu olsun diye ben annemi kovmayacağım.
Which is why I've decided to find my mother a different job.
Bu yüzden anneme başka bir iş bulmaya karar verdim.
She lied to cover up the fact that her mother pushed my grandmother down the stairs.
Annesinin, büyükannemi merdivenlerden ittirdiğini örtbas etmek için yalan söyledi.
And, oh... I just found out that my mother took ten million dollars to walk away from me when I was four.
Ve... ben dört yaşındayken beni terk etmesi için annemin 10 milyon dolar aldığını öğrendim.
- To my mother?
- Hem de kendi anneme?
They have to pay for murdering my mother in cold blood.
Annemi soğukkanlılıkla öldürmenin cezasını çekmeliler.
But I want you to know that I made a choice to be a mother to my child better than I ever had, and I'm not about to just toss it aside and keep going like it doesn't exist.
Ama çocuğuma annelik yapma kararı aldığımı bilmenizi istiyorum.En iyisi olacağım. Ona hiç yokmuş gibi davranmayacağım.
♪ = = sync, corrected by elderman = = @ elder _ man That son of a bitch put my mother's name on the package, so I had to get the Philly cops to put protection on her house.
♪ senkron, 00FFFF font color = # elder _ man font color = # 00FF00 elderman tarafından düzeltilmiş orospu çocuğu koymak benim annemin yüzden onu eve koruma koymak Philly polisler almak zorunda
Through which one might travel back to the past, say, to the night your mother died or forward to the future, to, say, my time.
- Bir solucan deliği. Geçmişe, annenin öldüğü geceye gitmeyi ya da geleceğe, benim zamanıma gitmeyi sağlayacak bir delik.
Guy's supposed to take care of my mother.
Adamın anneme bakması gerekiyordu.
My mother keeps Tino's information taped to the wall above her phone, so that's where I got his address from, but I've never been there.
Annem Tino'nun bilgilerini telefonunun üzerinde duvara bantlı tutuyor. Adresini oradan bulmuştum, ama hiç oraya gitmedim.
Oh, it's my mother. I got to take this.
Annem arıyor açmam gerek.
It helped me appreciate my mother more, Made me want to be a better big sister to evan.
Anneme daha bir değer veriyorum ve Evan'a daha güzel bir abla olmamı sağladı.
I'm gonna show you something my mother used to do to make me smile.
Bir zamanlar annemin beni güldürmek için yaptıklarını anlatayım
My saas. Mother to my late wife, Kavitha.
- Ölen eşimin annesi Kavitha'dan.
I saw my mother crushed to death under a building that you people destroyed.
Annemin, sizinkilerin yok ettiği bir binanın altında ezilerek ölmesini izledim.
I was trying to pull my mother out from the rubble, watching her bleed to death, while all around me, you people were raining down hell.
Annemi enkazdan kurtarmaya çalışıyordum kanamadan ölmesini izliyordum etrafımaysa sizinkiler cehennem yağdırıyordu.
to my room 18
to my house 27
to myself 39
to my face 19
to my family 36
to my surprise 17
to my mind 52
to my son 27
to my place 17
to my father 22
to my house 27
to myself 39
to my face 19
to my family 36
to my surprise 17
to my mind 52
to my son 27
to my place 17
to my father 22
to my office 18
to my wife 32
to my knowledge 55
to my friends 25
my mother told me 18
my mother 1179
my mother always said 16
my mother is dead 40
my mother died 46
my mother's 29
to my wife 32
to my knowledge 55
to my friends 25
my mother told me 18
my mother 1179
my mother always said 16
my mother is dead 40
my mother died 46
my mother's 29
my mother was right 19
my mother used to say 19
my mother's dead 38
mother 8072
motherfuckers 280
motherfucker 2207
motherfucking 21
mothers 67
mother fucker 47
motherfuck 78
my mother used to say 19
my mother's dead 38
mother 8072
motherfuckers 280
motherfucker 2207
motherfucking 21
mothers 67
mother fucker 47
motherfuck 78