Tough crowd tradutor Turco
98 parallel translation
Tough crowd.
Zor bir kalabalık.
Tough crowd.
Zorlu bir grup.
Tough crowd.
Memnun etmesi zor bir kalabalık.
Clark ran with a pretty tough crowd and talk is it wasn't an accident.
Clark ölmeden bunun bir kaza olmadığını söylemişti.
- Tough crowd. - Excuse me.
- Zor bir kitle var.
Tough crowd.
İnatçı seyirci.
You're a tough crowd, Frank.
Sen sıkı bir kalabalıksın Frank.
Tough crowd.
Zor kalabalık.
Tough crowd.
Zor müşteri.
She just doesn't wanna see me fall in with a tough crowd again.
Yalnızca beni tekrar, o sert topluluğun içinde görmek istemiyor.
Wow. Tough crowd.
Sıkı kalabalık.
Tough crowd...
Sağlam kalabalık...
Tough crowd.
Sayılır.
Oh, tough crowd.
Biraz gerginiz demek.
- It's a tough crowd. - Yeah.
- Zorlu bir izleyici kitlesi.
Jesus, that's a tough crowd.
Tanrım, zor bir kalabalık.
And they're a tough crowd.
- Ve çok zor insanlardır.
- I'm a tough crowd.
- Ben de öyleyim. Tamam.
I found out that he ran with a pretty tough crowd as a kid.
Bulduğuma göre, çocukken çok sert bir grupla takılıyormuş.
Ooh, tough crowd.
Sert adamsın.
It's a tough crowd in there.
İşin zor görünüyor. - Bana şans dile.
Just a tough crowd.
Sadece zorlu bir kalabalıktı.
See, I used to run with a very tough crowd, street fighter types.
Bakın eskiden gerçekten de sert çocuklarla takılırdım, bilirsiniz şu sokak çetelerinden işte.
It was a tough crowd.
Çok kalabaydı.
Tough crowd.
Zor bir durum.
Good luck, that is a tough crowd.
Bol şans, adamı zorlayan bir grup.
OH, TOUGH CROWD.
oo, zorlu bir kalabalık.
Tough crowd!
Çok zor beğeniyor.
You know, that was actually a pretty tough crowd.
Aslına bakarsan baya kalabalık vardı.
- Tough crowd.
- Sert kalabalık.
It's a tough crowd out there.
Sağlam bir topluluk vardı.
Man... tough crowd.
Tanrım... Çetin kalabalık.
A tough crowd for the lunchtime stripper?
- Öğle striptizcisi için koyu bir kalabalık?
Hey, tough crowd.
Hey, sert kalabalık.
Tough crowd.
Zor iş.
Wow, the Hegg Book Club are a tough crowd.
Vay canına, Hegg Kitap Kulübü de amma cimri bir toplulukmuş.
This is a tough crowd.
Zor bir kalabalık.
Tough crowd. Why would you volunteer for this?
Zorlu kalabalık.
Wow, tough crowd.
Zor bir kitlemiz varmış.
# Tough crowd. #
# Kalabalığın işi zor #
What a tough crowd.
Çok sıkıcısınız veletler.
Got a tough crowd here.
Buradakiler zordur.
They're tough while being in a crowd.
Kalabalık içinde çok güçlüler.
- This crowd is really into this one, anticipating a major battle between these two tough competitors.
Seyirciler bu iki sert rakip arasında... büyük bir mücadele olacağını seziyor.
Tough crowd. Yee-haw!
Dayanıklı kalabalık.
Whoa, tough crowd.
Amma soğuk seyirci!
Tough crowd.
Sıkı gözdağı.
Tough crowd.
Zor bir seyirci.
man, tough crowd.
Zorlu kallabalık.
It's going to be tough to push through this crowd.
Bu kalabalığın arasından geçmek zor olacak.
[school bell ringing] tough crowd.
Her neyse.
crowd 225
crowder 62
crowded 26
crowd booing 21
crowd cheers 40
crowd cheering 182
crowd chanting 30
crowd gasps 34
crowd chattering 17
crowd shouting 30
crowder 62
crowded 26
crowd booing 21
crowd cheers 40
crowd cheering 182
crowd chanting 30
crowd gasps 34
crowd chattering 17
crowd shouting 30
crowd murmuring 48
crowd groans 16
crowd applauding 22
crowd gasping 17
tough 347
tough girl 19
tough guy 330
tough day 56
tough love 46
tough night 20
crowd groans 16
crowd applauding 22
crowd gasping 17
tough 347
tough girl 19
tough guy 330
tough day 56
tough love 46
tough night 20