English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / We're even

We're even tradutor Turco

5,091 parallel translation
And we're staying together even though I know you're... a witch.
Birlikteliğimiz devam edecek. Senin bir... cadı olmana rağmen.
Even under cover of night, we're glowing big and bright on his radar.
Gece karanlığında bile radarlarında bizi kabak gibi görürler.
Have you even thought about how we're gonna get it out of the Sector?
Suvek'i Sektörden dışarı nasıl çıkaracağımızı hiç düşündün mü?
I figure after what my parents did, we're even.
Ailemin yaptıklarından sonra ödeştik diyebilirim.
Well, when he asks you why you stopped writing, and why when you got out of prison like a year ago, you didn't even bother to call us... and don't say that you think we're better off
Neden yazmayı bıraktığını ve bir sene önce çıktığında bizi aramaya bile zahmet etmediğini sorunca yani. Ve sensiz hayatımızın daha iyi olduğunu düşündüğünü falan söyleme çünkü ikimiz de bunun bahane olduğunu biliyoruz.
- AND I HOPED YOU'D BE FAT AND UGLY BY NOW, SO I GUESS WE'RE EVEN.
Şu ana kadar şişman ve çirkin olursun diye düşünmüştüm sanırım ödeştik.
Even if Ms. Rothman is more familiar with underage hustlers than we're aware, she can't make inferences about the witness based on stereotyping.
Her ne kadar Bayan Rothman bizim farkında olduğumuzdan daha fazla küçük yaştaki fahişelere aşinaysa da, basmakalıplara dayanarak tanık hakkında çıkarımlarda bulunamaz.
We're not even close yet.
Sıra bize yaklaşmadı bile.
We're not even the same species.
Aynı türden bile değiliz!
Now we're even.
Ödeştik.
Begin treatment, but we don't even specifically know what we're treating yet, which is why we've got to act right away, especially if you're showing any symptoms.
Tedaviye başlayabilirsin, ama daha kesin olarak hangi tedaviyi uygulayacağımızı bile bilmiyoruz buda hemen harekete geçmemiz gerektiğinin göstergesi özellikle belirtiler başladıysa
And so, if our participation is to continue, we're going to have to find someplace else cheaper... Free, even.
Ve katılımlarımız devam edecekse daha ucuz bir yer bulmamız lazım, bedava hatta.
We're not even halfway through the season.
- Sezonun yarısına gelmedik daha.
We're gonna stop those Tatties, even if we have to burn their Sector to the ground.
Sektörlerini yerle bir etmek pahasına da olsa o embesilleri durduracağız.
Okay, now we're even!
İşte şimdi ödeştik!
Six days. Even at our most severe rations, we're gonna have to travel the last two without any water.
Altı gün... en yüksek kısıtlama seviyesinde bile son iki günü susuz geçirmemiz gerekecek.
And since we didn't OPHOLD them, technically... they're not even in the Navy anymore.
Sözleşmelerini uzatmadığımız sürece teknik olarak artık Donanma personeli değiller.
We're assuming there even is a way out.
Bir çıkış olduğunu varsayıyoruz.
Well, three years ago, you followed me home, so we're even.
Üç yıl önce, sen de beni eve kadar takip etmiştin. Ödeştik.
So, we're even now?
Ödeştik mi?
- You're out of practice, even if we were both trained by the same great man.
- Alıştırmada eksik kaldın her ne kadar ayni büyük adam ikimizi de yetiştirmiş olsa bile.
We're lucky she even looks in our direction occasionally.
Arada sırada bize doğru baktığı için şanslıyız sadece.
Now we're even.
Şimdi ödeştik.
We're even.
Berabereyiz.
Then we're even.
O zaman berabereyiz.
We used to build products that people would buy. We're not even in reality anymore.
İnsanların alacağı ürünler yapardık biz, artık ne yaptığımız belli değil.
What do--I don't even know what we're doing.
- Ne yaptım ki.
We're so behind on Homeland, we don't even know if Abu Nazir is a bad guy.
Homeland'de çok geride kaldık. Abu Nazir kötü biri mi, onu bile bilmiyoruz.
We're not even real soldiers.
Gerçek asker bile değiliz.
We're not even talking, you're just crying now.
Biz konuşmuyoruz bile, sen sadece ağlıyorsun.
Sometimes we don't even know they're dead.
Bazen öldüklerini anlamıyoruz bile.
Doesn't even know we're here. Are you sure?
- Burada olduğumuzu bile bilmiyor.
That we're even surviving is pretty much thanks to him.
Hayatta kalmamızı bile çoğunlukla ona borçluyuz.
Even when we're fighting, you're hilarious.
Kavga ederken bile komiksin.
And now we're even.
Ve şimdi ödeştik.
We're not even in a limo.
Limuzinde bile değiliz.
And even as we're talking right now, Jessica, you're dead, too.
Ve hatta su an konustugum Jessica bile ölü.
Now we're even.
simdi esitiz.
Doesn't even know we're here.
Burada olduğumuzu bile bilmiyor.
I thought college was gonna be non-stop but six months and not even a so if she's out there, damn it, we're gonna find her.
Üniversiteye gelince aralıksız yaparım diyordum ama altı aydır bir kere bile yapmadım. Eğer böyle bir kız varsa onu bulmak zorundayız.
We're gonna get you the perfect one even if it takes us all day.
Tüm günümüzü alsa bile sana harika bir kiyafet seçecegiz.
These idiots don't even know we're tracking them.
Aptallar, onları takip ettiğimizi bile bilmiyorlar.
Now we're even.
Hayır, şimdi ödeştik.
Even when I'm free, we shall still be friends. You're not going to be free.
- Özgür olduğumda bile arkadaş olacağız.
We don't even know anything yet, and they're already talking about it.
Biz daha bir şey bilmiyoruz ama konuşmaya başladılar bile.
What are you gonna do? You cam even face me when we're having sex.
Biz sevişirken bile bana bakamıyorsun.
Even the Ministers are holding a really important meeting to talk about this matter as we speak. You're a liar.
Hatta Bakanlar şu an bu konuyu ele almak için çok önemli bir toplantı yapıyorlar.
I don't even know what we're doing here.
Ben burada ne yaptığımızı bile bilmiyorum.
- We're not even on the market.
- Satışta değiliz ki.
Listen, Caroline. We have all this relationship drama, And we're not even in a relationship.
Bir ilişki draması yaşıyoruz ama bir ilişkimiz yok.
A promise to each other that, even though we're married, it doesn't mean there is no more romance.
Biz evli olsa bile, o birbirlerine bir söz anlamına gelmez artık romantizm var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]